Yabancı Ülke Çiftçilerini Doyurmak Bize mi Düştü ?
At, eşşek eti satılıyor yaygaralarını, et ithalatçı lobileri ,AVM’ ler bıraktı. Şimdi de maalesef tüketici uzmanı unvanlı kişilerin ''et ithalatı yapılmalı'' demeçleri gazete manşetlerine taşındı.Et fiyatlarının yükselmeye başladığı günlerde ,et fiyatlarının artması karşısında bizden görüş soran ve görüşlerimiz doğrultusunda Tarım Bakanlığı’na görüş bildiren Tüketici Dernekleri yöneticilerine teşekkür ediyoruz. << Sağlıklı gıda ülkemizde üretilir >> ilkesini unutan sağlıklı gıda platformundan uzmanımıza bu husus unutturulmuş gözüküyor.!
Bu ülkede eşşek ,at,domuz eti satılması fiyatların yükselmesi ile başlamadı. Her zaman yapılan bir hiledir. Tüketici uzmanımız hangi markette satıldığı tespit etmiş ise o marketin ismini açıklarsa tüketicilerimizi daha iyi bilgilendirmesi daha doğru olur. Pahalı eti tüketici alamıyor ,beslenemiyor dese tüketicinin hamiliğine soyunmuş olmasını Kabul edebiliriz.
Bu ülkede ne zaman at, eşek, katır eceliyle öldü de bir toprağa defnedildi. Bu ülkede gıda sastekarlığına, tüketicilerin aldatılmasına ucuz ceza verilmediği müddetle eşeklerimiz, atlarımız, katırlarımız eceliyle ölümüne terk edilmeyecek, et ucuz iken de kasaba gitmiştir, pahalı iken de kasaba gidecektir. Gıda güvenliği sanki ucuz ithal et ile sağlanabilirmiş gibi sansasyon yaratan haberlerin arkasına sığınılarak ithalat tamtamları çalınmak isteniyor.
Tüketicileri at, eşek,eti satılıyor diye fobi yaratmanın ,ette tüketicileri muğlak korku fobisine düşürmenin anlamı yoktur. Tarım bakanlığı zaten marketlerde hazır kıymayı yasaklamış durumdadır.
Sevgili et ithalatçısı savunucusu tüketici uzmanımız ne yapmak istiyor ? Bulgaristan , Romanya, Avustralya, Almanya çiftçilerinin gelirlerini mi artırmak istiyor? Bu ülkelerin çiftçilerinin geçim kaygısına mı düştü? Bu ülkelerin hayvan üreticilerinin Türkiye finanse etmek zorunda değildir. Ülkemizi Tarım Ülkesi ,kendi kendine eti yeterli olan ülke konumundan çıkartıp et ithal eden ülkeler sıralamasına sokma gayretleri hiç de hoş değildir. AVM sahipleri çıkıp kendisi et ithalatını savunmalıdır. Et ithalatını savunmak entellektüel bir girişim olmayıp AVM’ lerin, yabancı ülke çiftçilerinin savunuculuğunu yapmak demektir. Sağlıklı gıda çatısı altında tüketici uzmanlığı ülkennin var olan kaynaklarının heba edilmemesi sorumluluğunu da gerektirmektedir. Bu ülkede sadece çiğ süt üretiminden geçimini sağlayan ,çoluğunu, çocuğunu o üç beş kuruşla üniversiteye gönderen ve nafakasını sağlayan insan sayısı 5 milyon kişidir. Et ithlatı demek bu nüfusun şehirlere taşınması demektir.Et ithalatı demek sosyal facia demektir.
Hayvancılığın dibe vurması ,et fiyatlarının artması, sadece bu iktidarın değil otuz yıldan beri devam eden kaçak hayvan girişinin et ve canlı hayvan fiyatlarını baskı altına almasından dolayıdır. Sınır ülkelerinden Suriye ,İran’da da canlı hayvan fiyatlarının artması gerçeği su yüzüne çıkardı. Şimdi Ermenistan ve Gürcistan’ da et ve canlı hayvan fiyatları ucuz olduğundan ,bu iki ülkeden kaçak canlı hayvan girişi var. Yıllardır Bulgaristan’dan Ülkemize gelen Otobüler içinde et gelmektedir. Bu gerçekleri et fiyatları artmadan niçin gazetelerin manşetlerine çıkarmıyordunuz ? Kaçak yollardan hayvan ve et girişi tüketicilerimizi ilgilendirmiyormuydu? 30 yıldır kaçak yoldan giden dövizimize aldırış etmemekliğinizin nedenini bilmek isteriz.
Hayvancığımızı kalkındırma üzerine kafa yormak yerine isabetli bir şekilde et ithalatına kapı açamayan Tarım Bakanı Sayın Mehdi Eker’I istifaya davet etmek entellektel bir davet örneği değildir.
Aydınlarımızın yapması, tartışması gerekilen konu iki-üç yılda hayvancılığımız nasıl ayağa kaldırılacağının projelerini konuşmaktır.
Petrolle beslenen Arap ülkeleri gibi ülkemizin bolca dövizi yoktur. İthalat ve ihracat dengemizde sürekli ithalat aleyhine olan dengemizin daha da bozulmasına yol açacak bir et ithalatını savunmak abesle iştigal etmenin daniskasıdır.
Et ithalatı ile et fiyatları suni şekilde düşürülürse olacaklar şudur: 1000 TL’ye satın alınan buzağı 6 aylık beslenme sonucunda yine 1000 TL edecektir. Besici cebinden beslediği buzağı dana olunca 6 ay sonra aynı paraya satacak ve bu işi bırakacaktır. Süt ineği besleyipte süt ineğinden doğan buzağıyı 300-400 TL den satabilmeye başlayan çiğ süt üreticisi o buzağıyı beslermi ? O buzağı dişi ise damızlık yaparmı ?
İktidara hayvancılığımız iki-üç yılda nasıl kalkındırılabilineceğinin projelerini kamuoyuna sunmak yerine populist politikalarla ,at eşşek eti sansayonları ile ülke kaynaklarının yabancı ülkelere peşkeş çektirecek et ithalatı savunuculuğuna tüketicilerimiz adına soyunmanın anlamı yoktur.
Avrupa ülkelerinde 1litre süt ile 2,5 yem alınabiliniyor. Ülkemizde ise daha yakın bir zamana kadar 1 litre çiğ süt ile 1 kğ yem alınabiliyordu.! Bunları biliyormusunuz sayın dış ülke çiftçilerinin ve AVM’lerin savunucusu ! Besicilerimiz, 1 kğ canlı ağırlık kazandırmak için 6 kğ yem tedariki yapmak zorunda kalırlarken , sadece satın aldığı yem masrafları olarak 1 kğ canlı ağırlık için 4 TL harcarken , 4,5 TL’den canlı ağırlığı satarken ,elektrik,amortisman,su ,işçilik giderlerini aradaki 0,5 TL farkla nasıl karşıladığının yaygaralarını niçin o zamanlar kopartmadınız? Besicilerimiz kendi hayvanlarının işçiliğini kendileri yaparak bu güne geldiler. Büyük işletmelerin ülkemizde yaygın olmayışının nedenleri işte bunlardır. Hayvancılığımızın katliamına yol açacak et ithalatı yapılmamalıdır.
Üstad,
Nisan 14th, 2010 at 00:06At, eşek demişken aklıma bir söz var o geldi:
AKILSIZ ATI EŞEK ÖPERMİŞ...