Ya Maaş, Ya Böbrek Hangisi Sana Gerek…
Hangisi Sana Gerek…
Kadere mi?
Kadersizliğe mi?Çaresizliğe mi yanarsın?
Yoksa isyan mı edersin?
Kime, neye, ne kadar?
Çözüm insanda, mevcut sistemde ise…
İstediğin kadar!
* *
Malulen emekli diyaliz mahkûmları gibi...
* *
Vücudun sigortası böbrek;
Hastalığın çaresi diyaliz makinesidir.
Yetersiz ve iş göremez duruma gelince…
Haftanın üç günü, dört saat makineye bağlanırsın.
O makine tüm kanını çeker…
Zararlıyı, zehri temizler…
Tekrar geriye gönderir.
Tansiyonun düşerse; başın döner, dilin şişer, miden bulanır, gün boyu gözlerin tek noktaya takılır.
Öldüğünü düşünür, geçmişini film gibi izlersin.
* *
Yaşam boyu birine mecbursundur.
O kişi, seni getirecek, götürecek.
İlacını verecek, aşını önüne koyacak.
Çünkü…
Çayı, çorbayı, suyu istediğinde içemezsin.
Zeytin tuzlu, süt-peynir potasyumludur.
Et üreli, balık fosforludur.
“Canım çekti” nazını yapamazsın.
Yiyeceğin istediğin kadar değil…
Önüne konulan miktardadır.
* *
Ne günün ışığı, ne gecenin sessizliği.
Hiçbirinin tadı yoktur.
Tek çare vardır; böbrek nakli.
Uygunu bulunursa, hayat düzelecektir.
* *
Böbreğinden malulen emekliye…
Tercih burada başlıyor.
Ya sağlıklı yaşamı, ya emekli maaşı…
Böbrek taktırırsan, Maaş gider.
Normale dönersin, aylığını kestirirsin.
* *
Sosyal Güvenlik Kurumu böyle diyor.
Ne acıdır ki…
450-600 TL alan hastalar kabul etmiyor.
Makineyle yaşayacak ille de maaşını alacak.
“Mecburum” çaresizliği…
Devlet babanın formülsüzlüğünde gizli.
* *
Türkiye’de makineye bağlı hasta sayısı 45 bin.
Bu kıskacın içindekiler 8-9 bin.
İkinci yaşamları bir karara bağlı.
Böbrek yenilenecek, maaşları kesilmeyecek.
* *
ne lazım mı?
“Büyük devletiz” diyen büyüklerimizin…
Sızlayan vicdanı, emreden dili.
*******************************
Erdal EZGİ