X Y Z Nesli, Siz Hangisine Giriyorsunuz?
Belki ilk defa duyanlarınız olacak, dünya çapında kuşaklar, matematik denklemlerini çağrıştıran " X, Y, Z nesil özellikleri" diye, bir teori atıldı ortaya. Hiç merak ettiniz mi, “Ben hangi nesildenim?” diye.
Dünya üzerindeki olay ve olgulara bakılarak X, Y, Z nesilleri özelliklerine göre adlandırılıyor.
X nesli kurallara uyumlu, yeniliklere adapte olmaya çalışırken, bir yandan sabırla iş hayatlarında kademe atlıyor; Y nesli, özgüven patlaması yaşıyor ve iş hayatında hemen yönetici olmayı, para harcamak için çalışmayı tercih ediyor, kendi görüşlerinden asla vazgeçmiyor; Z nesli ise tatminsiz, doyumsuz ve bilgisayar başından ayrılmıyor, cep telefonu ve ipad’leriyle sosyalleşiyor.
Bir de eski kuşak var; ‘Baby Boomer’ denilen kuralcı, çalışkan fakat teknolojiye pek adapte olamamış savaş sonrası nesli. Daha da öncesinden, ‘Sessiz Kuşak’ denilen; uyumlu, kanaatkar, teknolojiyi hiç görmemiş, hırslı ama savaş ve yokluk görmüş nesil var…
Bu teoriye göre, kuşakların özellikleri neymiş bir görelim:
X NESLİ
“1965-1979 arası doğanlara denir. Bu durumda en yaşlısı 48, en genci 34 yaşındadır. X nesli kurallara uyumlu, aidiyet duygusu güçlü, otoriteye saygılı, sadık, çalışkanlığa önem veren bir kuşak olarak tanımlanıyor. İş yaşamlarında çalışma saatlerine uyumlu olup iş motivasyonları yüksektir. Belirli çalışma süresinden sonra kademe atlayabileceklerine inanırlar ve sabırlıdırlar. Daha çok yaşamak için çalışırlar. Ayrıca, bu nesil, bir takım icatlara, buluşlara şahitlik etmiştir. Dünyaya gözlerini merdaneli çamaşır makinesi, transistörlü radyo, kasetçalar ve pikapla açan X nesli sakinleri pek çok dönüşüm yaşamıştır. Özellikle, teknoloji açısından düşünüldüğünde, bilgisayar sistemlerinin dönüşümü ve buna bağlı değişen iş yapış şekillerine adapte olmaya çalışmışlardır. Ülkemizin %22’sini oluştururlar.”
Y NESLİ
“1980-1999 arası doğanlardır. Y neslinin en yaşlısı 33, en genci ise 14 yaşındadır. Kuşaklar arası farklılığın en çok hissedildiği nesil özelliği taşırlar. Çünkü onlar bağımsız olmayı seviyorlar, özgürlüklerine düşkünler ve iş yaşamlarında da farklılar. Belirlenen mesai saatleri arasında çalışmayı sevmiyorlar. Bu yüzden, iş saatinden ziyade işe odaklanmaları gerekiyor. Bu durumda onları işin bir parçası haline getirmek önemlidir. X nesline göre Y neslinin örgütsel bağlılıkları azdır ve çok fazla iş değiştirdikleri de söyleniyor. Bir an önce yönetici olmak ya da kendi işlerini kurmak istiyorlar. Onlar, iş hayatını sadece yaşamlarını sürdürebilmek için değil, daha rahat para harcamak için istiyorlar. Y nesli, çok farklı kişisel özellikler taşımakta ve özellikle üniversitelerden yeni mezun olanları kapsamaktadır. Y neslinin uyumsuz olduğu, kendisinden farklı düşünenleri acımasızca eleştiri yağmuruna tuttuğu da bir gerçek. Bu durum aşırı bireyci olmasından ve otorite tanımamasından kaynaklanıyor. Bu nesil kural tanımıyor. Ülkemizin %35’ini oluşturdukları söyleniyor. Yani 27 milyon genç.”
Z NESLİ
“2000 yılı ve sonrası doğanlara denir. En büyüğü 13 yaşındadır. İnternet ve mobil teknolojileri kullanmayı seviyorlar. Günümüzde yaygın olan akıllı telefonlar, ipad’ler ya da tablet bilgisayarlar ile her alanda aktifler. Özellikle internet aracığıyla sosyalleşmeyi tercih ediyorlar. Diğer nesillerden farklı olarak, internet ve teknoloji ile doğdukları tabir edilir. Oyuncak yerine ipad’lerle oynarlar ve teknoloji ile birlikte büyürler. Bu yüzden de çabuk tüketen bir nesildir. Fakat internet ile fazla haşır neşir olduklarından aynı anda birden fazla konu ile ilgilenebilme yeteneklerinin gelişeceği tahmin ediliyor. Söz konusu bu yetenek aynı zamanda Y neslinde de yaygın olarak görülüyor ve bu tek bir konuya odaklanmaya göre daha pratik olabilir. Ülkemizin %17’sini oluşturuyorlar.”
BABY BOOMER
“1946-1964 yıllarında doğanlar “baby boomer” nesli olarak adlandırılıyor. “Baby boom” bir Kuzey Amerikan-İngiliz terimidir. Özellikle Amerika’da II. Dünya savaşının bitiminde başlayıp 1960 yılı başlarına kadar süren, yıllık doğum hızında büyük artış anlamına geliyor. Şu anda baby boomer neslinin en yaşlısı 68 yaşında, en genci ise 49 yaşındadır. Bu nesil teknolojiden uzaktır, diğer bir deyişle teknolojiyi benimseyememiştir. Teknoloji yaygın olmadığı için çoğu zaman işlerini kendi kendilerine yapmak zorunda kalmış, üretmişlerdir. Bunun yanında, iş sadakatleri yüksektir. Diğer kuşaklardan farklı olarak, iş yaşamları için “çalışmak için yaşamışlardır” ifadesi kullanılabilir. Ayrıca bu nesil için “önce çocuklarına daha sonra ise anne ve babalarına baktılar” ifadesi de kullanılmaktadır. Sadakatlilik ve kanaatkârlık duyguları oldukça yüksektir. Ülkemizin %19’unu oluşturuyorlar.”
SESSİZ KUŞAK
“Daha öncesi yok mu?” diyenler olabilir. Genel olarak nesiller yukarıda bahsettiğimiz şekilde dörde ayrılıyor. Söz konusu yıllardan önce doğanlara ise “sessiz kuşak” diyoruz. Sessiz kuşak, 1927-1945 döneminde doğanlar olarak anılır ki; onlar babaannelerimiz, dedelerimizdir. Diğer bir ifadeyle, Türkiye’deki Cumhuriyet kuşağıdır. Ülkemizin yalnızca %7’sini oluşturuyorlar."
…
Şimdi gelelim bizim düşüncelerimize:
Bir örnekte bu üç nesli özetlemek gerekirse; bir konferans düşününün. X nesli biraz daha kuralcı olduğu için konferansı sessiz bir şekilde dinlemeyi tercih ederken; Y nesli, aynı anda dinleme, yorumlama , kendi arasında konuşma ve cep telefonuyla resim çekip paylaşma gibi birçok şeyi aynı anda yapabiliyor. Z nesli ise Y neslinin yaptıklarına ilave olarak, tablet bilgisayarıyla video vs. sosyal medyadan yayınlama/paylaşma yeteneği kullanıyor.
Peki, bu teori bize ne kadar uyuyor ve biz bunun neresindeyiz?
Bu çalışma şimdilik bir teoriden ibaret olsa da Antropoloji bilim alanına giriyor.
Dünyadaki coğrafi ve kültürel yaşam tarzlarına bakılarak hazırlanan X Y Z nesil teorisi, kuşaklar üzerinde tamamen uyuşuyor ve doğrudur demek mümkün değildir. Genellikle BATI kültürü üzerine geliştirilmiş bir teoridir. İllaki insanları etkileyen olaylar ve ilişkili oldukları yaşam tarzı üzerine şehir hayatına uygun sosyolojik saptamalar yapılmıştır. Lakin geleneksel, kültürel ve dinsel değerler üzerinden gidilirse, farklı milletlerin farklı karakteristikte özellikleri de ortaya çıkacaktır.
Eski kuşakları mazlum ve insani olarak tanımlamak mümkünken, son kuşaklar X Y Z nesil için, globalleşen dünyada dayatılan yaşam tarzlarının etkisiyle ortaya çıkan özellikler diye düşünüyorum. Bu teoriye göre biz, X kuşağıyız ve birçok karakterimiz uyuşmakla beraber, aynı zamanda ortaya çıkmayan karakteristik özelliklerimiz de var! Mesela biz şehirde yaşıyoruz ama çocukluğumuz köyde geçtiği için; hem şehirli hem de köylü tarzı karakteristik özelliklerimiz var, peki bunu nereye koymak lazımdır? Bir de iyi derece bilgisayar kullanabiliyoruz.
Y kuşağına gelince; Y nesli, bilgisayarı iyi kullanıyor, teknolojiyi kullanırken dünyadaki tüm bilgiyi beynine kopyalamayı düşünüyor!.. Mesela; biz X kuşağı, "liyakat" sistemini savunurken, Y kuşağı hızlı hareket ederek, makamlara tecrübesizce yükselmek istiyor. Ne yazık ki, böyle de oluyor ve biz bu kuşakla iç içe yaşıyoruz.
Dünyayı tek 1 kişi olarak yönetmeyi düşünen, kendini Dünya’nın merkezine koyan, paylaşmayı sevmeyen bir karakter, aidiyet duygusu zayıf bir nesil olarak gözlemliyoruz.
Mesela; normal olarak iş hayatında, patron 1 tane olur, müdürler vardır ve müdürlerin altında ustabaşı, ustabaşının altında işçiler vardır değil mi? Halbu ki Y kuşağının düşüncesine göre, direk patron olmak yeterlidir!.. Y kuşağı bilmez ki, işçilikten başlayıp ustabaşılığa, sonra müdürlüğe ve en sonra patronluğa yükselme diye bir tecrübe sistemi vardır. Aksi halde, tüm işçiler bilgi edinmeden patron olursa, kademe bozulur!.. Doğru olan, görev dağılımı paylaşılınca hiç bir insana yük binmez. Bu hayvanlar âleminde de böyledir; çalışma başarı sistemi görev dağılımıyla başarı getirir ve hiç biri itiraz etmezler. Mesela arılar ve karıncalar gibi…
Z nesli ise, en çok eleştirdiğimiz en yeni kuşak. Akıllılar ama doyumsuz, yaratıcılar ama narsist, hani “bilgisayar manyağı” derler ya, iped ve tabletleri ellerinden düşmeyen, üretmekten çok tüketen, içine kapanık a sosyal bir nesil. Ne yazık ki, bu son nesil dediğimiz Z kuşağı bizim çocuklarımız…