Vurdumduymazlığın Daniskası
Bugün yağmur yağıyor..Dün de yağıyordu..muhtemelen yarın da yağacak…sonraki günler de…Yağmuru çok severim, bahar mevsimini de..hatta beni yakından tanıyanlar bilir tam bir bahar aşığıyım ben…tek kusuru da bu işte bana göre…durmadan hababam yağmurlarını üstümüze üstümüze salıyor…güneş ha açtı ha açacak; emel kendini kırlara bayırlara vuracak derken kalıyorum yine ortada…Sabırsızm
Sevdiğim her şeye doyumsuzum
Dengesizim
Hareketliyim
Sakinim
Duygusal iki gözü iki çeşme Raziye’yim
Neşelendi mi ortalığı lunaparka çeviren bir palyaçoyum
Kızdı mı ateş topu gibi savrulan bir boğayım
Bu dünyada yaşıyor havası vermek için kopyasını yanında taşıyan iç sesimin ta kendisiyim
Lafa yağmurla girip baharın eteklerine yapışan sonra da topu kendine atan vurdumduymazın biriyim işte…
Aslında vurdumduymazlığa en baş gönüllünün tekiyim de; olmuyor bazen işte…beynimin içinde iğne oyalarım genelde…kafam çamaşır ipi gibi her şeye mandal takar…bu yağmur itinayla yağdığı sürece de benim ipler hiç boş kalmaz…O yüzden benim şarjım doldukça atıyorum kendimi vurdumduymazlığa…
En çok bu anlarımı seviyorum..bazen olumsuz gibi görünen şeyler güzel anlamlar katar bünyemize…Kendinden bıkıp, kendini yere sermek gibi bir şey bu…
‘’ üzgünüz efendim dolum tesislerimiz geçici olarak devre dışı’’ iletisini aldığım an benim intro başlar yüklenmeye…
Yok yok kafayı falan yemedim..kelimelerle oyun oynamayı seviyorum…saçmalığın daniskalığına menajerlik yapıyorum…bu aralar fazla vurdumduymazım da ondan sebep bu cümleler nereyi boş buluyorlarsa yerleşiyorlar…
Dikkatli okumakta fayda var…boş gibi görünen bazı şeyler aslında dolup dolup taşıyordur ve üzerinize leke yapabilir….
Aman 40 dereceden fazla ısıda yıkamayın sonra üzerinize dar gelebilir
Demedi demeyin siz en iyisi arada atın kendinizi yere…
Vurmadım
Duymadım
Görmedim
Aman Allah’ım ben kör oldum