Vurdum Gözünden Turnayı
VURDUM GÖZÜNDEN TURNAYI
‘Söz gümüşse sükût altındır’ düsturuyla pek çok düşünceler, yaşanmışlıklar, sırra kadem basıyor, toprak oluyor susmalarımız yüzünden. Her tezin bir de anti tezi olacağı gibi özlü sözlerimizin de karşıtı var tabiî ki…Yukarıda belirttiğim “Söz gümüşse sükût altındır’ sözüne karşılık; ”Susma susarsan sıra sana gelecek!” sözü mesela… etkiye tepki gibi...Acaba bu sözlerin hangisiyle isabeti alnından vurulur?
Orta yol “peygamber yolu” diyor ama hep kenarlarda geziyoruz nedense? Biri “sus” derken öteki “konuş” diyor. Diğeri “ağla” derken öteki “gül” diyor. Biri “sırrını verme dostuna, dostunun dostu vardır” derken, diğeri: “Herkesi dost bil, herkesi arkadaş, sorunların kalmasın içinde, herkesle paylaş”diyor.
“Konuşursan gıybet yaparsın”
“Konuşmazsan enayi veya aptal zannedilirsin.”
“Konuşursan çenesiz olabilirsin”
“Konuşmazsan zavallı olabilirsin.”
Susmalı mıyız, konuşmalı mıyız? Bunu bilmediğimiz için toplum olarak her şeyi karıştırıyoruz. Ya ifrat ya tefrit içinde davranışlarımız… Susmanın her zaman faydalı olmayacağı kanaatiyle yaşadığım bazı gerçekleri anlatıp; düşüncelerimi, yaşadıklarımı paylaşmak istiyorum bazen. İyi de nasıl paylaşırım, nasıl yazarım? Sonra ne olur kim bilir! !
“Söylersem öldürürler…Söylemezsem öldüm” diyen türkümüzde ne güzel anlatılmış bu yara.
Ayıp, günah,yasak, hatır, gönül,sevgi bağı,dost bağı, gönül bağı bir yığın engel çıkıyor karşıma… Ya filan duyarsa! ya üzülürse !
“Sen onlar yüzünden üzüldün ya, kendini niye düşünmüyorsun?” Diyor içimdeki ses. Ben de:
“Ama O Ben’im!” diyorum. “Ben her kahrı çekerim, ben affeder unuturum…ya onların canı çok yanarsa?…çok üzülüp utanırlarsa yaptıklarından…buna nasıl katlanırım? Aman yok yok , boş ver!…Yazıp napcam! Kalsın içimde kaldığı yerde!” diyorum.
“Onlar senin yüzüne pat pat konuştular. Yapıp edip seni üzerken onların uykusu kaçmadı. Neden sustun? Fark etmemiş gibi davrandın, gülmüş gibi yapıp ödüllendirdin de onları; sonra da geceler boyu üzüldün… Şimdi de yazmak istiyorsun. Yok öyle yağma! Sıcağı sıcağına problemini çözseydin…şimdi sür eşşeğini Niğde’ye! Sus ve otur!” diyor içimdeki başka bir ses.
“Şair ve yazar korkak olmamalı, şairleri susan milletin akıbetinden korkulurmuş. Bildiğini yazmalı…meli…malı…” diyorsun da, insanların üzülmesinden, özellikle sevdiklerinin üzülmesinden en çok şairler korkar.
Bu çelişkiyi ne yapmalı şimdi?
Orta yolu arıyordum ne zamandır. Gülmekle ağlamak arasında ne var?
Gözler mahzun bakarken, ağzın gülme pozisyonuna gelmesi midir acaba orta yol? Susmakla konuşmak arasında ne var peki? Konuşur gibi yapmak, fısıldamak! Yani kendinle konuşmak! Bak en doğru olanı Bu!!!!
Oh! Nihayet buldum!!! Vurdum gözünden turnayı! Çok mutluyummm!
Yeri yok bende
Neyime servet şöhret?
Hesap,cüzdan ve buna benzer
Muradımda yer almadı mücevher
Neyin peşindeyim bir bilseniz ben neyin?
İzine rastlayan var mı, dosta benzeyen şeyin?
***
Şikayet de edemem
Neyime gerek!
Sağa tükürsem yasak
-Aman sakın ha!
Sola tükürsem ayıp
-Ne derler sana?
Yukarıda bıyık var
-En büyük bela…
Aşağıda sakal var;
-Yer oynar sonra!
En iyisi tükürüğüm,
Sabırdan güç al;
Sen çıkma içimde kal!
İşte böyle hal…
Dört yanımı bekliyor
Refahım için
Kuzu postunda çakal!
***
Ya ben deliyim, ya bunlar biraz kaçık
Çocuk olanlar, büyümez mi azıcık?
Her dönemeçte tak ediyor canıma
Kalabalıklar içindeki yalnızlık!
***
Buldum! Buldum nihayet buldum dostun izini
“Kendi kendim” isminde, ruhumun ikizini
Vurdum ben de sonunda kaderin ensesine
Umurunda mı sanki, yansam onun nesine?
Azat ettim tekliği, hüzünler ülkesine
Buldum buldum nihayet, buldum dostun izini!
Bastım şarlatan gamın inatçı nefesine
“Çık artık benden! ” dedim sonuncu keresine
Oturttum eni konu gönlümün kafesine
“Kendi kendim” isimli ruhumun ikizini…!
Not:
Hani atsan atılmaz, satsan satılmaz ilişkiler vardır, kızılcık şerbeti diye içilir
Hani senin iki kelime etmene fırsat vermeden, saatlerce kendini dinletir,
Hani sen “a” demeye fırsat ararken senden önce z’ yi alıp götürür
Kötekten beterdir ikramı, zulümden beter sevgisi, her işi emrivaki
Vardır ya dost adı altında, ömür bitiren, akıl yitirten, isbat edilemeyen
İşte onlaradır sessiz çığlığımın kağıda düşen yansıması cannn….
Gerçek dostlarımı tenzih ederim. Onlar hep uzaktı ve uzaktalar sen gibi….
***
Vardır ya dost adı altında, ömür bitiren, akıl yitirten, isbat edilemeyen
İşte onlaradır sessiz çığlığımın kağıda düşen yansıması cannn….
***
Kasım 11th, 2010 at 18:11Çalışmamız durmaksızın devam etmeli, doğrusu keyif aldım...Başarılar diliyorum Asuman Hanım...Sevgiler
tebrikler güzel bi çalışmaa
Kasım 25th, 2010 at 14:34