content
04 Ağu

Vur, Kır, Parçala

Geçen sene bu zamanlar başladı maç.

Tek fark iyi olan kazansından çok, dostluk kazansın mesajlarıydı.

İlk etkili atak Sarkisyan'dan geldi ve Abdullah Gülü maç için Ermenistana davet etti.

Bu atak karşısında şaşıran ve bocalayan defansımız son bir gayretle daveti kabul etti.

Gerçi bu kabul, takım içinde bazı huzursuzluklara yol açtı.

Yedek külübesi ve özellikle tribünlerin bir kısmından tepkiler geldi.

Ama artık taktik belirlenmişti ve geri dönüş yoktu.

Eski dostları kırma pahasınada olsa dostluk mesajları devam etti.

Ve maçın ilk yarısı iki tarafında kontrollü oyunuyla tamamlandı.

Devre arası da bol keseden dostluk mesajları dağıtıldı.

Fair play havası maça iyice hakim olmuştu.

(Bu arada asıl maç gölgede kalmıştı "futbol sadece futbol değildir" sözü bir kez daha haklılığını ortaya koyuyordu.

Şöyle ki hadi hiçbiryere bakmadan dürüstçe cevap verin gerçek maç kaç kaç bitmişti kim atmıştı golleri?

Yardım almadan cevaplayabiliyor musunuz?)

                                                       ***

Maçın ikinci yarısı başladığında iki takımda aynı kadroyla sahadaydı.

Ancak bir değişiklik vardı oda orta hakemliğe Obama geçmişti.

Tam bu değişikliğe mana vermeye çalışırken, hakem daha ilk dakikalarda sarı kartlarını bize ardı ardına çıkarmaya başladı.

Takdir haklarınıda sürekli rakipten yana kullanıyordu.

Bizim oyuncularsa kırmızı kart görebilme endişesiyle itiraz bile edemiyorlardı.

Tribünlerde ki destekçilerimiz çıldırmıştı, hakemin soyağacında ne kadar kişi varsa hepsinin kulaklarını sırayla çınlatıyorlardı.

Tüm bu ezilmişliğin ve kafa karışıklığının verdiği bir gafletle oyundan iyice düşmüştük.

İşte tam o sırada Sarkisyan nereden geldiğini henüz anlayamadığımız bir pasla kaleciyle karşı karşıya kaldı ve topu ağlara gönderdi.

Bizim oyuncularsa şaşkın bir vaziyette ofsayt itirazı yapacak oldular ama gördükleri sarı kartlardan olsa gerek cesaret edemeyip karara razı olmuş bir suskunluğa büründüler.

Tam o sırada tribünlerden "RTE" sesleri yükseliyordu takımımızın uzun boylu, yırtıcı forvetini oyuna davet ediyorlardı.

Ve sloganlar doruk noktasına ulaşmıştı "vur kır parçala bu maçı kazan"

İlerleyen dakikalarda neler olur bilinmez.

Maç doksan dakika ve top yuvarlak.

Etiketler : ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank