Vitamin Tüccarlarına Para Kaptırmayın
Geçen hafta Archives of Internal Medicine dergisinde yayımlanan araştırmada avuç dolusu vitamin alan kadınlarda kanser ve kalp hastalıkları riskinde azalma olmadığı, vitaminlerin erken ölümü de engellemediği bildirilince doktorlarının tavsiyesi ile her gün multi-vitamin içen insanlar ayaklandılar. Birçoğu İclal Hanım’ ın yaptığı gibi doktorlarını aradılar ve onlardan hesap sordular: Avuç dolusu para ödedikleri vitamin haplarını boşuna mı yutuyorlardı yoksa?
Tüm dünyada giderek artan bir ‘vitamin çılgınlığı’ yaşanıyor. New York Times’ ın haberine göre erişkin Amerika’ lıların yarısı vitamin hapı kullanıyor. Bunlar artık sadece eczanelerde değil, marketlerde ve özel dükkânlarda satılıyor. Vitamin pazarı Amerika’ da senede 23 milyar dolara ulaşmış durumda. Bizde durum henüz o kadar vahim olmasa da küçük Amerika olma yolunda hızla ilerlediğimize de hiç şüphe yok.
Vitamin çılgınlığının temelleri bundan 50 sene kadar önce Amerikalı biyokimyacı Linus Pauling tarafından atıldı. Biri kimya diğeri barışta olmak üzere iki ayrı dalda Nobel Ödülü kazanan tek kişi olan Pauling’ in yüksek doz C vitaminin başta kanser, kalp hastalıkları ve enfeksiyonlar olmak üzere pek çok hastalığı önleyebileceğini ileri sürmesiyle mega doz vitamin modası da başlamış oldu ve aldı başını gitti.
Vitaminler vücudumuzda sentez edilmeyen maddeler. Sağlıklı bir hayat sürmemiz için bunları almamız mutlaka gerekli. C vitamini eksikliğinin iskorbüte… B 1 vitamini eksikliğinin bir sinir hastalığı olan beriberiye… D vitamini eksiliğinin raşitizme yol açtığı çok iyi bilinir, ama normal bir diyette bu vitaminlerin hepsi yeteri kadar hatta fazlasıyla mevcuttur. Hele de bizim gibi sebzenin, meyvenin, sütün, yoğurdun, yumurtanın… bu kadar bol ve ucuz olduğu bir ülkede. Çok özel durumlar dışında bu vitaminlerin ekstradan ilaç olarak alınmasına ihtiyaç olmaz.
Ben de hiçbir hastama özel olarak vitamin hapı vermem. ‘Hangi vitamini alalım veya çocuğumuza hangi vitamini verelim’ diye soran hastalarıma ‘Mevsim meyve ve sebzelerini yiyin, sofranızdan sütü, yoğurdu, balığı, tavuğu eksik etmeyin, yeterli’ derim.
Elmanın yerini tutabilen bir vitamin hapının… balığın yerini tutabilen balıkyağı hapının henüz hiçbir ilaç fabrikasında yapılamadığını hatırlatırım onlara.
Vitaminler de aslında birer ilaç ve asla gelişigüzel kullanılmamalı. Gerçek vitamin eksikliklerinde düşük dozların bir yararının olmadığı ve vücudun ihtiyacından yüksek dozlarda alınan vitaminlerin ise çeşitli yan etkilere neden oldukları unutulmamalı. Meselâ, yüksek doz A vitamini karaciğer için toksik olmasından başka kemik ve eklem ağrılarına, saç dökülmesine, iştahsızlığa, deride kuruluk ve kaşıntılara sebep olur. C vitaminin fazlası böbrek taşı yapar. İhtiyaçtan fazla alınan D vitamini de bulantı, kusma, yorgunluk, sinirlilik ve idrar sorunlarına yol açar.
C vitamini soğuk algınlığını önlemez
C vitaminin gribe, soğuk algınlığına karşı koruduğu da… E vitaminin kanseri önlediği de… doğru değil. Ateşiniz çıktığı veya öksürdüğünüz için C vitamini takviyesi yapmanın hiçbir faydası yok.
Bugün çok yorgunum diye multi-vitamin almak da aynı şekilde anlamsız.
Herkesin her zaman yediği kadar sebze-meyve yiyin yeterli, çünkü yüksek dozlarda alınan vitaminlerin işe yaradığını gösteren hiçbir inandırıcı bilimsel bir kanıt yok ortada.
Üstelik vücudun ihtiyacından fazla alınan vitaminlerin ve benzeri beslenme destek ürünlerin ne kanseri ne kalp hastalıklarını önlemede bir işe yaramadığını gösteren tek araştırma da bu değil.
Beta karoten ve E vitamininin sigara içen erkeklerde akciğer kanseri riskini yüzde18 ve kansere bağlı ölüm riskini de yüzde 8 oranında artırdığı kanıtlandığından, artık sigara tiryakilerinin bu vitaminleri almaları kesinlikle sakıncalı bulunuyor.
Lancet isimli önemli tıp dergisinde yayınlanan bir metaanalize göre, 170.000 kişi üzerinde yapılan 14 büyük klinik çalışmada A, C, E vitaminleri ve beta karoten kullananlarda mide-bağırsak kanserlerinden ölümlerin daha fazla olduğu, sadece 14 çalışmanın 4’ünde selenyumun kanser riskini azaltabileceği saptandı.
7 klinik çalışmada yemek borusu, mide, pankreas, karaciğer ve kalın bağırsak kanserlerinden ölüm riskinin yüzde 6 oranında artmış olduğu belirlendi. Üstelik bazı vitamin kombinasyonlarının yarattığı risk daha da büyük idi. Buna göre, A vitamini ve beta karoten kombinasyonu alanlarda kanser riski yüzde 30, beta karoten ve E vitamini alanlarda ise yüzde10 daha fazla bulundu.
Bu verilere göre, düzenli olarak vitamin hapı kullanan her 1 milyon kişiden 9.000’inin bu nedenle vaktinden önce yaşamlarını yitireceği hesaplanıyor.