Vicdan ve Meşuriyet Hukukun Kendisidir
Dün TBMM’de hükümet için yapılan güven oylamasında 800 oy çıkmış.
Toplam 550 olan milletvekili sayısına rağmen 800 oy çıkması karışıklığına hem elektronik sistem hem de oy pusulası kullanılması neden olmuş!
Yapılan sayımda 800 oyun 644’ünün ‘evet’ oyu olduğu tespit edilmiş. Daha sonra oylama yeniden yapılmış. TBMM’de hazır bulunan 495 milletvekilinin 322’si ‘evet’, 173’ü ise ‘hayır’ oyu kullanmış.
Haberi okurken, okuyuculardan gelen iki yorumu ilginç buldum. Okuyuculardan biri şöyle diyor: “322x2=644. Sadece evet oyu kullananların "yanlışlıkla" 2 kez oy kullanması ne kadar ilginç... Sistemi sadece onlar anlamamış, ada ...”
Diğeri ise şöyle yorum yapmış: “ha ha meclise bak 
) el alışkanlığı olmuş o. nolurrrrr nolmazzz biz fazladan 300 oy eveti basalım da:)”
*****
Evet oyu 322, çift kullanılan oyda sayım yapılınca ortaya çıkan sayı ise 644. AK Parti milletvekilleri işi garantiye almak için çift oy kullanmışlar. Muktedir bir siyasi partide milletvekili olmak böyle bir şey galiba…
*****
Başka bir ilginç görüntü ise şöyle olmuş. AK Partili bir bayan milletveki-li elektronik sistemde kullandığı oyun geçerli olmadığını görünce önündeki milletvekillerini iterek koşturmaya başlamış. Meclis Başkan Vekili Sadık Yakut, milletvekillerinin sisteme giremediğini belirterek, "Acele etmeyin, tüm pusulaları alacağız" demesine rağmen AK Partili kadın vekilin elektronik oylamada başarılı olamayınca oyunu pusulaya yazmış ama geç kalma telaşıyla önündekileri ite kaka pusulasını divana yetiştirmek için koşturması dikkat çekmiş!
*****
Ergenekon davasının görüldüğü İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin Başkanı Köksal Şengün, Bolu’ya tayin edilmiş. Şengün’ün başkanlık yaptığı üç dört duruşmayı bizzat izlemiştim. Demokratik davranışlarıyla dikkatimi çekmişti. Mahkeme başkanlığı yaptığı günden itibaren, kimi sanıkların tahliye edilmesine yönelik karar verirken, mahkeme heyetinde çoğunluk kararıyla tutukluklar devam ediyordu.
En son Prof. Dr. Mehmet Haberal ve Mustafa Balbay ile ilgili tahliye edilmelerine yönelik görüş belirtmişti. Köksal Şengün, Haberal ve Balbay’ın milletvekili seçildikleri için kaçma, saklanma ve delilleri karartma şüphelerinin de kalmamış olduğu dikkate alınarak tahliye edilmeleri gerektiğini savunmuştu.
Sonra ver elini Bolu’ya hakimlik yapmaya…
*****
Ve başka bir ilginç konu ise, CHP’nin yemin etmesi üzerine kopan fırtına. Sonunda bir uzlaşma olmuş. Siyasi partilerin grup başkanları ortak bir metne imza koymuş. Neden? Sonuçta ortada bir kriz var ve krizin sona ermesi için bir mutabakat metni hazırlanmış. Mutabakat metinleri nasıl hazırlanır? Herkesin altına imza koyabileceği bir metin olur.
O zaman sormak gerekir? Neden bunca fırtına kopuyor. Belden aşağı ve onur kırıcı açıklamalar yapılıyor?
Dünü mağdurları neden mağrurlanma üzerinden siyaset yapıyorlar? Muktedir olmak böyle bir şey mi? Dünün muktedirleri de böyle davranı-yorlardı ve biz o zaman da mağdurların yanında duruyorduk.
Ve bugün de durmaya devam ediyoruz, çünkü;
Demokratlık zor zanaat!..
*****
Dün muktedirlerin karşısında mağdur olan AK Parti’yi destekliyorduk.
Bugün muktedir olanların karşısında mağduriyet yaşayan CHP ve BDP’nin kimi söylemlerini yanlış bulsam da, onları destekliyorum.
Dün yaptığım AK Partili olmak değildi, bugün de CHP ve BDP’li olmak değildir.
Yaptığım sadece demokrat olmanın gerekliliğini yerine getirmek. Ve meşru olanın yanında yer almak…
Seversiniz ya da sevmezsiniz CHP, MHP ve BDP’nin tutuklu bulunan milletvekilleri derhal serbest bırakılmalıdır.
Çok yapılması gerekiyorsa, kürsü dokunulmazlığının dışındaki tüm dokunulmazlıklar kaldırılır ve sorun çözülür. Mahkum oldukları gün doğru cezaevine… Bugün istenirse bu irade mecliste vardır…
Topu taca atmaya gerek yoktur…
*****
Üstünlerin hukuku değil, hukukun üstünlüğünün yanında olmaktır esas olan…
Yani vicdanı ve meşruiyeti devreye sokmaktır…
Aklınla vicdanı olmayan bir kararı aklayabilirsin. Ancak vicdan aklın dışında bir şeydir.
Mevcut yasalara gönderme yaparak, vicdanı ve meşruiyeti gölgeleyebilirsin…
Ancak, bilinmelidir ki, vicdan ve meşruiyet;
Hukukun ta kendisidir!..
