Vesayet ve Taşeron
Recep Bey, PKK terörü ile ilgili kendi aczini kapatmak için taşeron sözcüğünü ortaya attı. Taşeronun müteahhidini söylemeyince, yani gene karnından konuşunca, epey bir geyik muhabbeti yapıldı.Bu tartışmaları yapanların hiç birisi emperyalizm sözcüğünü kullanmadı.
Şu günlerde, yarım yamalak da olsa, Büyük Ortadoğu Projesi ve projenin eşbaşkanı telaffuz edilse de, hala emperyalizm sözcüğü söylenemedi.
Abant Toplantılarında “Vesayet” tartışmaları yapılıyor. Cumhuriyet ve onu savunanlara ağız dolusu küfürlerin savrulduğu bu toplantılarda, vesayet aşağı, vesayet yukarı konuşuluyor. Ordunun vesayetinden konuşuluyor.
Bu beyler, askerin vesayetinden şikâyet ediyorlar, ama Amerika’nın vesayetinden memnunlar.
Toplantıların asıl sahibi, Fethullah amcam, Amerika’daki çiftliğinde CIA’nin vesayetinde değil mi?
Türkiye Amerika’nın vesayetinde değil mi?
Somali’ye, Lübnan’a, Afganistan’a asker gönderen kim?
NATO, OECD, Dünya Bankası, Gümrük Birliği Batı’nın Türkiye üzerindeki vesayeti değil mi? Niye bunlardan hiçbir şikâyetiniz yok?
Eksen Kayması söz dalaşı çıkınca, Recep Bey “vallah billâh biz Atlantik’ten ayrılmıyoruz demiyor mu? Daha dün, Toronto’da Obama ile görüşüp, destek alıp güven tazelemedi mi?
Bunlar vesayet olmayacak, Silivri’ye evinden pijamasını bile alamadan götürdüğünüz paşaların vesayeti mi olacak?
Sizin vesayet diye korkarak tartıştığınız, cumhuriyetin getirdiği değerlerdir. Siz vesayet adı altında aslında çağdaş değerleri kast ediyorsunuz. Sizin derdiniz aydınlanma ile.
Bakalım bu vesayet tartışmasını nereye kadar götürebileceksiniz? İttifak halinde olduğunuz liboşlar bakalım nereye kadar karanlığa destek olacaklar?
Gazze provokasyonundan sonra biraz İsrail tartışılınca, liboşlar nasılda telaşlandılar.
Evet, bir bağımsızlık tartışması yapılmalı. Ama bu tartışma sanal zeminde, kendi kendimiz üzerinde ki vesayet değil, emperyalizmden bağımsızlaşma tartışması olmalıdır.
Eğer tartışacaksak, gelin Amerika ve Avrupa’nın Türkiye üzerindeki vesayetini tartışalım.
Ordunun vesayeti varmış gibi sürekli orduyu tartışmak, Amerika’nın vesayetine alan açmaktır. Amerika’ya hizmettir.
Taşeron
Taşerondur mütahitle* iş yapan,
Tüm işlerden bir bölüme fit olur.
Asıl mütahittir pastayı kapan,
Taşeronlar bir dilime fit olur.
Mütahitler işlere el atıyor,
Ortalığı birbirine katıyor.
Zulümle dünyaya çalım satıyor,
Taşeronlar bir çalıma fit olur.
Mütahit elinde örneğin Irak,
Hangi taşeronlar burada çırak?
Masada koltuğu bir yana bırak,
Taşeronlar bir kilime fit olur.
Mütahit ABD, AB olursa,
Oyuna gireni alıyor kursa.
Onlar yüz bölümlük diziler kursa,
Taşeronlar bir filime fit olur.
Doğru olan, pür emanet üretmek,
Sömürüye, hırsızlığa diretmek;
Zalimlere bu dünyayı dar etmek.
Taşeronlar bir zulüme fit olur.
Gücü seven mütahitlik düşlüyor,
Güç bitince taşeronluk başlıyor.
Nevzat iki elle şeytan taşlıyor,
Taşeronlar bir elime fit olur.
Halk Ozanı Karamanlı Nevzat
Haziran 28th, 2010 at 14:34*Mütahit: Müteahhitin halk dilinde
söylenişi, üstlenici.