Verimsizliğin Faturası: 200 Milyar Dolar..
Bugüne dek Türkiye için neler söylendi:
Büyük Türkiye, çağdaş Türkiye, demokratik Türkiye, halkçı Türkiye…bunların hepsine eyvallah..
Ama bir şey söylenmedi. Üretken Türkiye..
Büyük, çağdaş, demokratik, ileri bir ülke olabilmenin tek yolu üretken olmak değil midir?
Çok ve kaliteli üretip bunu hakça ve hızlıca bölüşmeden nasıl refah yakalanacak?
Var mı dünyada üretken olmadan gelişmiş bir toplum ve ülke örneği?
Biliyorsanız sevgili okur-yazarlarımız lütfen yazın şuraya..beklemekteyim..
Peki, niçin verimli Türkiye diye nefes tüketmekteyiz? Şundan dolayı;
1-Tüm kaynaklarımızı doğru ve iyi değerlendirirsek işsizlik azalır. Çünkü en önemli varlığımız insan gücümüzdür. Ama bizim 5-6 milyon kişimiz açık işsiz durumundadır. Bunların potansiyelinden hiç yararlanmamaktayız.
2-Verimliliğimizi artırdığımızda işçiler daha çok ücret alabilme olanağına kavuşacaklardır.3-İşveren daha yüksek kar elde edecektir.
4-Devlet daha fazla vergi alabilecektir.
5-Tüketici daha ucuza mal ve hizmet sağlayabilecektir.
6-Toplum daha çok refah düzeyi yakalamış olacaktır.
Dolayısıyla, ülke ve halkın gelişmişlik düzeyi hem hızlıca artacak, hem de daha adil bir bölüşümün ve daha ileri uzlaşmanın zemini doğmuş olacaktır.
Peki, bizim ülke olarak verimsizliğimizin hesabı yapılmış mı? Evet. Ve fatura en az 200 milyar dolar.
Bu çalışmayı Türkiye Odalar Borsalar Birliği(TOBB) yapmış.(Savurganlık Ekonomisi Araştırması,Nisan 2001.www.TOBB.gov.tr)
Verimsizliğin maliyeti 200 milyar dolar. 6 milyon açık işsizimiz var. Makinelerin verimi % 45. Kapasite kullanım oranlarımız % 70’lerde.
Negatif sayıları daha fazla yazmayalım.
Çözüm: en başta insan varlığımız olmak üzere tüm değerlerimizi, kaynaklarımızı doğru, güzel, iyi, bilimsel olarak tanıyacağız, değerlendireceğiz. Ve her alanda her zamanda hep daha toplumsal mutluluk adına çalışıp, davranacağız.
Var mısınız, demiyorum, biliyorum varsınız ve umut hep bu yönde…birlikteyiz..