Verimlilik Teorisi
Teori bir “ışık”tır. Bazen zayıf bazen de güçlü bir ışık olarak “karanlıkları” aydınlatır.
İnsan, toplum ve doğa arasında çok yönlü ilişkiler, etkileşimler bulunur.
Bilimin gelişmesinde, tarihsel ve toplumsal evrimin ilerlemesinde bazı ilkeler, kurallar, eğilimler vardır.
İşte teoriler(kuramlar) bu karmaşık, çok yönlü ilişkilerin, çelişkilerin ortaya konulmasında, analiz edilmesinde ve sonuçlarının anlaşılmasında yardımcı olurlar, yön gösterirler.
Birçok zaman ve mekânda, “yanlış” da çıkarlar, ama yanlış önermelerden de doğrulara ve yeni yaklaşımlara doğru yol alınır.
Bilimlerde, sanatta, hayatta diyelim, sayısız teorilerden biri de “verimlilik” kuramıdır.
Verimlilik terimi ve olgusu, akademik olarak, iktisat bilimi içinde yer alır.
Çünkü iktisat biliminin tanımında, “ sonsuz ihtiyaçların kıt kaynakların en verimli biçimde kullanılmasıyla giderilmesi…” biçiminde bir anlayış yer almaktadır.
Tartışmalı da olsa, bu tanım; bize bazı ipuçları sunmaktadır;
“İhtiyaçlar ve sonsuzluk”, “kıt kaynaklar”, bunların “en verimli olacak biçimde kullanılması”, gibi, her biri birer tez konusu olacak kadar geniş olan bu deyimler, bir başka yazının konusu olsun..
Yine, Verimlilik Terimi tanımlanırken, “her hangi bir üretim sürecinde kullanılan üretim faktörleri ile elde edilen üretim arasındaki ilişkiyi açıklayan süreç” olarak söz edilir.
Burada kullanılan; üretim faktörleri ve üretim, tüketim ve bölüşüm gibi sözcükler iktisat biliminin terimleridir.
Zaten iktisat bilimi de üretim, tüketim ve bölüşümün toplumsal dinamiklerini ve bu süreçlerdeki toplumsal ilişkileri açıklama çabası içindedir.
Buradan hareketle şu soruyu soralım;
Verimlilik, ekonomi disiplini içinde olduğuna göre, hangi alt dal içinde incelenir?
İktisadın, büyüme ve kalkınma dersleri içinde konu okutulur, incelenir.
Çünkü “verimlilik” artışıyla ekonomide “büyüme” gerçekleştirilir.
Biz de, bu akademik doğruya bağlı kalarak, büyüme ve kalkınma kuramları içinde konunun nasıl incelendiğini sorgulayalım ve sonuçta da ülkemizde nasıl ve niçin bir “verimlilik ekonomisi” kurmamız gerektiği üzerinde duralım. Hemen değil elbette. Orta vadede..
Tüm Ekonomi Sözlüklerinde, Makro İktisat kitaplarında, Büyüme ve Kalkınma ders kitaplarında, “verimlilik teorisi” kapsamında birçok kavramdan, yaklaşımdan söz edilir.
Örneğin; ortalama verimlilik, marjinal verimlilik bölüşüm teorisi, toplam faktör verimliliği, azalan verim kanunu, artan verimler, ölçeğe göre artan ve azalan verimler, emeğin marjinal üretkenliği, sermayenin marjinal verimliliği, marjinal prodüktivite kuramı.. gibi.
Elbette bir yazıda ne bu kuramlar anlatılır, ne de gereği vardır.
Ama teori bir “ışık” ise, günümüz büyüme ve kalkınma sorunlarımızın çözümünde bize katkı sunacaklarsa, bunlardan niçin ve nasıl yararlanabileceğimizi gelecek yazıda tartışalım.Sevgiyle,üretkenlikle