Vergi Borçlusunun Yurtdışı Yasağı Kalktı mı?
Vergi dairesine 100 bin TL’yi aşan vergi borcu mükellefler büyük sıkıntılarla karşılaşmaktaydı.
Vergi borcu nedeniyle yurtdışına çıkış yasağı konulan vatandaşlarımızın bu mağduriyeti referandum sonucunda “Vatandaşın yurtdışına çıkma hürriyeti ancak suç soruşturması veya kovuşturması sebebiyle hâkim kararına bağlı olarak sınırlanabilir.” hükmü getirilmek suretiyle sorunun çözümünde önemli bir adım atıldı.***
Bu değişikliğe göre, idare tarafından, vatandaşın yurtdışına çıkma hürriyetinin sınırlandırılmasına son verilmekte; yurtdışına çıkma hürriyetinin, sadece suç soruşturması veya kovuşturması sebebiyle ve hâkim kararına bağlı olarak sınırlandırılabilmesi ilkesi benimsenmektedir.
Ancak, yurt dışı çıkış yasağını düzenleyen 6183 sayılı kanunun 36/A maddesi halen yürürlükte olup, anayasa değişikliği ile birlikte kendiliğinden yürürlükten kalkmaz.
Bu nedenle, mevcut yurtdışı çıkış yasakları geçerliliklerini sürdürmektedir.
6183 sayılı kanunda anayasa değişikliği çerçevesinde yeni bir düzenleme yapılması gerekmektedir. Ancak bu durumda yurtdışı çıkış yasağı kalkabilecektir.
Taşınan işyerinde kıdem tazminatı ödenir mi?
Bir okurumuz, işyerinin bir başka ile taşındığını ve yeni yere gitmek istemediğini, bu durumda kıdem tazminatı talep edip edemeyeceğini soruyor. İşyeri taşınması çalışma hayatında işçinin çok fazla istekli olmadığı bir konudur. Taşınan işyerinin özellikle bir başka ile gitmesi durumunda da kıdem tazminatı ödenip ödenmeyeceği sorunu ortaya çıkmaktadır..
Öncelikle İş sözleşmesinde veya varsa toplu iş sözleşmesinde, işçinin aynı işverene ait aynı ildeki veya diğer bir ildeki işyerinde görevlendirme yetkisi olup olmadığı bilinmelidir.
İş sözleşmesinde veya varsa toplu iş sözleşmesinde, işçinin aynı işverene ait aynı ildeki veya diğer bir ildeki işyerinde görevlendirme yetkisi verilmesi halinde, işçinin durumunu ağırlaştırmamak koşuluyla, işveren bu yetkiye istinaden işçinin işyerini değiştirebilir. İşyeri değiştirilen işçinin yeni görev yerine gitmemesi nedeniyle işverenin, iş sözleşmesini feshi halinde işçi ihbar ve/veya kıdem tazminatına hak kazanamaz. İşverenin bu değişikliği yaparken objektif ve iyi niyetli davranmış olması gerekmektedir.
Eğer, iş sözleşmesinde veya varsa toplu iş sözleşmesinde, işçinin aynı işverene ait aynı ildeki veya diğer bir ildeki işyerinde görevlendirme yetkisi yoksa, işçiye çalışma koşullarında değişiklik yapan bu durumun bildirimini yazılı olarak yapılmalıdır.
İşçi değişiklik önerisini altı işgünü içinde yazılı olarak kabul ederse, iş ilişkisi bu yeni koşullarla ve yeni işyeri adresinde de devam edecektir.
İşçi değişiklik önerisini kabul etmez ise, yapılan değişikliğin işçinin durumunu ağırlaştırması suretiyle başka şehre veya aynı şehir içinde Büyükşehir belediyesi sınırları dışındaki bir işyerine nakil yapılması çalışma koşullarında esaslı değişiklik olduğu için kıdem tazminatı ödenmesi gerekir.
Sonuç olarak, iş sözleşmesinde diğer bir ilde görevlendirme hükmü yoksa, işyeri değişikliğini kabul etmeyen ve yeni işyerinde göreve başlamayarak çalışma koşullarında esaslı değişiklik yapıldığını öne sürerek iş sözleşmesini fesheden işçilere kıdem tazminatı ödenmesi gerekmektedir