Ver Gazı….
1071 Malazgirt Zaferi’ni biliyorduk, şimdi 1081’imiz de oldu. Meğer İzmir’in Türkler tarafından ilk fethedildiği günmüş 25 Mart 1081.
Gerçi bilmemizin imkanı pek yokmuş! Türk Tarih Kurumu yeni onayladı bu tarihi.
Emir Çaka Bey Anadolu’nun Türkler tarafından fethinin kapılarının açıldığı 1071 Malazgirt Zaferi’nden 10 yıl sonra 1081 yılında İzmir’i liman bölgesinden girerek feth ediyor. Aleksi Komnen’in 4 Nisan 1081’de tahta geçmesi hesabı ile düşünülüyor ve İstanbul’dan ayrılan Çaka Bey’in Efes’ten tarihi İzmir Limanı’na girmesi ile tarih tahmin ediliyor.
Efes’ten başlayan fetih, Urla ve Foça ile ile devam ettiğine göre 25’i olmalı diye açıklıyor Türk Tarih Kurumu. Kurum, o kadar durdu şimdi neden bu tarihi buldu gibi cin bir soru akıllara düşmüyor değil.
Çok şükür sayısı 100’e yakın kutladığımız özel günlerin arasına önümüzdeki 25 Mart’tan itibaren yeni bir gün daha katılıyor. Fetih için mevlidi şerifler okunacak. Fetih canlandırmaları yapılacak, spor müsabakaları düzenlenecek. Kurumsal etkinlik logosu oluşturulacak.
Satranç ve futbol spor dallarında yarışmalar olacak. İzmir Ülkü Park’ta 1081 İzmir’in fethi ve Çakabey Kupası ralli yarışmalarında dereceye girecek yarışmacılara, özel tasarlanan ödüller verilecek. Selçuk ve Efes Antik Kenti gezisi gerçekleştirilecek.
Hedefi İzmir Valisi Erol Ayyıldız açıklıyor: “Bu coğrafyada bin yıllık tarihimiz, bin 400 yıllık medeniyetimiz var. Tıpkı İstanbul’un Fethi gibi 1081 İzmir’in Fethi de Türk tarihi açısında bir kırılma noktası olmuş, bu tarihten sonra Türkler Anadolu’daki varlıklarını güçlendirmiştir. Önem kazanması için daha çok çalışacağız”
Sayın Valimiz samimi mi? Evet. Söyledikleri yanlış mı değil.
Değil ama acıyor işte insan canı. 19 Mayıs kutlanamıyor, stadyumdaki gösteriler iptal. 30 Ağustos’un kapsamı her yıl daraltılıyor, bırakın onu Anıtkabir’e yürüyüş bile engellenirken, şimdi fetihi kutlayacağız! Tamam 936 yıl önce bu toprakları nasıl fethettiğimizi bilelim, kültürel zenginliklerimize sahip çıkalım.
Ama eğer bu ülkenin yoklukta verdiği kurtuluş savaşına, milli mücadelesine, gençlik bayramına, zafer bayramına da aynı coşkuyla yaşatıyorsak...
Fethini kutlayacağınız bu kentin daha yüzyıl öncesi sokaklarında Yunan postalları geziyordu.
Yunan ordusu Pasaport’tan karaya çıkmış, İzmir metropoliti Hrisostomos etekleri zil çala çala koşmuş, haçıyla takdis edip, “evlatlarım, ne kadar Türk kanı içerseniz, o kadar sevaba girmiş olacaksınız” diyerek yere kapanıyordu.
Tek başına kurtuluş mücadelesi başlatan Hasan Tahsin’in ruhuna da aynen sahip çıkacaksak, bu kentin eşsiz mirasını gelecek kuşaklara devretmeyi de dert edineceksek, fetihin de coşkusunu yaşayalım. Biliyorum şimdi, niye kıyaslıyorsunuz diyenler olacaktır. Tam onu söylemeye çalışıyoruz.
Cumhuriyet’in değerleriyle kıyaslamayacaksanız; buyrun fetihi de kutlayalım.