Velev ki, Ermeniyim Ne Olacak? Kesecek Misiniz?
Polemik yapmaktan hiç korkmadım. Polemik yapmak insanın gelişmesine, birşeyler öğrenmesine ve okuyucunun da ilgiyle okumasına neden olur.
Tek bir şartla. Düzeyin, belden aşağı inmemesiyle.
Tek bir şartla. Ailelerin karıştırılmamasıyla. Soy sopla ilgilenilmemesiyle...
Ancak polemik yapıyorum diye, küfür eden, çamur atan, yalan yazan, ırkçı damarından faşist sözcükler ve nitelemeler dökülen adamlarla ne konuşacaksınız, hangi polemiği yapacaksınız?
Adama diyorsun ki, damarındaki zehirli kanı boşalt... O diyor ki, Ermeni, Türk düşmanı.
Ben ‘demokratım’ diyorum, o sosyal demokrat dediğimi iddia ediyor. Her ikisi arasındaki siyasi ayrımı bilmiyor. Şimdi ne anlatayım?
Ben Atatürkçü değilim diyorum adam jurnalislik yapıyor. ‘Bakın Atatürkçü değilmiş’ diyerek, ‘Türklüğe hakaret ediyor, Ermenilerin Türk canı alması için hedef gösteriyor’ oluryor muşum!
****
Kuzey Irak’a, Almanya’ya hangi ilişkilerle gidiyor muşum.
Halbu ki, ben sadece Kuzey Kürdistan’a değil (biraz daha zıplayabilirsiniz) Irak’a gittim. Hem de savaş sürerken...
Ne yazık ki, Türkiye’den karayolu ile Irak’a girilirken önce Kuzey Kürdistan’dan geçiliyor. Sonra Irak’ın Suudi Arabistan sınırına kadar gittim. Yolda beni CİA ve İngiliz Gizli Servisi korudu(!)
Sonra, Azerbaycan’a, Bulgaristan’a, Mısır’a, Fransa’ya, İsviçre’ye, Avusturya’ya ve Amerikaya da gittim. Almanya’ya ise 1994’de İG Metall’in, davetlisi olarak gittim.
Oğlum Amerikan yurttaşı. Ama aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı. Bu bugünün realitesi. Yarın bu değişecek. Çünkü dünya hızla oraya doğru gidiyor.
Yeryüzünde tüm sınırlar kalkacak. Ortak vatan dünya olacak... Etnik, inançsal, kültürel farklılıklar düşmanlık nedeni değil, zenginliğimiz sayılacak. Yerel kimlikler folklorik bir özellik olacak. Hele insanlar bir de yıldızlarda yeni yerleşim merkezleri kurduğunda, hayat bambaşka olacak. Bugün yapılan tartışmaların anlamı bile kalmayacak.
****
Tek tanrılı din(ler) yazınca Müslüman düşmanı olunuyormuş. Adam cahilliği ile yazıyor. Yeryüzünde müslümanlık, hristiyanlık, musevilik vb. tek tanrılı dinler kategorisinde sayılıyor.
Şimdi bu cahile ne yazacaksın? Nasıl polemik yapacaksın? Çünkü benim yazdığım, ‘tek tanrılı din’ diye bir cümlem yok ki.
*****
Olmuyor, cahillikleri ile sağdan soldan duydukları uydurmaları, yalanları yazarak kendince iş yapıyorlar.
Cahillik başka bir şey, zır cahillik ise başka bir şey...
Baba yazıyor, oğlu beğeniyor. Oğlu yazıyor baba oğul beğeniyor. Face’de her yere kes yapıştır yaparak yazılarını duyurmaya çalışıyorlar. Gayretlerinden dolayı kutluyorum, kendilerini.
Çap denilen şey galiba böyle bir şey.
****
Aslında yazı yazmaya bile değmezsiniz ama, son kez yazayım.
Onur ve namusu ne zannediyorlar bilemiyorum. Onurlu ve namuslu Atatürkçü kardeşlerimize söylemek isterim ki, onur ve namus kavramları ideolojik kavramların arkasına saklanarak olacak kavramlar değil.
Atatürkçü olunca kafadan namuslu ve onurlu insanlar olunmuyor.
Her namuslu ve onurlu insan da Atatürkçü olmuyor.
Atatürkçü olmak bir siyasal tercih.
Bunu yapanlara söyleyecek sözümüz yok.
Dedik ya, biz Atatürkçü değiliz.
****
Ve yazdığımız yazılar illegal örgütlere saldıralar öncesinde verilmiş mesajlara benziyormuş.
Halbu ki, saldırıya uğrayan ve öldürülen Hrant Dink oldu.
Ali Girgin ve benzeri bilcümle faşist ergenekoncu zihniyetin yazdıkları sonrasında.
Hrant Dink’in bir cümlesini ırkçı ve faşist Girgin ailesi için kullanınca hedef gösteriyor olmuşum.
Ne yazık ki, hedefi gösteren Girgin ailesinin fertleri.
*****
Kazandığımız paraların ve arkamızdaki ilişkilerin araştırılmasını istiyorlarmış.
Bence doğru söylüyorlar.
Maliyeyi göreve çağırıyorum. Yerel basına yönelik araştırma yapsınlar. Maliye kayıtlarını, faturalarını, çalıştırdığı personeli araştırsınlar.
Ödedikleri vergiler, ödemedikleri vergiler ortaya dökülsün.
Önce bize yönelik çağrı yapan gazetelerden başlansın araştırma. Vazgeçtim önce bizden başlasınlar. Bu yazı, maliyeyi göreve davettir.
*****
Üç gazeteci aileye de açık çağrımızdır.
Kendilerinin küçüçük şerefleri varsa.
Ellerinde ne belge, bilgi varsa gazetelerinde yazmalarını ve cumhuriyet savcılarına suç duyurusunda bulunma çağrısında bulunuyorum.
Bunu yapmadıklarında kendilerini şerefsiz ve alçak ilan ediyorum.
Ne iddia varsa, ne varsa yazmalarını bekliyorum.
Onurlu ve namuslu olarak dile getirsinler.
Burası er meydanı. Sigortasız çalıştırdığımız insanları, maaşlarını ödemediğimiz insanları, matbaa pa-ralarını ödemediğimizi, dağıtıcı pa-ralarını ödemediklerimizi... Matbaa paralarını ödemediğimiz için gelen hacizleri yazsınlar.
Yaptığımız şantajları, polisten yenen baskınları, gözaltıları yazsınlar.
Mal varlıklarımızı yazsınlar.
****
Mal varlıklarımız araştırılsın.
Hangi maliye kayıtları ile kazanılmış...
Yılda kaç liralık vergi ödenerek mal varlıkları elde edilmiştir?
Bekliyoruz.[/i]
*****
Ayrıca kendilerini Atatürkçü ve Türkçü bir aile olarak, bugüne kadar gazetelerinde bununla ilgili yaptıkları haberleri, yerin dibine batırdıkları, kansız, onursuz ve namussuz gördükleri cumhuriyet düşmanları ve Atatürkçü düşmanı siyasiler için neler yaptıklarını yayınlamalarını bekliyorum. Cumhuriyet düşmanı diye gördükleri siyasi partilerin gazetelerinde yayınlanan ilanlarının da dökümünü istiyorum.
*****
Yerel basındaki bilcümle tüm ırkçı ve faşistlere bir kez daha yazayım.
Velev ki, Ermeniyim.
Velev ki, kanımda Ermeni kanı dolaşıyor.
Ve velev ki, karınca kararınca bölgede gazetecilik yapıyorum.
Ne olacak şimdi.
Türkiye Cumhuriyeti’nden beni kovacak mısınız?
Sürecek misiniz?
Elinde soyu sopları araştıran bir vakıf mı kurdunuz?
Bir kan bankası geliştirdiniz ve kanları a, b, ab, o guruplarından sonra; Türk kanı, Ermeni kanı, Kürt kanı, Alevi kanı, Sunni kanı diye mi ayırıyorsunuz?
****
Sizinle aynı şeyleri paylaşmıyoruz, aynı şeylere inanmıyoruz. Aynı havayı solumuyoruz. Aynı kaptan yemek yemiyoruz.
Siz ırkçılıktan, etnik ayrımcılıktan besleniyorsunuz. Ben tüm insanların kardeş olduğu idealinden besleniyorum.
Siz savaşın sürmesini, ben ise Kürt Türk ayrımı devam etmesin, barış olsun istiyorum.
Ben, Kürt ve Türk’ün tüm insanlar gibi kardeş olduğunu, dağlarda birbirlerini öldürmemesi gerektiğini savunuyorum, yazıyorum, konuşuyorum.
Ben, ister Türk, ister Kürt genci olsun öldüğünde anaların gözyaşlarının ortak olduğunu söylüyorum. Onun için bu topraklarda yaşanmış tüm acıların kapanmasını, bir daha yaşanmamasını istiyorum.
*****
Hem gazetecilik yapıyorum hem de ırkçılığı ve savaşı besleyen her söyleme, girişime karşı çıkıyorum. Ve arkadaşlarımla beraber iddia ediyorum, bölgenin en iyi günlük gazetelerinden birini çıkarıyoruz.
Kıskansaydınız yaptıklarımızı, sözüm olmazdı. Ancak siz hasetsiniz. Hasetliğiniz, geçmişin kini kanınızı zehirliyor. Kanınız zehirlendikçe kinle, suratınız değişiyor. Ağzınızdan kirlenmiş ve yalan sözcükler dökülüyor.
****
Büyükçekmece Belediyesi ulusal ve yerel gazetecilere her yıl gazetecilere plaket veriyor. Bu yıl da ulusal basından 5N 1K’nın yapımcısı Cüneyt Özdemir’e Yılın Ulusal Basın Onur Ödülü, Yerelde yılın Yerel Basın Onuru Ödülü bana verildi.
Tüm kavga buradan başlıyor.
Rahatsız olan üç beş adamcıkla polemik yapmak beni ve arkadaşlarımı korkutmaz.
Onların yerel basındaki çapları belli. Kavga istiyorlarsa kavganın alasını yaparız. Ve buradan açık çağrı çıkarı-yorum. Toplumun önüne çıkacak yüzleriniz olmaz.
Hadi gidin kendi çöplüğünüzde işinizi yapın. Hadi köyünüze...
Onur, namus bizim öyle takıntılarımız yok. O kavramlar yazınca olmuyor, söylenince olmuyor. Ya vardır ya da yoktur. Çok yazılınca olunmaz.
Çöp plaketleri her yıl parayla satanları mı yazalım?
Mahkeme kararlarını mı yayınla-yalım?
Nasıl tehdit, nasıl şantaj yaparken yakalanmaları mı yayınlayalım. Hadi işinize bakın.
Son söz: Rahatsızlıklarını dile getirenlerin yaptığı kanlarında dolaşan zehirli kanın, ağızlarından kinle ve öfkeyle dökülmesidir. Bir gün damarlarında dolaşan zehirli kanı boşalttıklarında insan olmayı sonra da mesleklerinde başarılı olmayı öğrenmelerini dilerim. Görür müyüm;
Hayır.