Vekillerimize Villa Ana Sütü Gibi Helal!
Vekilimizdir.
Gönül rızasıyla seçmişizdir.
Ardından koşmuş, bağırmışız…
Sokak kapı dolaşmışızdır.
Hakkımızı korumasını isterken…
Üzülmesin diye…
Toz kondurmamışızdır.
***
Onlar…
Demokrasinin çiçekleridir.
Toplumun seçilmişleridir.
Kişiliği, ahlaki, becerisi, mesleği önemli değil…
Sandıktan çıkan başımızın tacıdır.
***
Her şeyi halleder, hak ederler.
Memleketin bütçesi görüşülürken ne güzel anlatıldı.
14 dönüm vekillerine deniz kenarında bir yer.
15 dönemdekilere Kuşadası’nda…
16. dönemde olanlara Artur’da…
Bir sonrakilere Antalya’da…
Villalar yapılmış, verilmiş.
Nedense…
20. dönem sonrasında ara verilmiş.
***
Olur mu böyle hakkaniyetsizlik?
Geçmiştekilere yap, ver.
Sonrakileri unut.
Adalet olmadan demokrasi işler mi?
Vekil olmadan demokrasi gelişir mi?
***
Hükümet sözcümüz lafı oturttu.
“ Herkesin ağzında sakız. Milletvekilinin dokunulmazlığı, lojmanı, maaşı… TBMM’de 8 bin kişi yemek yiyor, ama gazeteler bakınca vekiller tonlarca et yiyor... Ulan vicdansız, ahlaksız yazma bunu böyle”
***
Bunu yazan her kimse…
Böyle ahlaksızlık, vicdansızlık olur mu?
Milletin vekiline ne kastın vardır?
Çektiği çileleri görmüyor musun?
Külfetleri çok, nimetleri yoktur!
***
Yine devamla…
Hükümet sözcümüz vekillere villa konusunda…
“ Biz geldik harç bitti yapı paydos dediler” dedi.
Öncekilerin hepsi hazine tahsisiyle yazlıklarına kavuşmuşlar.
Kendilerine geldiğinde içlerinden bazıları, “ Aman lafı olur” demişler.
Laf edilmesi çok mu önemli?
Kabine sözcüsü ne güzel cevap verdi:
“ 3 gün konuşulur, dördüncü gün unutulur!”
***
Vatandaş olarak, sözümdür.
Verilsin araziler, yapılsın villalar.
Bugünden unuttum.
Aklıma bir daha getirirsem…
Namerdim.
Mecliste muhalefet cephesi tek kelime etmiyorsa…
Haddime mi düşmüş, ağzımı açmak!
***
Emeklerinin karşılığıdır.
Atalarının malı gibi yadigâr…
Analarının hak sütü gibi helaldir.
Bir villacık fazla mıdır?
***
Sanki seçmenin cebinden çıkacak!
*********