Vekilden Asile Evet Çağrısı!..
AKP Bandırma ilçe örgütünden, öğleden sonra bir çağrı geliyor; “Akşamüstü saat 17.00’de basın toplantımız vardır!..” diye...
Bir kere düzenlenen basın toplantısının saati çok yanlış. Tam basın ve yayın kuruluşlarının en yoğun çalışma ortamına başladıkları bir saat.
Bu saatte düzenlenen basın toplantısının, ertesi günkü gazetede kullanılma şansı ya zayıf, ya da olduğu gibi kullanılma şansı hemen hemen hiç yok.
Çünkü, izlenen toplantının habere dönüşmesi ve kullanılması, sayfa hazırlıklarının bitme ve baskıya geçme saatine denk geldiği için kullanım şansı da doğal olarak zayıflamaktadır.
Aslında, bu saate basın toplantısı düzenlenirken, bunların da dikkate alınması gerekmekte. Bilmiyorum denmesini de ben mazeret olarak düşünemiyorum, çünkü bu saatleri daha önce de tüm partilerin tüm ilgili birimlerine bir şekilde, basın mensupları mutlaka bildirdi.
Ha, belki basın toplantısına katılan milletvekillerinin katılım saati, bu saatte bir toplantı yapılmasını zorunlu hale getirmiş de olabilir. Bu durumda da, artık yapılacak açıklamaların, ertesi güne girme şansının da kısıtlı olduğunu göze almalılar.
Neyse, bundan sonra bu saatte düzenleyecekleri basın toplantılarının sonuçlarını da düşünerekten, yapacaklarına inanarak, gelelim AKP Bandırma İlçe Örgütü’ndeki BASIN toplantısına!..
Öncelikle şunu belirtelim ki, AKP Bandırma İlçe Örgütü, kesinlikle BASIN toplantısı düzenlemeyi bilmiyor.
Yıllar yılı, sürekli aynı hatayı tekrarlıyorlar.
Ya da bilinçli olarak bu şekilde düzenliyorlar.
Basın kuruluşlarına çekilen mesajlarda, “falan saatte basın toplantısımız vardır” deniliyor, ama yıllar yılı gittiğinizde BASIN toplantısından daha çok, YÖNETİM KURULU toplantısını izlemek zorunda kalıyorsunuz.
Yıllardan beri uygulandığı gibi, BASIN toplantısı olarak düzenlenen, hatta İlçe Başkanı Adem Şener’den, Milletvekilleri İsmail Özgün ve Cemal Öztaylan’a kadar konuşanlar sürekli BASIN toplantısı olduğunu vurguladılar. Oysa ki, yapılan kesinlikle bir basın toplantısı değil, YÖNETİM KURULU toplantısıydı!..
Aksini iddia edebilir misiniz? Mümkün değil.
Çünkü, yıllardan beri yapıldığı gibi, yine basın toplantısının düzenlendiği U şeklindeki masanın etrafı tamamen partililer tarafından doldurulmuş, en arka köşeye de basın için plastik bir masa konulmuş.
İşte, BASIN toplantısı düzenleyen AKP Bandırma İlçe Örgütü’nün, yerel basına verdiği değer!..
Aslında, her seferinde düzelir diye gidiyorum ama en küçük bir gelişme olmadığı için bundan sonra da düzenleyecekleri basın toplantısına gideceğimi hiç sanmıyorum.
U masanın bir tarafı tamanan partinin kadın kolları tarafından doldurulmuş, diğer tarafı da yönetim kurulu üyeleri ile meclis üyeleri tarafından...
Benim anlayamadığım, neden büyük bir ısrarla BASIN toplantısı diye lanse ediyorsunuz?
Yaptığınız kesinlikle BASIN toplantısı değil bir kere. Bunu kabul edin ve bari yolladığınız mesajlarda “Biz, sayın milletvekillerimizi partili arkadaşlar olarak dinlemeyi düşünüyoruz, eğer bir köşede oturmayı kabullenecekseniz, eh bari gelin bir kenara sıkışın da siz de izleyin” deyin... Çok daha doğru ve yerinde olur.
Yedi basın mensubuna karşı, salonda tam elli AKP’li vardı.
İlçe örgütünün basına reva gördüğü bu hareketi kabullenemeyen Belediye Başkan Yardımcısı Talip Yıldız, arkadaşlarının ayıbını örtmeye çalıştı.
Basın mensuplarının oturduğu kirli plastik masayı, partililerin doldurduğu U masanın kenarına çektirdi de, toplantıyı izlemeye çağrılanlar bir köşeye sıkışmaktan kurtuldu. Ya Talip Yıldız olmasaydı!..
Gerçi bu yazının da bir işe yarayacağını hiç mi hiç sanmıyorum. Yarasaydı, daha önce de birkaç sefer yazdım, en azından dikkat edilirdi.
Dediğim gibi, bu toplantıları kim organize ediyorsa, kesinlikle bunu bilinçli olarak yapıyor. Eh, onların bu ayıbı da AKP Bandırma İlçe Örgütü’ne yeter.
Hani bir söz vardır; “Kör Allah’a nasıl bakıyorsa, Allah da köre öyle bakar!..” diye...
Zaten, bugüne kadar basın toplantısının nasıl düzenleneceğini öğrenemeyenlerin, bundan sonra da kolay kolay öğrenebileceğini hiç sanmıyorum ya!
Milletvekillerinin açıklamalarından sonra, soru sorma faslına geçildiğinde, soru yöneltirken, Milletvekili Cemal Öztaylan’ın, arka köşelerden beni arayıp bulabilmek için, önünde bulunan kişilerin arasından kafasını sağa sola yatırarak, görmeye çalışması bile, ne söylemek istediğime işarettir.
Neyse, yapılan ayıbı yapanların yanında bırakıp, biz gelelim basın toplantısının değerlendirmesine...
Haberinde de gördüğünüz gibi, toplantının asıl amacı, pazar günü yapılacak olan referandumda, halkı evet yönünde oy kullanmaya davet edip, bunu da kamuoyuna bizim aracılığımızla duyurulmasının istenmesiydi.
Balıkesir’in dördüncü dönem milletvekili İsmail Özgün, referandumun ne için yapılacağına dair geniş bir açıklamada bulunduktan sonra sözü Cemal Öztaylan’a bıraktı. Öztaylan da, her zamanki üslubundan sıyrılmış bir şekilde, son derece nazik, son derece kibar ve son derece de munis bir konuşma yaptı. Bizleri de şaşırttı.
Anlaşılan, ikinci kez Meclis’e gitmek bildiğimiz, tanıdığımız Öztaylan’a yaramış. Bize göre bir takım kötü huylarını bırakmış gibi görünüyor.
“Aman” dedik, “Tahtaya vuralım da, nazar değmesin!..” dileğinde bulunduk.
Hatta, belediye başkanlığı döneminde kamuoyuna yanlış gelen agresif çıkışlarından dolayı da özür bile diledi. Bu erdemi gösterdi. Ancak, “Bilinçli olarak kırdımlarım hariç!..” demeyi de ihmal etmedi.
Bu arada öğrendik ki, artık Balıkesir de, Bandırma’nın il olmasını istiyor ve destekliyormuş!..
Evet yanlış okumadınız Balıkesir, Bandırma il olsun diye çalışıyormuş. Vallahi, Cemal Öztaylan iddia etti, İsmail Özgün de “doğru” dedi.
Meğerse, Bandırma’nın gelir düzeyi, Balıkesir’i il genelinde yükselttiği için, teşvik kapsamına alınamı-yormuş!.. Hey yüce Allah’ım, bu günleri de mi görecektik? Bu adeta bir mucize...
Özgün de, konu ile ilgili bir açıklamada bulunarak “Balıkesir milletvekillerini, körfezin merkezin diye kategorize etmeyin” diyerek, biraz da bana sitemde bulundu. Yazılarımı takip ettiğini söyleyerek.
Doğrusu bunu benden çok partililer ve kamuoyu söylüyor. Ben sadece onların söylediklerini köşemden kamuoyuna aktarıyorum.
Ama buna da şükür. Bakarsınız il bile oluruz...