Vefa!..
Bu gün kendisini ‘MERTÇE SÖYLEŞİ’ de ağırladığım, değerli meslektaşımız, gazeteci, Ortadoğu ve Terör Uzmanı Adanalı Abdurrahim HAKLIKUL’un bence, iyi gün dostu olmadığını, vefalı bir dost olduğunu MERTÇE ispat eden(17/Ekim/2012) tarihli ‘Adana Haber’ de yayımlanan bu köşe yazısını, seyirciye, sahneye, konuya ve konuma göre konuşlanan, kendilerine ikram edilen koltuklarında, dönen ve döndürülen bazı menfaatperestlere” DERS” olsun diye; önemine binaen siz değerli okurlarımla paylaşmak istedim.
“..DAYI
Dayı Dik duruşu, sert bakışı, ülkenin ve kentin sorunlarına çözüm getirecek önerileri olan sert görüntüsünün aksine yufka yürekli, yardımsever, sevdiğine canını verecek kadar fedakar Karacaoğlan?ın deyimi ile ?ağacın iyisi özünden, yiğidin iyisi sözünden? bell
Dik duruşu, sert bakışı, ülkenin ve kentin sorunlarına çözüm getirecek önerileri olan sert görüntüsünün aksine yufka yürekli, yardımsever, sevdiğine canını verecek kadar fedakar Karacaoğlan?ın deyimi ile
“Ağacın iyisi özünden, yiğidin iyisi sözünden” belli olan bir adamdır Dayı.
Eskiden Adana sanatçı kadar kabadayı da yetiştirirdi, sarı sıcaklarından mı? Aşırı neminden mi bilinmez? Yiğidin, delikanlının, kabadayının harman olduğu yer, itin kopuğun, hırsızın, arsızın, yalancının bolca bulunduğu bir kent oldu. Maalesef!
Dayı Mustafa Tuncel eski Adana’dan kalan son kabadayıdır.
Adaletsizliğe, zulme, haksızlığa baş kaldıran Şeyh Bedrettin,
Fakire, garibe, muhtaca Köroğlu,
isyanını sazıyla dile getiren Karacaoğlan,
Kötülere hak yolunu gösteren Pir Sultan Abdaldır Dayı.
Hiçbir zaman kavga başlatan olmamıştır ama başlayan hiçbir kavgadan da kaçmamıştır. Kavgaya bodoslama dalar, asla af dilemez, Allah’tan başka kimseden de korkmaz. Sadece bileğine ve o temiz yüreğine güvenir.
Adana’da bir deyiş vardır. “Kabadayı özel yeteneklerle doğar, sonradan kabadayı olunmaz.” Şahit olduğumuz kadarıyla Hayatı boyunca harama el uzatmamış, kamu malının çalınmasına izin vermemiş, kul hakkı yemeden yaşamıştır DAYI.
Adana’nın namusuyla, şerefiyle, dik duruşuyla yüz akı olmuştur.
Dayı şimdi bir davadan dolayı yargılanıyor. Son duruşmasında kendisine yapılan şantajı açıkladı ve o yüzden cezaevinde olduğunu ve yerel seçimlere kadar da tutuklu kalmasının istendiğini söyledi.
Şantaj Emniyet Müdürlüğü’nün mahkemeye gönderildiği TAPE’lerde belgelidir.
Suçluları adalete teslim edip gerekli cezayı almalarını sağlamak kadar, masumların da suçsuzluğunu ispat etmek polisin ve savcının görevidir.
Hayatım boyunca adalete inanarak yaşadım.
Hala da adaletin er veya geç doğrularla tecelli edeceğini düşünüyorum.
Haksızlıklara karşı direnen dayının içinde kopan fırtınalar ancak adalet yerini bulunca bitecektir.
İkimiz de maviydik
Ben deniz sen gökyüzü
Şehrin asi çocuklarıydık
Hain pusularda vurulsak da
Acılarla yoğrulsak da
Biz şehrin asi ve mavi çocuklarıyız..”