Ve Cealne-l Leyle Libase: ‘Biz Geceyi Size Örtü Kıldık’.
İnsanoğlunu yaratıp imtihan ve tecrübe için dünyaya gönderen Yüce Yaratıcı tabii ki onun kullanım kılavuzunu ihmal etmemiştir. Kılavuz sahifeler le başlamış kitaplarla devam etmiş , 124.000 usta (peygamber) ise kılavuzları bütün ayrıntılarıyla insanlığa aktarmışlardır. Sadece aktarmakla da kalmamış bizzat kendileri üsve-i hasene en güzel model olacak bir ömür sürmüşlerdir.
Bu modeli tanımayan , tanımak istemeyen , reddeden, farklı ve aykırı bir hayat yaşayanlar ise dünya ve ahirette huzur ve mutluluktan mahrum kalmışlardır.
Peygamberimiz bu rehberlerin başı , hocası , en üstünü ve en parlağıdır. Hayatın en küçük ayrıntısına , yemek , içmek ,uyumak , konuşma adabına kadar bize öğretmekle görevli vahye mazhar (Vema yentigu anil heva , in hüve illa vahyinyıha-O heva ve hevesinden bir şey söylemez , onun söylediği ancak vahiydir(Allah tan gelen kesin ve doğru bilgidir)Necm,53/3-4) ümmi bir rehberdir.
Yemek , içmek , konuşmak kadar uyku da insanın dünya ve ahiret sağlığını etkileyen faktörlerdendir.Uykunun da insan için en güzel ve olması gereken şeklini yine Hz. Peygamberin sünnetinden öğreniyoruz.
Aşağıda verdiğim uyku konusunda yapılan araştırma Peygamberimizin her konuda ki örnekliğini bir kez daha net bir şekilde ortaya koydu. Özellikle teknolojinin insanları esir aldığı , gecelerini işgal ettiği , psikolojileri bozduğu , aptallaştırdığı biz zamanda yaşıyoruz. “Korkarım ki bir gün teknoloji, insan iletişiminin ve yakınlaşmasının önüne geçecek ve aptal bir nesil ortaya çıkacak” demişti Albert Einstein yıllar önce.
Kıymetli dostlar; lütfen kendinizi ve neslinizi zamanın tüm tehlikelerine karşı koruyun. Koruma konusunda da en önemli rehber ve önderimiz Hz. Peygamberdir. Araştırmaya gelince:
‘’Tevfik Dorak, İngiltere’nin Newcastle Üniversitesi’nde kanser araştırmaları yapan bir Türk doktor. Dorak’ın dünya tıp literatürüne geçmiş çarpıcı bulguları var. Bunlardan biri, karanlıkla-kanser arasındaki ilişki...
Dorak, vücudun hücre yenileyici ve bağışıklık sistemi düzenleyici melatonin hormonunu gece karanlıkta salgıladığını hatırlayıp uyarıyor: "Karanlıkta uzun ve düzenli uyku bu salgıyı ve kansere bağışıklığı artırıyor. Körlerde kanser riski bu yüzden az"
Gece 23.00 ila 03.00 arasında salgılanan ve vücudun savunma mekanizmasını güçlendirip, yaşlanmayı geciktiren bir hormon var: Melatonin. Ve sadece gece ve sadece teknolojinin bütün fişleri çekilince devreye giriyor.
Yani siz, ışığı söndürüp, TV’nizi kapamış olsanız da yetmiyor, fişlerini çıkarıp, mümkünse yattığınız odanın şalterini indirmeniz gerekiyor.
Tabii çocuklarınızın odasına da aynı şeyi yapmalısınız. Önemli araştırmalara imza atan Doktor Tevfik Dorak bu önemli hormonla ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Melatonin beyinde yalnızca geceleri ve karanlıkta salgılanan bir hormon. Vücudun ayarı ile ilgili iş yapıyor. Yapılan çalışmalar melatoninin gerçekten kanseri önleyici etkileri ve hücresel hasarın onarımında çok önemli rolü olduğunu, ayrıca bağışıklık sistemini destekleyici etkileri de olduğunu gösteriyor. Melatonin hormonu çocuklar üzerinde de etkili.
ABD ve Avrupa’da lösemili ve kanserli çocuk sayılarının artmasından sonra yapılan araştırmalar sonucunda ailelerden çocuklarını kesinlikle karanlık ortamlarda yatırmaları isteniyor.
Çünkü melatoninin güçlü salgılanmasının kansere karşı koruyucu etkisi olduğu biliniyor. Ancak bu hormon ışığa duyarlı. Yapılan deneylerde uyuyan kişinin hormon salgısı izlenirken ışığın açıldığında hormonun azaldığı, karanlıkta yoğun olarak salgılandığı tespit edilmiştir.
Yapılan hayvan deneyleri de melatoninin kanser ile direkt ilişkisi olduğunu gösteriyor. Ayrıca körlerin daha az kansere yakalanması da bunun bir göstergesi olarak ortaya çıkıyor.
Yanı sıra düzenli olarak gece çalışan hemşirelerde meme kanserinin arttığı tespit ediliyor. Melatonin meme tümörlerinin büyümesini de azaltıyor, kalp ve damar hastalıklarını yavaşlatıyor, üreme fonksiyonunu artırıyor. Depresyonlu kişilerde bu hormon düşük.
(Melatonin epifiz bezinin pineolasit adı verilen hücrelerinden salgılanır. Biyoritmi (sirkadyan ritm) belirler ya da biyoritm üzerinde etkilidir. Pineolasit hücreleri ışığa duyarlıdır. Elektromanyetik dalga yoğunluğu arttıkça melatonin salgılanması azalır.)’’
Bediüzzaman Said Nursi Peygamberimizin sünnetini anlatırken şu tespitleri yapıyor: ‘’ Vesvese ve evham zulmetleri içinde yürürken, Resul-i Ekrem’in (a.s.m.) sünnetleri birer yıldız, birer lâmba vazifesini gördüklerini gördüm. Her bir sünnet veya bir hadd-i şer’î, zulmetli dalâlet yollarında güneş gibi parlıyor. O yollarda, insan zerre miskal o sünnetlerden inhiraf ve udûl ederse, şeytanlara mel’ab, evhama merkeb, ehval ve korkulara ma’rez ve dağlar kadar ağır yüklere matiye olacaktır.
Ve keza, o sünnetleri, sanki semâdan tedellî ve tenezzül eden ipler gibi gördüm ki, onlara temessük eden yükselir, saadetlere nâil olur. Muhalefet edip de akla dayananlar ise, uzun bir minareyle semâya çıkmak hamakatinde bulunan Firavun gibi bir firavun olur. (Mesnevî-i Nuriye, s. 66)
Dünya ve ahiret mutluğu için sünnet-i seniyyeye uymaya tüm akıl sahiplerini davet ediyorum.