Vay Saflar Vay!
Siyasi iktidarın tiranlığından yaşamı bunalan aydın, bu beladan çıkış olarak, kendince kolay yollar arar.
Bu kolay yolların başında, eskiden, işi orduya havale etmek vardı.
Baktı ki oradan hayır yok.
Başladı başka kolay yollar aramaya…
Mücadele edip, bu durumu değiştirmek yerine, ille de çözümü kendi dışında arayacak ya…
Bu kez aklına “sıcak para” geldi.
Sıcak para kesilirse, siyasi iktidar ekonomiyi çeviremez ve iktidardan düşer.
Mücadele etmekte tembel olan aydınımız, öğrenmekte de tembeldir.
Bilgisi olmadan akıl yürütmeye ve akıl vermeye yeltenir.
Yiğit Bulut gibi aklı evveller de, bizde emperyalist olalım diyor. Çok biliyor ya…
Emperyalist olabilmek için sermaye ihraç etmeniz gerekir.
Çağımız emperyalizmi para basıp, diğer ülkelere para satmaya dayanır.
Biz İran’a veya Irak’a para satabilir miyiz?
Veya İran’a petrolünü Lira ile satmasını isteyebilir miyiz?
Geçmişte başka ülkeleri sömürmediğimiz için, bizim sermaye birikimimiz olmadı.
Yani bizim sermayedarlar da, sömürüyü çoğaltırlarsa, onlarda sermaye ihracı üzerinden sömürü yapabilirler.
Eğer yabancı ortakları buna müsaade ederse…
Ama bizimkilerin sermaye ihracı yapabilmesi için, Amerika’nın izni olması gerekir.
Neden derseniz?
Bizim merkez bankamız, T.C Devletinden bağımsızdır.
Rezerv paralar bakımından ve ortakları yabancılar sebebiyle, uluslar arası sermayeye bağımlıdır.
T.C Devleti para basamaz. Sadece madeni paraları basmaya yetkisi vardır.
Kâğıt Lira’yı sadece Merkez Bankası basabilir. Kâğıt para basmak için, yeterince rezerv doları veya Euro’su olması gerekir.
Para satabilmek için, Lira’yı sattığınız ülkenin merkez bankasını sizin denetliyor olmanız gerekir.
Eğer bir ülke dışarıdan gelen paraya, vergi veya kambiyo denetimi yapıyorsa, oraya bastığınız paraları satamazsınız.
Yani emperyalist devlet olabilmeniz için, sizden önce emperyalist olmuş ülkelerin iznini almanız gerekir.
Tekrar sıcak paraya dönersek, sıcak parayı alıp almamak, bu rejim içinde, irademize bağlı bir husus değildir.
Amerika ayda 45 milyar dolar basıyorsa, payımıza düşeni mutlaka bize satar. Almam diyemezsin.
Almam diyen iktidarı gladyo alaşağı eder.
Reytingci kuruluşlar, sizi yatırım yapılabilir ülke sınıfına yükseltir. Yani burada kelepir kuruluşlar var. Bastığımız bu dolarlarla, gidin kuruluş satın alın der.
Bizde, köprüler, kara yollarını satar bu basılan Amerikan dolarlarını alırız.
Kentsel dönüşümün ne olduğunu sanıyoruz.
Yık yeniden yap.
Yani yeniden benden borç al ki; ben de(ABD) bara basmaya devam edeyim.
Edeyim ki, Amerika’da enflasyon olmasın, bu enflasyonu sizlere ihraç etmiş olayım, diyor.
Böylece yeterince mal ve hizmeti tuvalet kâğıdı karşılığı almış olayım.(ABD)
Ben Barnake,” telaş etmeyin, gerekirse, helikopterden aşağı dolar boca ederiz” demişti. Bu sebepten “Helikopter Ben” ismini almıştı.8.Ekim.2008.
Doların rezerv para olması, ABD’ye sürekli para basma imkânı verir.
Bizim Merkez Bankası Başkanı da, de babam, dolar rezervini artırma yönünde tedbirler geliştirir.
Serbest piyasa ne derseniz, Amerika’nın dünyaya kolayca, hiçbir engel olmadan dolar satmasıdır.
Bunun ötesinde anlatılanların hepsi bunun cilasıdır.
Çözüm; Milli hükümettir, tasarruftur, bağımsızlıktır.