Varlık Vakfı Özelleştirmenin Başka Adı
Türkiye Varlık Vakfına Ziraat Bankası, PTT, Eti Maden, Botaş, BİST İstanbul ve Çaykur devredildi.
Varlık Vakfının temel özelliği devlet denetiminden uzak, Başbakanlığa bağlı bir vakıf olmasıdır.
Durup dururken bu devlet kuruluşlarını vakfa devretmek, bu kurumların meydana getirdiği serveti denetimsiz kullanmak anlamına gelir.
Bir vakfın yapabileceği tüm tasarrufları yapabilen, ancak normal vakıfların bile tabi olduğu kanunlara tabi olmamak gibi bir özellik taşımaktadır.
Bankaların yapabileceği tüm akçeli işleri yapabilecek, ancak
akçeli işler için Sayıştay denetimi yok.
Kurumlar vergisine tabi değil.
Oto-yol, Kanal İstanbul, III. Hava Limanı gibi kurumlara finansman sağlayabilecek.
Tahvil ihraç edebilecek, repo ters repo yapabilecek ama bu işler için denetim olmayacak.
Yöneticileri Devlet Memuru Kanununa tabi olmayacak.
Her türlü alım ve satım yapacak ama Devlet İhale Kanununa tabi olmayacak.
Bünyesine aldığı kuruluşların servetlerini hisse senedine dönüştürüp, Borsa’da satabilecek.
Bir anlamda Şirketleri Kanunu ve Hukukuna bile bağlı olmayacak, ama şirketlerin yaptığı her işi yapabilecek.
Hiç olumlu yanı yok mu derseniz; Varlık Vakfı için başlangıçta şöyle olumlu düşünceler vardı; Bir servet havuzu kuruluyor, Devlet Kuruluşlarının karları ve zararları bir havuzda toplanarak, Hazine gibi işlev görecek, ekonomik sıkıntı dönemlerinde bu kaynak kullanılacaktı.
Erbakan KİT’lerin zarar ve karlarının birleştirildiği bir havuz meydana getirerek, kaynak yaratma yoluna gitmişti. Erbakan’ın kurduğu Havuzun denetimi de vardı.
Varlık Vakfı için hiçbir denetim yoktur.
Anlaşılan odur ki, ilk satılacak devlet malı ÇAYKUR ve BOTAŞ olacak. İstanbul Menkul Kıymetler de servetlerin hisse senedine dönüştürülüp sabit kıymetlerin nakde dönüşmesinde kullanılmak için Varlık Vakfına dâhil edilmiş.
Özetle yeni bir örtülü ödenek havuzu kurulmuş ve işlemeye başlamış.
Başkanlık böyle bir şey; şimdi başkanlık yok ama KHK var. Bir sabah kalkıyorsunuz ki, Ziraat, BOTAŞ, Eti Maden, BİST, Çaykur, PTT satılmış.
Başkanlık rejimi Halk Oylamasından geçerse, bir sabah uyanacağız ki, Cumhurbaşkanlığı Anaya değişikliğinin 10 Maddesi gereğince, Federasyonlara bölünmüşüz.
Meclis kâğıt üzerinde var, fiilen ortadan kalkmışsa, bir sabah uyandığımızda, ne ile karşılaşacağımızı Allah bilir.
Bülent Esinoğlu
bulentesinoglu@gmail.com
ulusalkanal.com.tr