Van Depremi ve Cumhuriyet Bayramı
Van’da olan büyük deprem, yüzümüze bir ayna tuttu.
Gerçeğin aynadaki yansımasını görmeye çalıştığımızda, birçok açıdan durumun kötü olduğu görülüyor.
99 depreminden bu yana, depreme hazırlıklı olmadığımız bir kez daha ortaya çıktı.
Bol laf, az iş!
İnşaatlar hala kötü yapılıyor!
Deprem bölgesinin gereği olan kent planları yok.
Bürokrasi, siyasetçi, müteahhit işbirliği ile oluşturulan rant pastasından ötesini göz görmüyor.
Bir de buna kadercilik, köylülük, boş vermişlik eklenince, durum daha berbat hale geliyor vs.
Van depremi toplumda birbirine zıt iki gerçeği daha ortaya çıkardı.
Depremin Kürt bölgesinde olmasına sevinen, devletimize saldıranlar cezasını buldular diyen, olayı bir ilahi adaletin Kürtleri cezalandırması olarak gören faşizan zihniyetin toplumdaki yaygınlığını ve derinliğini gördük.
Bu pespaye ve kirli halin karşısında güzel tavırlar da gördük.
Bir kere MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin bu zihniyete karşı insani ve vicdani olan duruşu takdire şayan ve çok önemlidir. Çünkü bu faşizan zihniyetin genel kabul gördüğü çevreler, MHP ve ultra Kemalist çevrelerdir. İşte bu çevrenin önde gelen ve etkili olan şahsiyetlerinden biri olan Bahçeli’nin duruşu, dikkate değerdir, desteklenmelidir.
Bu toplumun hasletleri de var: Bu toplum, depremde zarar gören insanların yardımına koşan, onların acılarına maddi ve manevi destek olmaya koşan bir yapıda.
Dayanışmacı bir yanımız var. Giderek azalsa da, paylaşımcı, yardım edici yanımız hala var.
Sanıyorum Batı karşısında tek üstün (ya da olumlu) yanımız da bu olsa gerek.
Bu dayanışmacı yapı coğrafyamızın etkilerinin, kültürümüzün ve her ne kadar kapitalist bir üretim biçimine sahip olsak da, hala o toprak kokan kuşağın varlığının ve çekirdek aileye tam geçemeyişimizin bir sonucu olsa gerek. Örneğin iktisadi krizlerde de, Latin Amerika’da kriz yaşayan ülkelere benzemeyişimizin nedenlerinden birisi de, bu yapımızdır.
Bu yanımızı daha ne kadar koruyabiliriz, bilmiyorum.
Bu toplum, Van depreminde de üzerini düşeni yaptı.
Ancak toplumun değil ama devletin yetersiz olduğu bir kez daha görüldü!
Cumhuriyet Bayramı tören programlarının büyük kısmının iptali
AKP Hükümeti’nin Van depremini fırsat bilerek, Cumhuriyet Bayramı törenlerini iptal ettirdiği iddiasının isabetli olmadığını düşünüyorum. Eğer böyle düşünmüşlerse, hiç de hoş değil.
Yeri gelmişken belirteyim; bu bağlamda açıkçası, otoriter ve militer havanın hâkim olduğu, nutukların havada uçuştuğu ve her tarafın hamasete kesildiği böylesi törenler beni hiç ilgilendirmiyor!
Cumhuriyet’in kuruluş yıldönümü dışında kalan bütün ‘milli’ denilen bayram veya günlerin de kaldırılmasını istiyorum.
Hele şu şehirlerin kurtuluş günü kutlamaları yok mu?
Tam bir hamaset ve hatta büyük bir bölümü de, sonradan ihdas edilmiş, uydurulmuş günler!
20. yüzyılın otoriter/totaliter devlet yapılarının ürünleri bunlar!
Dönemlerini tamamlayan bu ritüellerin asar-ı atika müzesine kaldırılmasının vakti geldi de, geçiyor bile!