Uzaya 35 Bin Metrelik Asansör Yapılacak! Haberiniz Var mı?
Avusturyalı Sporcu Felix Baumgartner yeryüzüne 39 bin metre yükseklikten atladığında ve ses hızını geçtiğinde dünya artık eski dünya değildi. Baumgartner helyum balonu ile 2 saat 15 dakikada 38 bin metreye, 2 saat 30 dakikada ise 39 bin metreye ulaşmıştı.
7 milyon insanın Youtube'da izlediği atlayışta Baumgartner 30 saniyede 980 km hızla, 40 saniyede ses hızını geçerek, paraşütünü açmış yeryüzüne iniş gerçekleştirmişti.
Bir insan ilk defa, 1341 km hıza ulaşarak ses hızını geçiyordu. Uzayla ilgilenen bilim insanları, yaşadığımız dünyaya benzeyen 300'e yakın gezegen olduğunu iddia ediyorlar.
Dünyanın bulunduğu, Samanyolu Galaksi'sinde yaklaşık 400 milyar yıldız olduğu tahmin ediliyor. Samanyolu gibi 500 milyar galaksinin var olduğu evren... Güneş sistemimize benzer kaç milyar yıldız var kimbilir?
****
500 milyar galaksi çarpı 400 milyar yıldız hesaplayabilen, hesap makinesi ya da karşılığının ne olduğunu söyleyebilecek kimse var mı? Bırakın başka galaksilere yolculuğu, dünyamızın bulunduğu Galaksi'deki yaklaşık 400 milyar yıldıza gidebilme şansınımız bile yok, bugünkü teknoloji ile... Hemen yanıbaşımızdaki gezegenlere gönderebiliyoruz insansız hava aletlerini ve büyük dürbünlerle gözetliyoruz hala uzayı...
35 bin metrelik asansör
Bilim insanları, bugün roket teknolojisi ile uzayda yıldızlar arası yolculuk yapamayacağımızı bildiklerinden 35 bin metrelik bir asansör projesi üzerinde çalışıyorlarmış.
Uzaya 35 bin metre yükseklikte bir asansör yapılacak.
Malzemeler ve bilim insanlarını uzaya çıkartacak... Orada bizim hayallerimizi süsleyen UFO benzeri büyük gemiler inşa edilecek.
Asansör ve gemiler, saç kılından daha ince (elde edilmiş durumda) maddelerden yapılacak.
Enerjisini güneşten alan, güneşin et-kisini yitirdiği zaman laser yansıtıcılarla yapılan gemilerin enerji ihtiyacını karşıladığı yolculuklar gerçekleştirilecek....
Ve gidenler belki de geri dönmeyecek. Çünkü bir yolculuğun en az 20 yıl süreceği hesaplanıyor. Bugün roket teknolojisi ile bu yolculukları yapmak mümkün değil.
****
35 bin metre yükseklikte uzaya asansörü hayata geçirdiklerinde, (Sakına imkansız olduğunu düşünmeyin... Şu anda mevcut roket sistemi ile uzayda bilim insanları uzun süre kalıyorlar ve hayatlarına devam ediyorlar) bilim adamları hem yolculuk yapabilecek gemiler inşa edecekler hem de 100 bin ile 1.5 milyon insanın yaşadığı büyük uzay gemileri... Yani uzayda yeni yaşam alanları oluşturacaklar.
Büyük bir uzay gemisinin içindeyiz
Ve aslında dünyamız büyük bir uzay gemisi olarak kabul ediliyor.
Çünkü, dünyamız kendi ekseni çevresinde saatte 1.670 km, Güneşin etrafında saatte 108.000 km, Güneş Sistemimiz galaksi merkezi etrafındaki dönüşünü saatte tam 720.000 km. hızla gerçekleşiyor.
Yaklaşık 200 ile 400 milyar yıldızı bünyesinde barındırdığı kabul edilen dünyamızın da içinde olduğu "Samanyolu Galaksisi"nin uzay içindeki hızı ise saatte 950.000 km'dir.
Ani bir duruşun ne anlama geldiğini biliyor musunuz, tahmin edebiliyor musunuz?
Aslında durmuyoruz sürekli hareket ve değişim halindeyiz... Ve kimilerimiz istemeden değişirken bile değişime karşı, hem de topyekün...
O hızları biz hissetmiyoruz
Ve son olarak NASA iki yeni güneş sistemi ve dünyamıza benzer üç yeni gezegen keşfetti. Hem de bizden daha gelişmiş bir hayatın olabileceği gezegenler... Dünyadan 2 bin 700 ışık yılı (1 ışık yılı = 10 trilyon km.) uzaklıktaki Kepler-69 güneş sisteminde yer alan Kepler -69c gezegeni, bulunduğumuz dünyadan yüzde 70 daha büyükmüş. Kendi güneşinin etrafındaki dönüşünü 242 günde tamamlıyor muş..
Yani orada bir yıl 242 gün. Ve bu yıldız yaşama elverişli alan olarak kabul ediliyormuş.
1200 ışık yılı uzaklıktaki 5 gezegenli Kepler-62 güneş sisteminde yer alan ‘Kepler-62e’ ile ‘Kepler-62f’ gezegenlerinin de Dünya’ya benzedikleri ve akıcı su barındırdıkları düşünülüyor. Kayalık bir görünümü olan ‘Kepler-62f’in Dünya’dan sadece yüzde 40 oranında daha büyük olması, onu şu ana kadar gezegenimize en yakın büyüklükteki hayata elverişli gezegen yapıyormuş!
‘Kepler-62e’ ise Dünya’dan yüzde 60 daha büyükmüş.
Kepler-62e Hawaii gibi sıcak, Kepler-62f ise Alaska gibi biraz soğukmuş... Ve bu gezegenlerde yaşam varsa, bilim insanları çok gelişmiş olabileceğini iddia ediliyormuş.
****
Dünyanın gelişmiş ülkeleri başka yıldızlarda yeni hayatlar arıyorlar... Belki de bu arayışa yeni hayatlar değil ama yeni yaşam alanları arıyorlar demek daha doğru. Dünyamıza benzeyen yeni gezegenler...
Biz ise başka şeyleri tartışıyoruz yeni bir dünyanın habercisi olan süreçte... Ve bu süreci atlarsak, gelecekte olmayacağız aslında. Hamasetle yeni dünyada varolunabilir mi? Yeni zamanın ruhunu anlamadan, ülkemiz büyüyebilir mi?
Ve biz bu arayışların yapıldığı dünyada, "Türkiye'de barış olsun mu olmasın mı, nasıl olsun ya da olmasın, birileri bu barıştan ne elde edecek?" diyerek ve müzakare sürecini dünyanın sonu gibi gören bir zihniyetle hayatlarımıza devam ediyoruz.
"Yurtta barış, dünyada barış" öyle mi?
Bugün 23 Nisan... Dünya çocukları ülkemize geliyorlar. Övgüler diziyoruz... "Yurtta barış dünyada barış" diyerek. Türklerin bir kısmı ise tümden karşılar müzakereye de barışa da. Bakmayın siz mazeretlerine, "terör örgütü ile müzakare olur mu?" feryatlarına...
Dünyanın her yerinde silahlı mücadele yürüten hareketlerle görüştü, müzakere etti siyasal iktidarlar, devlet. Bizde de böyle olacak; başka türlüsü mümkün değil çünkü...
Kürtlerin büyük çoğunluğu barışı destekliyorlar. Kürt siyasal hareketinin mensupları barışı desteklerken, sürece kuşkuyla bakıyorlar. Belki Türkler'in bir bölümü gibi düşünmüyorlar ama aynılaşıyorlar. Hepsinin ortak yanı Başbakan Erdoğan, AK Parti karşıtlığı...
Başbakan Erdoğan, başkan olmak istiyormuş... Kime ne? Silahların sustuğu bir Türkiye'de siyasal olarak karşı duruş yapılabilir...
Milletin istemediği hiçbirşey kabul edilmez... Çıkarsın karşı olduğunu siyasal olarak söylersin. TBMM'de kabul edilmediğinde yeni anayasa, referandurumda ret oyu verirsin...
Son söz: Hay allah biz neyi tartışıyoruz... Dünyanın gelişmişleri neyi tartışıyor? Sahi gelecek nasıl olacak ve biz o gelecekte nasıl yerimizi alacağız? Barış istesek ne olur istemesek ne olur? Hayatın değişiminin önünde kim durmuş ki, barış istemeyenler durabilsin. 1.5 milyon insannın yaşayacağı uzay istasyonlarında Türkle var olacak mı, olmayacak mı?
Not: Bu köşe yazısı 23 Nisan 2013 tarihinde Gerçek Gazetesi'nde yayınlanmıştır.