20 Ağu
Bizede başka bir devlet tarafından bağışlanan paralarla depremzedeler için yapılan konutlara bürokratlar taşınmaya başlamış.
Anlayacağınız o ki bir bürokrat, depremzededen daha değerli bu ülkede.
Ve tabi ki ihtiyaçlarıda daha büyük bu gariban bürokratların.
Utanın diye bağırıyor insanlar, o evlere taşınanlara.
Aslında yanlış yere duyuruyorlar seslerini.
Kendisine verileni haksız olduğu için ret eden biri var mıdır?
Ya da siz hiç gördünüzmü bu maaş bana fazla, bu lojmanı haketmiyorum, bu makam arabası çok lüks diyen bir devlet görevlisi.
Tam aksine bencilliğin insanlığın önüne geçtiği bir sistemle yönetiliyoruz adına demokrasi diyorlar yerseniz tabi.
Tabi ki kaynayıp gidecek bu insanların tepkisi.
İlk önce açılımların, operasyonların ardında kalacak haber bültenlerinde, daha sonra haber değeri bile kalmayacak.
Çünkü bu ülkede herzaman olduğu gibi canı yananlar sadece ses çıkartacak, geri kalanlar hak verseler bile zor gelecek onlara, haliyle hak isteyenlerin sesi yükselmedikçede ezilip gidecek diğer gereksiz gürültü yapanların çıkardıkları boş teneke sesinin altında.
Ve bizimde kafamızda milyonlarca soru işareti kalacak, 10 yıldır çözüm bulunamayan bu sorunlara, ya yeni bir deprem eklenirse ne olacak.
Bugünün sessiz kalanlarının o zamanın mağduru olmayacağını kim garanti edecek.
*
AÇılım.
Açılım süreciyle ilgili bir kaç önerim olacak haddimce.
Kaç zamandır bekleyenler var terörist başının yol haritasını ama bir türlü gelemiyor.
Daha doğrusu haritayı alacak olanlar adaya gidemiyor.
O yüzden adaya 3G li bir telefon yollayabilirler, hatta tüm şehirlere büyük sinevizyonlar koyup malum kişinin haritasını canlı canlı izletebilirler bize.
Veya hava muhalefeti, teknik arıza gibi sebeplerle varılamayan adaya denizcilik işletmeleri vapurlar koysun saat başı; ne söyleyeceğini merak edenler gidip dinlerler var mı ötesi birinci ağızdan "apo masalları".
Bu arada avukatları haritayı açıklayacak otel arıyorlarmış heryerde ama bulamıyorlarmış.
O zaman bakanlarınbaşının kapısını çalsınlar, nasıl bu kadar büyüdüğünü anlayamadığımız yakın dostunun otellerinden birinde yapılır açıklamalar.
Haritanın açıklandığı gün tüm yurtta ve dünyada "barış ve demokrasi" bayramı ilan edilsin.
Hatta olur da 30 Ağustosa denk gelirse hiç önemli değil kalksın zafer bayramı zaten o güne dair kutlanacak birşey de kalmayacak yakında geri.
Etiketler : açılım, bürokrasi, deprem, Siyaset