content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

01 Tem

Üşüyen Duygularım

Yalnızlığı ve hayallerimi yüreğime misafir ederim çoğu zaman, onlarla paylaşırım acı tatlı her şeyimi. Beni yarı yolda bırakırlar belki ama elveda derken bile dostça ayrılırım onlarla.

Ne ben onlara kızarım nede onlar bana. İkiyüzlü sahte dostlardan da çok iyilerdir onlar. Ben onlara hükmederim, onlarsa bana tabi olurlar. Ne baş kaldıran nede yalan söyleyen vardır.

Hayat benimle dalgasını geçmeye başladığı anda bende düşünmem hiç onu. Sonu nereye varırsa varsın derim. Benim için önemli olan onurum ve haysiyetimdir. Onu koruyabildiğim sürece her yerde varım. Ne kimseden korkarım nede çekinirim.

Düşündüğüm ve değer verdiğim tek şey insanlığımdır. Kafamdan geçen her şeyi yapabilirim, buna gücümde yeter fakat onların seviyesine düşmek ağır gelir bana. Bu yüzden uzak kalırım bu düşüncelerimden. İnancım ve şuurum müsaade etmez kötülüğe ve kötü olmaya.

En asil duygularımla yaşadım bunca yıldır, değeri üç kuruş etmeyen insanların yalanlarına ve iftiralarına itibar etmek ya da onların seviyesine düşmek yakışmaz bana ve benim asaletime.

İçimde kopan fırtınalar bile geri çeviremez kararımdan beni. Fakat sayfanın öbür yüzünü çevirip baktığımda karşıma alıp mücadele ettiğim insanların buna değmediğini görüyorum. İnsanları küçümsediğimi ya da kendimde bir yücelik gördüğümü sanmayın asla böyle bir düşüncem olmadı İnsan gibi insana saygım sonsuzdur, onlar benim için değerlidir. Söylemek istediğim kendini insan sanıp başkalarının gölgesi altına sığınıp aklı sıra bir şeyler yapmaya çalışan yüreksizleredir.

Peşinden koştuğum, uğruna çok şeyler feda ettiğim ve adına dost dediğim insanların yüz çevirdiklerini ve yüzlerindeki dürüstlük maskesinin düştüğünü gördükçe daha çok uzaklaşmak geliyor içimden, hayattan ve hayata dair her şeyden. Bu konuda duygularım üşüyor, titriyor belki ama gerçek olanı söylemekte en doğrusu olsa gerek.

El uzatıp kol kanat gerdiklerimiz istediklerini elde edince bakmışız ki birer vefasız olarak çıkmış karşımıza.

Artık umurum da değil kimin ne düşündüğü ve ne yaptığı. İnandığım, güvendiğim herkesin sahte yüzlerini gördüm sonradan. O kadar basitleşmişler ki adlarını bile söylemek gelmez içimden.

Bu gibi insanlarla konuşup görüşmek yerine yüreğime misafir ettiğim saf, temiz ve dürüst hayallerle yaşamak daha güzel. Tabi ki bu demek değildir ki tüm insanlardan kopmak ya da onları dışlamak kesinlikle hayır. İnsan olan insana canım kurban.

Bak şimdi bile gözlerimi kapattığım zaman çok farklı ve güzel şeyler düşünebiliyorum. Kimsenin kimseyi rahatsız etmediği bir dünyayı, dostça ve kardeşçe yaşamayı, yalan ve iftiranın olmadığı, güçlünün zayıfı ezmediği bir düzeni, sevmenin ne demek olduğunu.

Bu mükemmellikleri hangi insan düşünmez? Böyle bir düzen de yaşamayı kim istemez, dostça paylaşmayı ve dayanışmayı kim istemez. Görüyoruz ki toplumun ortak sorunları bunlar.

Haksızlığa uğradığımı, yanlış anlaşıldığımı ve hak etmediğim yerlere sürüklenmemi unuturum hepsini. Geleceğin daha güzel olacağını düşünürüm. Öyle de olmalı aslında herkes için.

yaşamış olduğumuz olaylar, üzerinden zaman geçtikçe eskiyecek geçerliliğini kaybedecektir. Buna sebep olanların başına beklemedikleri işler gelecek yaptıklarının bedelini daha ağır ödeyeceklerdir.

Onlar belki hatalarının bedeli olarak görmeyecekler bunu ama benim inancım tamdır buna. Kim ne yapmışsa bedelini öyle ya da böyle ödeyecektir.

Birlikte yaşadığımız insanların pek çoğu o kadar kötü bir duruma düşmüşler ki kendi insanlıklarını bile unutmuşlar. Kendilerine güveni kaybetmişler ve iğrenç bir durum içindedirler.

Ne eski bağlılık nede eski saygı kalmış. Benliklerinde asalet ve yücelik duygularından zerre kalmamış. Bu insanların hangisine güvenebilirsin ya da hangisiyle dost olabilirsin. Onun için yalnızlığım ve hayallerim, hayallerimdeki dostlarım daha dürüst ve daha kıymetlidir benim için.

Ama insanlık adına asil ve temiz duygularım üşüyor yine beklide titriyor şimdi. Bu dağılma ve bozulma nereye kadar, insanlık nereye gidiyor. Şeref, gurur ayaklar altına düşmüş. Ne büyük küçüğü tanıyor, ne de küçük büyüğü biliyor. Gördüklerimiz ne töremize uygun ne de benliğimize.

Bir zamanlar el ele yürüdüğümüz sokaklarımız, caddelerimiz maskaralık çadırına dönmüş. Büyükten öğüt alıp kendine doğru yolu arayan gençlerimiz çılgın ve şuursuz bir duruma gelmiş.

Şimdi söyleyin üşüyen sadece benim duygularımı? Sizler bunu yaşadıkça aynı şeyi düşünmüyormusunuz.

Etiketler :

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank