Usulca O kapıdan Çıkıp Gidiyordu İşte
Usulca o kapıdan çıkıp gidiyordu işte, sessizce parmaklarının ucuna basarak… Nefesini bile tutuyordu içinde duyulmasın diye… Geçen yılları içine sığdırmaya çalıştığı, geleceğe umutla taşıdığı iki valizle, işte gidiyordu ardına bile bakmadan…
Kırgındı küskündü geçip giden yıllara… Bir yandan yürüyor bir yandan da düşünüyordu…
Mutlu geçen günlerine inat öylesine mutsuz günler yaşamıştı ki… Neden daha önceden “o” kapıdan çıkıp gitmediğini düşündü bir an… Durdu tam ardına dönüp bakacaktı ki vaz geçti, artık ardına bakmadan yürüyecekti geleceğe… İçinde umut vardı yaşama dair, garip bir huzur duymaya başlamıştı nedense anlam veremediği garip bir huzur…
Yoldan geçen bir aracı durdurdu:
— Boş musun birader?
— Evet, abi boşum
— Hadi beni oto gar’a bırakıver
— Tamam abi
Valizleri bir çırpıda bagaja yerleştirmişti aracın şoförü…
— Yolculuk nereye abi?
— Uzağa çokkk uzaklara
— Hayırlısı abi, hayırlı yolculuk olsun.
Otobüslerin biri geliyor biri gidiyordu, düşündü ne çok otobüs vardı, kimini ayırıyor, kimini kavuşturuyordu, "ya ben? Ya ben? Geriye dönülmez bir yola çıkıyordum kısacası ebediyen ayrılıyorum” dedi kendi kendine…
Biletini daha 3 hafta öncesinden ayırtmıştı, ne olur ne olmaz diye… Bu arada birçok işini de bitirmişti yarım işleri sevmezdi tamamlaması gerekenleri tamamlamak için yeterliydi 3 haftalık süre, eh kalanı da nasılsa tamamlayan bulunur diye düşünmüştü…
Hareket saati gelmişti işte… Son kez etrafına bakındı…
Bu ayrılışa üzülüyor muydu? Hayır…
Hatta yüzünde tatlı bir tebessüm belirivermişti… Esaret zincirlerini kırmanın, zafere ulaşmanın tebessümüydü bu…
^^ Geliyorum Yanına ^^
Bir çeşit yaprak dökümüydü
Geçmişteki yılların yaşanmışlığı
Bir o kadar üzgün, bir o kadar kırgın.
Ne yazık, geçmişte yaşananlardı.
Yaşanmıştı işte, mutsuz ve çaresizce.
Yalnız geçen o güneşsiz günlerde,
Yalnız yaşanan karanlık gecelerde,
Tutmak, tutunabilmek için sevgiliye,
Yaşamak için aşkı, sevdayı,
Pervasızca doyasıya yaşamak,
Susuz kalmış toprağın, kuruması,
Yağmura hasreti, beklemesi gibi,
Ya da, tohumun toprakta yeşermesi,
Rengârenk çiçek açması gibi,
Yaşamaktı, özlemle aşkı sevdayı.
Şimdi bırakıyorum geçmişi,
Sararmış bir kaç resimler de,
Acı gözyaşı dolu anılarda.
Bak sevgili sana geliyorum.
Karanlık geçen gecelerimin sonu,
Karanlık dünyamın doğan güneşi,
Ardımda zifiri karanlık yaşam
Sevgili ben ışığına yürüyorum.
İçimde sen ve sevdam
Geliyorum yanına
Sana geliyorum…