content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

13 Mar

Unutulan Bir Darbe: 12 Mart Darbesi

Aslında 27 Mayıs 1960 Askeridarbesi sol bir askeri darbe olmasına rağmen, solun içindeki bazı kesimler onuyeterli bulmazlar.

Halk desteği ile iktidar olma ve demokratik yollaistedikleri düzen değişikliğini yapabilecekleri hakkında da bu kesimin umutlarıyoktur. Genel olarak Türk solu böyledir. Halk desteğini sağlayabileceğihakkında bir umudu olmadığından daima bir askeri darbe ile iktidar olma hevesiöncelikli hedefleri olmuştur. Bu yüzden de 1936’larda Nazım Hikmet’in de içindebulunduğu sol bir grup “askeri darbe yapma” hazırlığından yargılanıp mahkumolmuştur.

1965 genel seçimlerinde uygulananseçim sistemine bağlı olarak TİP ilk defa 15 kişi ile TBMM’de temsil edilmeyebaşlanmıştır. Sol içinde büyük heyecana yol açan bu gelişme 1969 genelseçimlerinde TİP’in başarısızlığı ile yok oluştur. Askeri darbe heveslileri soliçinde yine baskın olmuştur. Bu amaçla gizli bir takım örgütlenmeleregidilmiştir. Askeri bürokrasi içinde Celil Gürkan, gazeteci yazar grubu içindeDoğan Avcıoğlu, bu askeri ve sivil kanadı organize edecek bir üst kurul olarakta yine 27 Mayıs askeri darbecilerinden Cemal Madanoğlu öncülüğünde birörgütlenmeye gidilmiştir.

İşte bu sol darbecilerkendilerine model olarak Baas Partisinin darbe modellerini seçmiştir. ÇünküBasçılarda sosyalist, laik, ulusalcı bir dünya görüşüne sahip olmuştur.Baasçılarda seçimle iktidar olma umudunu taşımadıklarından; Mısır’da (1952),Suriye’de (1963) ve Irak’ta (1968) askeri bir darbeyle iktidara gelmiştir.Üstelik Türkiye’de askeri bürokrasi içinde sol görüşün giderek yaygınlaştığıiddiaları bu umutları takviye etmiştir. Sol darbecilerin görüşleri de büyükölçüde sosyalizm, Sovyet tipi laiklik, Kemalizm’den oluşurken kendi görüşleriniMilli Demokratik Devrim (MDD) diye adlandırmışlardır.

1968’de başlayan öğrenci ve onutakiben hızla yayılan işçi olayları, grev, boykot, işgal, banka soygunlarıyaygınlaşmıştır. Sol grupların eylemlerinin bir düzen değişikliğine yol açacakkuvvette olmasına yönetici seçkinlerin inandıkları kuşkuludur. Ancak solgrupların arkasında daha çok SSCB’nin olduğu görüşü, eylemlerin gücünden dahabüyük ölçüde kaygıya yol açmıştır. 1945’te SSCB liderinin Türkiye’den toprakistemesi, Montrö Sözleşmesinin değiştirilmesini talep etmesi SSCB hakkındakikaygıların ana kaynağını oluşturmuştur.

Büyük bir gizlilik içinde yürüyenMadanoğlu liderliğindeki bu sol grubun hedefi bir askeri darbeyle 9 Mart1971’de yönetimi ele geçirmektir. Üstelik bu darbe hazırlığına dönemin KaraKuvvetleri Komutanı Org. Faruk Gürler ile Hava Kuvvetleri Komutanı MuhsinBatur’da el altından destek olmuştur. Ne var ki Kore Savaşına katıldığı içinemsallerine göre daha kıdemli olduğu için Kara Kuvvetleri Komutanlığı bekleyenFaik Türün yerine sol Kemalist cephenin desteği ve Başbakan Süleyman Demirel’ide ikna etmeleri nedeniyle faik Türün yerine Faik Gürler’in terfi ettirilmesiordu içinde ciddi bir mücadeleye yol açmıştır. Bu mücadelenin de muhtemelen birsonucu olarak MİT elemanları Mahir Kaynak ve Mehmet Eymür, solun bu darbeçalışmaları içinde yer almışlar ve gelişmelerden Memduh Tağmaç’ı ve FaikTürün’ü  haberdar etmişlerdir.

Bu sol darbe girişimi içinde olanorgeneral rütbesindekilerin dışında başta tümgeneral Celil Gürkan olmak üzeretümü Genelkurmay Başkanı Memduh Tağmaç’ın isteği ile resen emekli edilmiştir.Sol darbe hazırlığı içinde olanlar İstanbul’da Ziverbey Köşkü denilen binada osırada 1. Ordu Komutanı olan Orgeneral Faik Türün’ün isteği ile sorgulanarakmahkemeye sevk edilmiştir. Bu sorgu esnasında sanıklara işkence edildiğiiddiası uzun yıllar sol çevrelerin yazı ve konuşmalarında yer almıştır.

27 Mayıs 1960 askeri darbesininsol bir içerik taşıdığı ve sağ iktidar partisi Demokrat Partiye (DP) karşıyapıldığı bilinmektedir. Bu darbe onun ardından yapılan idari ve hukukidüzenlemelerle sol Türkiye’de güçlendirilmiştir. Sol Kemalizm’in hiçbir şekildeiktidar olamayacağı ön kabulü ile vesayetçi bir idari ve yargı tesisedilmiştir. DP liderleri bu darbeyle idam edilmiştir. Türkiye’de giderekyaygınlaşan sol silahlı terör eylemlerinin hazırlayıcısı olarak sağ kesimtarafından daima 27 Mayıs darbesinin ardından yapılan başta anayasa olmak üzerediğer idari ve yargı kurumları gösterilmiştir. Çünkü seçilmiş iktidarın iktidargücü, Anayasa Mahkemesi, Danıştay, Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu aracılığıile büyük ölçüde sınırlandırıldığı gibi, TBMM Genel Kurul (milletvekilleri) veCumhuriyet Senatosu diye iki kısımdan oluşmuştur. Cumhuriyet Senatosundakisenatörlerde Halkın seçtikleri, Tabii senatör denilen 27 Mayıs askeri darbesiniyapan subaylar ve Kontenjan senatörü denilen Cumhurbaşkanı tarafındanseçilenler diye üç kısımdan oluşurdu ve en saygın olanlar darbeciler yani tabiisenatörler onları kontenjanlar ve saygınlık itibarı ile en altı sırada olanlarda halkın seçtiği senatörler idi.

9 Mart sol darbecileri tasfiyeedildikten sonra, Gen. Kurmaybaşkanı Memduh Tağmaç başkanlığında diğer kuvvetkomutanlarının da ortak imzası ile hazırlanan bir muhtıra dönemin BaşbakanıSüleyman Demirel’e verilmiştir. Özetle artan terör olaylarından hükümet kusurlubulunmuş, bunun için başta anayasa olmak üzere yeni bir takım hukukidüzenlemeler ve tarafsız bir hükümetle bu tedbirlerin alınıp uygulanmasıistenilmiştir. Başbakan Demirel bu uyarı üzerine istifa etmiş. Hayatı CHPiçinde geçen Nihat Erim hemen CHP’den istifa ettirilerek tarafsız diyeCumhurbaşkanı Cevdet Sunay tarafından Başbakan yapılmış ve onun başkanlığındaCHP ve Adalet Parti’li (AP) üyelerden oluşan bir hükümet kurulmuştur.

12 Mart darbesinin ardından pekçok ilde sıkıyönetim ilan edilmiş sıkıyönetim mahkemeleri kurulmuştur. 12 Martdarbesi pek çok açıdan 12 Eylül darbesinin bir hazırlığı ve habercisi olmuştur.Sol darbeci girişimin içinde olmalarına rağmen Muhsin Batur ve Faruk Gürler’indarbecilerle ilişkisi bahane edilerek tasfiye edilmemişler, görevlerinde adetaetkisiz kalmaları sağlanmıştır. 12 Eylül darbesinde orgeneral seviyesinde görevyapanların hemen hepsi 12 mart darbesinde çeşitli kritik görevlerde debulunmuşlar adeta staj yapmışlardır. 27 Mayıs askeri darbesi sol bir içeriğe vehazırlığa sahip olduğu gibi 12 Mart askeri darbesi de aksine sağ bir içeriğesahip olmuştur. 12 Mart 1971 ile 14 ekim 1973 arasındaki bu ara dönemde yapılandüzenlemeler, daha sonra büyük ölçüde solun şikayetine neden olmuştur.

12 Mart darbesi kendisini dahaçok sol, Marksist silahlı terör eylemleri ile meşru göstermeye çalışmıştır.Ancak silahlı sol terör bitirilemediği gibi 1974’ten itibaren şiddeti veyaygınlık alanı giderek artmıştır.  Budöneme kadar sol kesim içinde yer alan sol Kürt akımları da etnik aidiyet vetaleplerle soldan ayrılmıştır. Başta PKK, KUK, Rızgari, KDP, KSP olmak üzereKürt Solu da 12 Martı takip eden yıllarda ortaya çıkmıştır. Faik Türün sıkıyönetimbölgesinde daha çok sol kesimden olanların, İrfan Özaydınlı’nın sıkıyönetimbölgesinde ise daha çok İslami kesimden olanların zulüm görmeleri haberolmuştur.

Kırk bir yıl sonra 12 Mart askeridarbesinin yapıp ettiklerine bakıldığında, sol bir askeri darbeyi önlemesininve o darbe girişimcilerini tasfiye etmesinden ve 12 Eylül darbesine bir çeşithazırlık yapmaktan başka bir özelliği de geride kalmamıştır. 12 Mart dönemininkendilerini her şeye muktedir sayan generalleri de kısa bir süre sonraunutulmuştur. Darbecilere her zaman barınma imkanı sağlayan CHP içinde, 1970’liyıllarda 12 mart darbesinin ünlüleri Muhsin Batur ve İrfan Özaydınlı gibiisimler CHP içinde daha sonra bakan milletvekili ve senatör olarak yeralmıştır.

 

S E Ç İ L M İ Ş   K A Y N A K Ç A

1-Celil Gürkan, 12Mart’a Beş Kala, Tekin Yayınevi, İstanbul 1986.

2-Hasan Cemal, KimseKızmasın Kendimi Yazdım, Doğan Kitapçılık, İstanbul 2008.

3-Hasan Cemal, CumhuriyetiÇok Sevmiştim, Doğan Kitapçılık, İstanbul 2005.

4ikmet Özdemir, Rejimve Asker, Afa Yayıncılık, İstanbul 1989.

5-İlhan Selçuk, ZiverbeyKöşkü, Cumhuriyet Kitapları, İstanbul 2009.

6-İsmail Cem İpekçi, TarihAçısından 12 Mart, Türkiye İş Bankası Yayınları, İstanbul 2009.

7-Kadir Mısıroğlu, GeçmişiElerken, I-II, Sebil Yayınevi, İstanbul 1995.

8-M. Emin Değer, UğurMumcu ve 12 Mart Geriye Dönüşün İlk Adımı, Uğur Mumcu Vakfı Yayınları,İstanbul 1996.

9-Nadir Nadi Abalıoğlu, 27Mayıs’tan 12 Mart’a, Sinan Yayınevi, İstanbul 1972.

10-Nihat Erim, 12Mart Anıları, Yapı Kredi Yayınları, İstanbul 2007.

11-Oral Çalışlar, 12Mart’tan 12 Eylül’e Mamak, Aralık Yayınevi, İstanbul 1998.

12-Sadi Koçaş, 12 MartAnıları, Cem Yayınevi, İstanbul 1978.

13-Sarp Kuray, İsyanve Tevekkül, Birharf Yayınları, İstanbul 2008.

Etiketler : , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank