Unutmayacağız Unutturmayacağız Sloganları
Tarsus’ta hunharca katledilen Özgecan Aslan için yüreğim yanıyor. 20 yaşındaki hayat dolu bir genç kızımızın yaşadığı bu akıl almaz vahşet tüylerimi diken diken ediyor. Kaç gündür sosyal paylaşım sitelerindeki neredeyse tek konu Özgecan… Herkes “Yarın siyahlar giyelim.” Yazıyor.
Bugün tepkimi göstermek için baştan sona siyahlar içinde çıktım dışarıya... Birkaç kişi dışında herkes kendi kafasına göre rengârenk giysiler içindeydi. Gerçi tahmin ediyordum, her şey klavye başında vatan kurtarmak gibi olmuş canım ülkemde…
Bilemiyorum neden böyleyiz? Bundan öncekiler gibi bir iki gün sonra bu da unutulur. Artık klasikleşmiş olan "Unutmayacağız, unutturmayacağız." sloganları gittikçe zayıflayacak ve biz balık hafızalı olarak normal hayata döneceğiz. Evladını kaybeden anneleri babaları acılarına terk edeceğiz. Özet budur. Suçlular da birkaç yıl sonra hapisten çıkacaklar ve diğer suçlularla birlikte aramızda dolaşacaklar. Özgeler, Gizemler, Mertler ve daha niceleri uğradıkları tecavüzlerle ve öldürülmeleriyle sadece ailelerinin unutamadığı acı olarak onların yüreklerine saplanacaklar.
Neler yapılmalıdır? Neler yapmalıyız? Mesela İngiltere’deki yargıç bizlere örnek teşkil etmeli… Gece yarısı parktan geçen genç kızı korkutan adam kızın çığlıkları üzerine anında yakalanmış ve mahkeme edilmiş. Yargıç, zanlıyı suçlu bularak yedi yıl yedi gün hapis cezası vermiş. Gazeteciler yargıca sormuşlar:
Efendim, adam kıza elini bile sürmemiş, sadece kızı korkutmuş. Bu ceza biraz fazla değil midir?Yargıç ibret alınacak şu cevabı vermiş:
Kızı korkutmasının cezası yedi gündür. Yedi yıl ise İngiliz kızlarının gece parkta dolaşma özgürlüklerine tecavüz ettiği içindir.
Sadece kadınlara, genç kızlara değil, küçücük kız ve erkek çocuklarına ve hatta hayvanlara bile tecavüz eden bu sapıklara caydırıcı ceza verilmezse toplum giderek yozlaşacaktır. En kötüsü bunları yapanın yaptığı kötülük yanına kar kalması “Yakalansam ne olur sanki en çok birkaç yıl yatar, çıkarım.” Düşüncesinin yaygınlaşmasına yol açacaktır.
Cezalar toplumdaki mağdurlara, tecavüze uğrayıp hunharca katledilenlere ve onların acılı ailelerine kesilmiş olacaktır. Masum insanlar evlerinden çıkmaya korkacaklardır. Çocuklar gönüllerince kahkahalar atarak parklarda oynayamadan hep baskı ve tehdit altında büyüyeceklerdir. Genç kızlar okula giderken korku ve kuşku içinde olacaklardır. Kısaca toplumda huzur kalmayacaktır.
Toplumun huzurunu bozanlara en ağır cezalar verilmelidir. İdamın kalkmasına sevinmiştik ama bu tarz suçluların cezalarını az bulduğumuz için idam geri gelmelidir. Fikir suçluları ise asla idam edilmemelidir. Yoksa adalete inancı kalmayan bir toplum kısasa kısas uygulamaya kalkarsa her şey bozulur.
Türk adaletine ve yargıçlarına saygımız sonsuzdur. Devlet büyüklerimiz de eminim gerekeni yapacaklardır. Herkesin annesi vardır. Çocukları, kız kardeşleri gibi düşünsünler öldürülenleri… Empati kuralım. Atalarımız ne demişler? “İğneyi kendine, çuvaldızı ele batır.”
HARİKA UFUK
ADANA
16.02.2015