Uluslararası, Türkiye-Mısır İlişkileri Sempozyumu Bildirileri
Prof. Dr. İrfan Ünver Nasrattınoğlu, merkezi Ankara’da bulunan Halk Kültürü Araştırmaları Kurumunun Genel Başkanı, Araştırmacı yazar.İrfan Ünver Nasrattınoğlu’nun yayına hazırladığı: Uluslar arası Türkiye-Mısır İlişkileri Sempozyumu Bildirileri 114 sayfayla kitaplaştırılmış. Geçtiğimiz yıllardan birinde gerçekleştirilen Sempozyum kitabı, Halk Kültürü Araştırmaları Kurumunun yayınları arasında Günyüzü görmüş.
Sunuş, İrfan Ünver Nasrattınoğlu’na ait. Buranın bir yerinde, Mısırlı bilim adamlarıyla doğrudan ilişki kurularak, geniş kapsamlı bir düzenleme yapmanın yararlı olacağı düşüncesinden hareketle gerçekleştirilen sempozyumdan sözediliyor.
Bildirileriyle katılanların bazılarının isimlerinden sözedelim burada:
Ali Baykan, Ayten Sürür, B.Uyar Akalın, Harid Fedai, İbrahim Kunt, M. Sabri Koz, Nurşen Dinç, Sevim Selamet, Sinem Özdemir, Turgut Tuna vd.
Bazı bildirilerden, bildiri sahipleri itibariyle, aldığımız cümleler şöyle sıralanmakta efendim: 1.Türk Edebiyatında özellikle 1930–1950 yılları arasında ortaya konan eserlerin yazarlarının öncülerinden biri olan Sadri Erten ve Sabahattin Ali de aynı yöntemi uygulayan yazarlarımızdandır (Ali Baykan, Sayfa:13)
2.Osmanlı Devleti’nin Ürdün, Irak, Suudi Arabistan gibi eyaletlerini kaybettiği dağılma döneminde, Mısır da büyük mali sıkıntıların önemli etkisiyle İngilizlerin kontrolü altına girmiştir. 1883’te İngiltere, gerekli gördüğü sadece Mısır’da kalacağını ilan etmiştir (Dr. Dilek Yiğit Yüksel, Sayfa:37)
3.Yaşadığımız dünya üzerinde her şeyin bir manası, her bir nesne, hadise, davranış ve ifadenin taşıdığı bir mesaj, hatırlattığı bir sembol, zihinde canlandırdığı bir imaj vardır. (Yrd. Doç.Dr. Hülya Aşkın Balcı, Sayfa:51)
4.Divan Edebiyatında bulunan mazumelerde yapılan en önemli sanatlardan biri de tarih düşürme sanatıdır. Muamma ve lugaz gibi türlere kısmen yakınlığı olan düşürme sanatı üzerinde Türkler, İranlı ve Araplardan daha başarılı olmuşlardır. Bu konuda onlardan daha çok manzume örnekleri vermişlerdir (İbrahim Kunt, Sayfa:63)
5.Mısır mitolojisinde Nut gökyüzü tanrısı her sabah güneşi, her akşam yıldızları doğurur. Nut tasvirlerinde elleriyle dünyayı kaplar. Vücudunda yıldızlar, ay ve güneş resmi yer alır. Nut tanrıların doğuran büyük hanım iki ülkenin kraliçesidir (Mehmet Naci Önal, Sayfa: 72)
6.Naponyon Bonapart’ın Mısır’ı işgal etmesi, gerek Osmanlı, gerekse Avrupa tarihi açısından dikkate değer özellikler taşımaktadır. Osmanlı Devleti, Fransa, İngiltere ve Rusya ilişkileri de bu işgal ve devamında yaşananlar bakımından ilginç gelişmeler göstermiştir (M.Sabri Koz, Sayfa 79)