Ulusal Süt Konseyi Yasa Taslağı Tartışılmalıdır!
Ulusal Süt Konseyi Yasa Taslağı Tartışmaya Açılmalıdır
Ulusal Süt konseyinin basın açıklamasında ‘’ •Gelinen bu noktadan sonra sektör sorunlarının çözüm yerinin Ulusal Süt Konseyi olduğu ortaya çıkmıştır. Bu çerçevede Konsey’in yetkilerinin ve yaptırım gücünün artırılması yönünde ortak görüş oluşmuştur.
•Sektördeki fiyat dalgalanmalarının etkin bir şekilde yönetilebilmesi için, Ulusal Süt Konseyi’nin Müdahale Kurumu gibi görev yapabilmesi ile ilgili gerekli hukuki altyapı çalışmalarının başlatılması kararlaştırılmıştır’’ denilmektedir.
Ulusal süt konseyinin işlevini aylardır dile getirmeye çalıştık. İnekleri kasaba gönderen süt sanayiicisinin olduğunu ifade etmeye çalıştık. Süt sanayiicilerinin rekebet kanununa aykırı hareket ederek Çukurova’da 04.02.2010 tarihinde toplantı yaptığını , bu toplantıya çukurova’ da faaliyet gösteren süt işletmecilerinin katıldığını , Sütaş ve Ülker temsilcilerinin de bu toplanıtıda gözlemci sıfatıyla katıldıklarını ifade etmiştik. Yapılan toplantıda Çukurova’da süt ve süt ürünleri işletmecilerinin 04.02.2010 tarihinde çukurovada çiğ süt alım fiyatının 0,7 TL’ den 0,6 TL’ ye indirilme kararı aldıklarını ve ertesi gün bu kararı uyguladıklarını yazmıştık. Toplantıya gözlemci sıfatı ile katılan sütaş ve ülker temsilcilerinin bu karara katılmayacaklarını beyan ettiklerini söylemiştik. Ülker ve sütaş’ın bu karara katılmama kararlarının çiğ süt üreticisi lehine değil ; Çukurova’dan çiğ süt alımılarının çok az olduğunun , batıda 0,85 TL ‘lerden aldıkları çiğ sütün market raflarına doğal olarak yüksek yansıması , Çukurova’daki yerel firmaların market raflarına ucuz yansıtılmasından doğacak rekebetin önüne geçmek maksadını taşıdığını tesbit etmiştik.
Çukurova’da rekabet kanununa aykırı bir şekilde katılan firmaların isimlerini bize gelen bilgilere göre tek tek REKABET KURULU’NA AÇIK ÇAĞRI başlığı ile yayınlamıştık. Toplantı gününde yayınladığımız link aşağıdadır.Bu toplantıya o tarihte katılan firma isimlerini görebilirsiniz. Yaşadığımız süt grevi yazdıklarımızı ispatladı.
İşte bu toplantı tarihindeki yazımızdan sonra aynı senaryo Konya’ da uygulanmasıyla , çiğ süt fiyatları düşüyor faks mesajları süt birliklerine ve süt kooperatiflerine çekilmeye başlandı. Çiğ sütün maliyeti olan 75 kuruşa zorla , süt sanayiicilerinin ayak oyunlarıyla indirildi. Ülkemizde tek bir süt ineği kalsa sanayiciilerimizin çiğ süt alım fiyatını 40 kuruş seviyesine indirmeyeceğinin garantisi yoktur. Çiğ süt fiyatları süt sanayicilerinin insaf ve merhametine bırakmak demek ülke hayvancılığımızı yok etmek , çiğ süt üreticilerini diri diri kefene sarmak demektir.
Çiğ Süt üreticilerinin istekleri:
1-Ulusal süt konseyi yasa taslağı kamuoyunda tartışılmaya açılmalıdır.
2- REKABET KANUNUN , KURULUN TEŞEKKÜLÜ BAŞLIĞI ALTINDAKİ
Madde 22- (Değisik Madde: 02.07.2005-5388/3. Md)9 Rekabet Kurulu biri Baskan, biri Đkinci Baskan olmak üzere toplam 7 üyeden tesekkül eder.Bakanlar Kurulu; iki üyeyi Rekabet Kurulunun, bir üyeyi Sanayi ve TicaretBakanlığının, bir üyeyi Devlet Planlama Teskilatı Müstesarlığının bağlı olduğu Devlet
Bakanlığının, birer üyeyi ise Yargıtay, Danıstay ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinin her bos üyelik için kendi kurumları içinden veya dısarıdan göstereceği ikiser aday ../... devamı ikinci sayfada
arasından seçer ve atar.Bakanlar Kurulu, Kurulun göstereceği üç aday arasından birisini Baskan olarak görevlendirir. İkinci Baskanı Kurul üyeleri seçer.
Maddesine
1-Tarım Bakanlığından iki üye ,
2-TZOB bir üye
3-Damızlık sığır yetiştiricileri Merkez Birliği ,bir üye
4-En çok üyeye sahip tüketici derneğinden bir üye
atanması eklenmelidir.
Yine Rekebet kanunundaki 4 ve 6 maddedeki yasaklanan fiilleri yapan firma ve kuruluşta birinci derecede yetkililer verilen para cezalarının Türk Ceza Kanunundaki Yüz Kızartıcı fiiller kapsamına alınarak caydırıcılık sağlanmalıdır. Kuruluşundan bu yana serbest rekabet kanununa aykırı işlemler yapan süt sanayiciisine bugüne kada rekabet kurumunca verilen para cezalarının hiç bir işe yaramadığını kamuoyunca bilnmektedir. Ekonomik suça ekonomik ceza felsefesine sığınılarak bu husus gözardı edilirse Türk Ceza kanununda sahte para basan kalpazanların da ekonomik bir suç işlediği unutulmamalıdır. Sahte para ,tahvil vs. basanların suçu nasıl ki ‘’ekonomik ‘’ ise rekabet kanunun 4 ve 6 maddeleri de ekonomiyi sarsıcı eylemlerdir. Bu bakımdan Rebabet Kanununun bu maddelerinin ihlali Türk Ceza Kanunu’nun yüz kızartıcı suçlar bölümüne alınmasında tereddüt edilmemelidir.
Saygılarımızla
Çapar Kanat