Ulu Önder ATATÜRK ve O’na Küfreden Çirkin Yaratık…
10 Kasım 1938'de hayata gözlerini yuman Ulu Önder ATATÜRK, Ülkemiz ve milletimiz için büyük manevi değere sahiptir.1938 yılından beri her 10 Kasım, Ata'mızı kaybetmenin verdiği büyük hüznün yanında, onu daha iyi anlamanın gereğinin ortaya konulması gereken bir gün olarak ta değerlendirebiliriz.
Bizler her 10 Kasım'ı, bıraktığı eserlerin izinde, ülkeyi daha da ileriye götürebilmek adına neler yapılabileceğinin ortaya konulması gereken bir gün olarak görmekteyiz. Dolayısıyla 10 Kasım'ı, ATATÜRK'ün Türkiye Cumhuriyeti'ni bizlere emanet ettiği bir gün olarak düşünmek, doğru bir yaklaşım olsa gerek!
ATATÜRK'ü anlamak onun fikirlerini çok iyi bilerek tatbik etmekten, hatta fikirlerinin üzerine çağın gelişimlerini de ekleyerek, daha da genişleterek tatbik etmekten geçmeli diye düşünüyorum.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kurulması bir devrin yeniden yazılmasıdır. Bunu anla(ya)mayacak, düşün(e)meyecek, bil(e)meyecek hiç kimsenin olmaması gerekir!
Yurdun dört bir yanı işgal altında inlerken, bağımsızlık ateşi hiçbir zaman sönmeyen Türk milletine önderlik yapan ATATÜRK, milletimizin esaret altında yaşamasını aklının ucundan bile geçirmeyerek, tarih sayfalarındaki, inancın zafere dönüştüğü, en büyük bağımsızlık savaşının mimarı olmayı, tek kelimeyle HAKETMİŞTİR.
ATATÜRK devrimleri bugün birçok ülkede örnek olarak kabul görmektedir. Bağımsızlığını tam olarak kazanamamış birçok ülkeye ATATÜRK devrimleri, ilham kaynağı olmaya devam etmektedir.
Bence bütün bunlar ATATÜRK 'ün evrensel bir dünya görüşünün mimarı olduğunu da göstermektedir.
Ne mutlu bize ki ATATÜRK gibi bir MANEVİYATIMIZ var...
Her ne kadar ELEŞTİRİLMESİNİ istemesek te biz; kimimiz yaptıklarını eleştirilebilir... Yanlışlıklar yapıldığı iddia edilebilir... Günahıyla - sevabıyla masaya yatırılabilir, konuşulabilir... Tartışabilir… Nihayetinde O'da insandı. Amma KÜFÜR etmek hiç amma hiç kabul edilir değildir. Bırakınız ATATÜRK'ün kemiklerini sızlatmayı, İNSANLARIN kalbini yaralar... Herkesi üzer. Zaten bu kişiler toplum vicdanında da itibar görmezler..
Sözün Özü!
Didim'de kendisini Aydın bir GAZETECİ olarak tanıtan, gazete ve sitesi olan bir muhterem zat (!!) sanırım 10 Kasım'da ATATÜRK'e, akla - hayale gelmeyecek küfürleri sitesinde yayımlamış! Bunu görenler ve okuyanlar da, birbirlerine göndererek bir taraftan bilgilendirirken, diğer taraftan da yapılan hakaretin KÜFÜR BOYUTUNA dikkat çekerek TEPKİLERİNİ ortaya koymaktalar.. Böyle bir mesaj bana da geldi…Hicap duyarak, utancımdan yüzüm kızararak mesajları okudum!
Öğrendiğim kadarıyla CHP ve ADD konuyu yargıya taşıyorlar...
Kişilerin de dava açmak için dilekçeler yazdırdıklarını duyuyorum.
Evet bu kişi neden bunu yaptı anlamak mümkün değil. Hiç amma hiç kimsenin, hiç bir siyasi partinin, hiç bir kurumun - kuruluşun bu küfürleri tasvip edeceğini, bu zata arka çıkacağını sanmıyorum.!
Kendisi adına sitesine santaj uygulanmış olmasını, kendisinin böyle bir şeye teşebbüs etmemiş olmasını umuyor ve diliyorum. Aksi takdirde bu küfrün sahibi zatı, kin ve nefretle kınadığımı buradan belirtmek istiyorum.