UHTleşen Pastörize Sütler
UHT (Ultra Heating Tretment ) anlamı yüksel ısıl işlemdir. Süt kutusunda yazılı UHT gördüğünüz ve kutusunda veya şişesinde görmeseniz de meyve suları ve konsantrasyonları yüksek ısıl işlemle üretilmektedir. Süt ve meyve sularında uht tekniğine başvurulmasının nedeni onun içindeki mikrobiyal unsurları veya mikrobiyal endişeleri yok etmek içindir.
Bu mikrobiyal unsurlar ve endişeleri yok edelim derken çiğ sütün ve meyvenin içindeki yararlı vitaminler zarara uğramakta olduğu kesindir.Çünkü 160 °C ‘ de ısı görmektedir. Çiğ Süt canlı bir gıdadır. Çiğ Sütteki tüm canlılık ölmektedir. Buna aykırı kim ne söylerse söylesin palavradır. Biz yazdıklarımızın arkasındayız. Alın bir litre çiğ sütü ve uht sütü götürün tam teşekküllü devletin hıfsısıhha enstitüsünün laboratuarına, çıkan sonuçları karşılaştırın.
Yukarıdaki hususları çok yazdık. Şimdiki yazacaklarımız ise UHT leştirilen yani ömrü uzatılan pastörize sütler! Doğal Gruptan bir arkadaşımız yazmış:
''Gecenlerde satin almis oldugum acilmis (marka ) sut mide saglik problemim nedeni ile tuketilemedi ve buzdolabinda kaldi. Atmak uzere siseyi aldigimda "ben bunu bir kaynatayim bakayim bozulma olmus mu"diye test etmek istedim. Son kullanma tarihinin uzerinden 4 gun daha gecmis yani uretildigi gunden 8 gun sonraki sut kesilmedi...Bunun uzerine (marka) süt firmasini aradim ve bana sutlerin artik cok hijyenik sartlarda uretildigini ve sevk edildigini, ureticinin de hijyenik kosullara uymasi nedeni ile sutlerin fabrikaya eskisine oranla cok temiz geldigini, soguk zincirinin cok iyi korundugunu, eskiden saman ustunde yatan hayvanlarin artik sunger yataklarda yattigini, yasadiklari yerin hijyenine cok onem verildigini, pastorize edilen sutun de bu nedenle raf omrunun uzadigini, antibiyotik konusuna dikkat ettiklerini vs vs. anlatti. Ben de kendilerine etiket bilgilerindeki gunluk sut ibaresini kaldirmalari gerektigini bu ibarenin yaniltici oldugunu raf omrunun pastorize sut icin bana gore cok uzun oldugunu , etiket bilgilerinde sadece pastorize sut yazmalarinin tuketici acisindan daha dogru oldugunu belirttim.Daha sonra Gida Muhendisliginde ogretim uyesi bir arkadasa sohbet sirasinda aktardigimda bunun tum sivi urunler icin mumkun olabilecegini sutun de mikron derecesinde filtre edildigini bu prosesin de raf omrune mutlaka katki yaptigini belirtti. Bu savunmalar benim ogrenimim sirasinda aldigim bilgilerden cok farkli o nedenle onaylayamiyorum.''
Aynı tecrübeyi ben de yaşamamış olsam yukarıdaki satırları köşeme almaya tereddüt ederdim. Tüm Türkiye’de pastörize sütler ise 90-95 °C’ nin altında ısıl işlem görmemektedir. Sadece Tire süt kooperatifinin günlük 4 ton üretebildiği ve sadece İzmir’ e dağıtabildiği, 73 °C’ de ısıl işlem gören Organik Süttür. Tire Süt Kooperatifinin 95 °C’ de değil de 73 °C’ de ısıl işlem gördüğü için bu sütün ömrünün 3 gün olduğu yazılıdır. Bu sütü temin etmek isteyen İstanbul Pazar sahipleri elleri boş dönmektedir. Çünkü bu süt İzmir’ e bile yetmiyor!
UHT süt 160 °C ısı gördüğünden 3 aylık raf ömrüne sahip
Yukarıdaki satıların sahibinin kullandığı markalı pastörize sütün üzerinde ise 5 günlük ömür yazdığı halde maşallah süt fabrikası tüketicilerden gizli olarak 4 günlük ömür daha eklemiş. Pastörize sütlerin ömrü 5 + 4= 9 gün oluvermiş. Fabrika yetkilisi de biz çok hijyen üretiyoruz diyor. ‘’ UHT sütlerin niçin ömrü 3 ay, oda sıcaklığında hava ile temas etmez ise niçin bozulmuyor ‘’ sorularına süt sanayicilerinin stk temsilcisi ‘’ sütte hijen teknolojileri gelişti ‘’ cevabını vermişti.
Pastörize sütte teknoloji mi gelişti? Tüketici talepleri artınca 5 günlük pastörize ömrü için 95 ®C’ olması gereken ısı biraz daha mı yükseltildi? Yoksa 5 günlük ömre 4 gün ilavesi için ömür doping hapları mı kullanılıyor? Bizim şüphemiz pastörize sütün ısısı yükseltilip ömür 4 gün daha ömür verilmiş oluyor. Çiğ süt üreticisinden üretildiği günün ertesi gününde süt sanayicisinin ambarına girdiğini de, işlem görme, ambalajlama, yükleme için de bir gün, etti iki gün, dağıtım için de bir gün ilave edersek eder üç gün, bunları da hesaba katarsak pastörize sütün ömrü 12 güne çıkarılmış olmaktadır.
Gıdanın ömrü uzatılırken, ömrü uzamış gıdaları kullananların da ömrü azalıyor, ömrümüz kısalırken uzun ömürlü, katkılı gıda kullanmaktan cesetlerimizin geç çürüyeceğine sevinsek mi?
Gıdaya uzun ömür verme ile görevlendirilmiş uzmanlar bir gün gıdayı mumyalasak da mı saklasak derlerse hiç şaşırmamalı.
Artık kutu sütünü, kutu yoğurdunu denetlemeyi, sorgulamayı bırakınız, çiğ süt üreteninizi sorgulayınız, denetleyiniz, sanayici için değil kendiniz için yapın bunu!
Sağlıklı ve sağlığı denetlenen süt ineklerinden, hijyen bir şekilde sağımı yapılan çiğ sütü soğuk zincirde temin ediniz, sütünüzü kaynatıp içiniz, yoğurdunuzu, peynirinizi bundan yapınız.
Brusella kurkusu ile tüketici üzerinde korku imparatorluğu yaratılmasına siz tüketiciler izin vermeyin. Çiğ Süt ‘’ Gerçek Gıda’’ dır. Çiğ Süt size bir günde ulaşabiliyor, ya diğerleri ? Çiğ sütün her bir gün size geç gelmesi onun gerçekliğinden kendini yitirmesinde önemli kademelerdir.
Bu arada çiğ süte ulaşamayan tüketiciler için https://www.bilgiagi.net/tuketicilerin-sut-tozu-dilekceleri/24794/ linkindeki yazımızı okuyarak örnek dilekçeyi Tarım Bakanlığı’na göndermelerini dileriz.
Sayın Çapar Kanat,
Mart 15th, 2011 at 11:29Yazılarınızı sürekli okuyor ve bilgileniyorum.64 yaşındayım.Annemin sütü kesilmiş,beni beslemek için bir keçi almış ve onun süyle beni beslemiş,büyütmüş.Son derece sağlıklıyım.Kolesterolüm yok.Şekerim yok.Kalp rahatsızlığım yok.Tansiyonum yok.Her gün sabahları bir saat 10 km yürüyorum.Çocuklarımıda inek sütüyle büyüttüm.Herhangibir sorunları yok.Ben çiğ sütten yanayım.Doğru ve sağlıklı beslenme prensibimdir.Çatalca'dan gelen günlük süt alıp,yoğurt ve diğer ihtiyaçlarımızı gideriyorum. İyi çalışmalar dilerim.Saygılarımla.Gönül Ünal İstanbul
Oturduğum semt sayesinde çiğ süte haftada 3 gün ulaşabiliyorum ve çok memnunum. Kimyasal olmayan maya bulduğumda peynirimi bile kendim yapacağım. Ne yazıkki ben gerçek süt tadını bilir ve ararken benim çocuğum için gerçek süt kötü tadı olan kötü kokan birşey. Ben bile bunu değiştirmekte zorlanırken henüz farkına varmayan ya da erişemeyecek olanlar ne yapsın. Tüm sağlıklı ve doğal ürünler bir kuşak sonra yokolacak korkarım.
Mart 15th, 2011 at 12:50Aldığım günlük sütlerin ömürlerinin uzadığını bende farkettim. Ayrıca üstünde koyu pembe renkli bir şey ürüyor, bu neden oluşuyor acaba bir katkı maddesimi var.
Mart 15th, 2011 at 16:55Merhabalar,hepimizin en çok istediği yediklerimizn ve içtiklerimizin doğal olması,kentlerde yaşayan milyonlarca insan,örneğn temiz,doğal ve sağlıklı süte nasıl ulaşacak.Teşekkürler.
Mart 15th, 2011 at 20:58Sütaşın plastik kutuda satılan günlük sütünde pembe renkli bir şey son kullanma tarihini geçtikten sonra ürüyor.
Mart 16th, 2011 at 14:52Capar bey,
Mart 17th, 2011 at 15:40Istanbul-Gayrettepe"den hayirli gunler.30 Senedir bu ülkede yasayan bir AB vatandası olarak, biz sokak sutcusune mi donelim?
Haziran 2010 tarihindeki Gıda guvenligi Faslı ne is yapar Allah askına?
Bu ulkeyi yatırımcılara savunmakta zorlanıyorum.Bu halimizle MODEL ulke miyiz, neyiz?
DEMOKRASI -Hak getire
HUKUK- Zaten yok
KANUN-Riayet eden Yok.
Merhaba ,
Ağustos 2nd, 2011 at 08:30Dilekçeyi yolladım umarım kısa zamanda sonuçlanır.