Üretici Soruyor: Kurul Nerede?
Süt üreticileri…
Galiba bahtları hiç gülmeyecek.
Yüzleri o güzelliği çoktan unuttu.
Ne yapsalar, ne kadar çalışsalar beyhude.
Sorun hiç bitmiyor.
Cepleri para görmüyor
“ Anamızın ak sütü gibi helal” diye övünecek kazancı göremiyor.
*
Malumunuz üzere, çiğ süt sudan ucuz.
Türkiye’de 15 milyon ton süt üretiliyor.
Yüzde 40’ı sanayide işleniyor. Peynir, yağ, krema vs.
Kalanı da yok pahasına satılıyor, veriliyor.
Süt hayvanı yetiştiricisi dertli.
Ürün para etmiyor, masraf her gün katlanıyor.
Hele yem…
Bir kilo sütle bir kilo yem alınmıyor.
Pahalı bir yana ortada yok.
*
Durum, süt sanayicilerine yarıyor.
Sanayiciler şimdi yem satışlarına başladı.
Olmaz mı? Olur.
Satamaz mı? Satar…
Ama burada olay farklı.
Yeni başlattıkları uygulamayla, üreticilere diyorlar ki;
“ Yemini benden almazsan, sütünü almam!”
Dayatıyor, mecbur bırakıyor.
Üretici ne yapsın?
Sütü satıyor 45 gün vadeyle…
Yemi peşin alacak, alamazsa hayvana bıçak dayayacak.
*
Sonuç:
*Süt üreticisinin yem kalitesini ve fiyatını seçme hakkı elinden alınıyor
*Sanayiciler istediği fiyata yemi satıyor
*Mahsuplaşmaya gittiğinde süt ucuz, yem pahalı olduğundan üretici borçlu çıkıyor.
*Üretici böylece süt sanayicisinin fason çalışanı oluyor. Sattığı sütün, aldığı yemin fiyatını belirleyemiyor.
*Süt üreticisi yemini sanayiciden aldığı için piyasadaki gerçek yemciler malını satamıyor
*
Bunun da adı Serbest Piyasa!
*
Süt üreticisinin sessiz çığlığı;
“ Ey rekabet kurulu neredesiniz?
Görmez, duymaz mısınız?
Ne haldeyiz bakmaz mısınız?
İnceleyip de bizi kurtarmaz mısınız?”
*
Türkiye’de Rekabet Kurumu var.
Kurumun da yedi üyeli kurulu var.
Üçü Ticaret, biri Kalkınma bakanlığından diğerleri TOBB, Yargıtay ve Danıştay’dan seçilme.
İlk görevleri:
“ Sınırlayıcı anlaşmaları ve hâkim durumun kötüye kullanılmasını önlemek.
Piyasada sosyal adaleti ve hakkı düzenlemek”
*
Göreve davet haddimiz değildir.
Sadece yazıyor…
Hatırlatıyoruz!
**************