Üç Amir Bir Memur
Bir eğitim-öğretim yılı daha sona erdi. “Bilenlerin” malumu öğretmenlerin tatili temmuz ayının başında başlar, eylül ayının başında sona erer.
Karneler verildikten sonra öğrencilerin tatile çıkması ile “Seminer çalışmaları” veya sene sonu işleri olarak bilinen çalışmalar başlar. Aynı çalışmalar eylül ayı başından okulların açılmasına kadar devam eder.
Daha önceleri her öğretmen “Seminer” dönemini kendi okullarında yapıyordu. Bu da bazı sıkıntılara sebep oluyordu. Bu sene tatili il dışında geçirecek olan öğretmenlere seminer çalışmalarının bulundukları ilde yapma hakkı tanınınca, yeni bir usûl daha başlamış oldu. Aslında iyi de oldu. Çünkü farklı bölgelerde bulunan okullardan gelen onlarca öğretmen birbirleriyle tanışıp kaynaştılar.
Sadece tanışmaları değil, herkesin kendi okullarında yaptıkları çalışmaları ve tecrübelerini birbirlerine aktardılar. Bence bu uygulamanın en olumlu yönü bu olmuştur. Keşke daha önce yapılabilseydi.
Her ilkin bir de zorluğu olmaktadır. Çünkü okul idaresi kendi okulunda seminer yapmak için kaç öğretmenin geleceğini önceden bilemediklerinden planlamalarını ona göre yapmışlardı. Ancak tecrübeli ve işin pratiğini bilen okul müdürleri bu işin de altından başarı ile kalktılar.
Ben yeni olan bu uygulamadan faydalanan öğretmenlerden biriydim. Görev yerim Samsun’un Terme ilçesinde olduğundan ikamet adresim olan Ordu’nun Ünye ilçesinde çalışmalara katıldım. TOKİ Ömer Çam Ortaokulu’nda geçen iki hafta benim için de yeni tecrübelere sahip olmamı sağladı.
Öce şunu belirtmem lazım. İlk uygulama olmasına rağmen okulumuzda hiçbir aksama olmamıştır. Okul Müdürü Sayın Yusuf Kolcu hem tecrübesi hem de öğretmenlere olumlu yaklaşımı sayesinde sanki kırk yıl beraber çalışıyormuşuz gibi bir ortam hazırladı bize. Öncelikler kendisini tebrik ediyorum. Yaklaşımlarından dolayı da teşekkür ediyorum.
Daha ilk günden vaziyeti sezen ve gerekli tedbirleri alan Sayın Yusuf Kolcu hiçbir karışıklığa ve keşmekeşe meydan vermeden bu işin içinden başarıyla çıkmıştır. Ayrıca Okul idarecilerinden Sayın İsmet Öztürk ve Sayın Adem Kunt Bey çalışmalar sırasında bizlere yardımcı oldular. Takıldığımız yerlerde kendilerine sorduğumuz sorularla işleyişin akamete uğramamasını sağladılar.
Okula dışarıdan gelenlerin sayısı epey fazlaydı. Ancak edindiğim ilk intiba şudur ki okulun kendi öğretmenleri arasında birlik ve beraberliğin daha önce çalıştığım çok okuldan daha fazla olmasıydı. Burada hem idarecilerin hem de öğretmenlerin payının büyük olduğunu düşünüyorum
Biz sıcak ve samimi bir ortamda çalışmalarımızı sürdürdük. Ayrıca yeni gelen arkadaşların da aynı olumlu davranışlara ayak uydurması bence okulun özelliğinden kaynaklanıyordu. Çünkü insanlar nereye giderse oranın özelliklerine uyum sağlaması tabii bir şeydi.
Son gün benim için çok özeldi. Çünkü Terme Hüseyinmescit Ortaokulu’nda çalışırken kendi isteğimle Terme Halk Eğitim Merkezi’ne atanmıştım. Ancak göreve başlamadan seminer çalışmaları için TOKİ Ömer Çam Ortaokulu’na gelmiştim. Bu şu demekti: Seminer çalışmalarım sırasında ki müdürüm Yusuf Kolcu Bey, seminer sonu birkaç saatliğine eski okulum ve hemen aynı gün yeni çalışma yerimin müdürü olacaktı. Yani son çalışma günümde aynı anda üç müdür ile çalışmış olacaktım.
İşin latifesini bir yana bırakacak olursak çok verimli bir seminer dönemi geçirdik. Seminer çalışmalarımıza Ünye İlçe Milli Eğitim Müdürü Sayın Musa Erdem’in de bizleri ziyareti memnuniyet vericiydi.
Çalışmalarımız sırasında bize yardım ve katkılarını esirgemeyen Okul Müdürü Sayın Yusuf Kolcu’ya, yine çalışmalar esnasında bize yardımcı olan Sayın İsmet Öztürk ve Adem Kunt Bey’e teşekkür ediyor başarılı çalışmalarının devamını diliyoruz. Yine bizde yabancılık hissi uyandırmayan okulun bütün öğretmen ve personeline teşekkür ediyorum.
Kısa süre de olsa meslek hayatımıza bir okul daha ilave etmiş olduk. Ayrıca benim gibi başka okullardan gelen ve çabucak kaynaştığımız meslektaşlarıma da görevlerinde başarılar diliyorum.
Her şey herkesin arzu ettiği gibi olsun…