TV8’de Muhterem Milletvekili, Nihat Zeybekçi…
İktidar olmanın göstergesi, muktedir olduğunu göstermektir...Yoksa adın çıkar maazallah!. İktidar oldu da muktedir olamadı'yı değişik anlar Anadolu'lu..
Kararlılıkla sergileyeceksin demeçlerini.. Vurgulayacaksın!..Altını çizeceksin söylediklerinin!.. Gerektiğinde ikileyeceksin sözlerini, gerektiğinde çatacaksın kaşlarını; gerektiğinde üst perdeye yükselteceksin sesinin tonunu, azarlayacaksın muhatabını!..Öfkeyi hitabete sanat kılacaksın kısaca!...
Zafer sonrasının muzaffer tek komutanı edasıyla da salınacaksın iki yana!..
Ellerin iki yandan; belini yukardan kavramış olacak!.Göğüs önde; saldıracakmış gibi duracaksın.
Yeni zaferlere bayrak açmış mütevazi bir komutan edasıyla da gülücüklerle bakacaksın çevrene. Hem vücut, hem konuşma dilin, ağzına geleni söylerken muhaliflerine, edalı bakışlarla mesajlar vereceksin biraz sonra, takdir ve şükran edasıyla sana alkış tutacak ellerin sahiplerine!..
Yanınızdayım, önünüzdeyim, arkanızdayım...güvencesini vereceksin yandaşlarına. Mutlu kılacaktır yandaşları, birilerine bir nedenle duydukları kin ve nefreti senin sözcüklerinde bulmak, senin ağzından duymak!..,
''Ben'' ve ''Biz'' ; kararlılık ve güç vurgusu gösteren iki önemli ögedir hitabette!...
''Ben!'' ile kararlılık vurgulanır; ''Biz'' ile güç toplanır. ''Ben!..'' liderdir; ''Biz!..'' ehil ve sadakat erbabının toplamıdır. Siyasetteki adı da; ''yandaş''.
Bu tahlil ışığında; siyasete, ''yandaş toplama sanatı'' demek yanlış olmaz sanırım!..
Üzüm, bakarmış komşu üzüme de öyle kararırmış!.. Ya da soy çekmezse huy çekermiş yan yana duruşlarda, ya da örnek alışlarda!..
Milletvekilimiz Sayın Zeybekçi de; bakarak üzüm olmuş liderine... Huyu da hakeza!..
Kararlı... azimli... vurgulu.. İşi; ta baştan bitirici...
Son demeçlerinden yola çıkarak bir tahlilde bulunduğumuzda, görüyoruz ki; Sayın Zeybekçi; Denizli'li hemşehrilerinden aldığı milletvekilliği beratinin ötesinde başka misyonlar da üstlenmiş ... Kendi söylemleri buna kanıt..
İki önemli söylemi olmuştu bundan önce de; tarihsel kayda geçecek önemde ve değerde...
Birincisi;
''Kaldırımlara park eden araçların camlarını kırın- bedeli benden!'' demişti..
Bu talimata, hemşehrilerimizden bu güne kadar uyana şahit olmadık.. Belki olmuştur da; ''cam bedeli konusunda'' gereği yapılmış olduğundan, bihaber kalmıştır kamuoyu.
İkincisi;
Meclis kürsüsünün işgali ile ilgili olarak; ''bir sabrederim, iki sabrederim... beş sabrederim; sonunda kırarım kafanı ben senin!..'' demişti...
Kafa kırmanın nedenini ise; ''ne demek ben beş dakika konuşacağım, CHP milletvekilleri 20 dakika konuşacak!'' gerekçesine bağlamıştı.. Gerçi kendisinin yemin dışında Meclis kürsüsünde görmedik ama... Ben konuşmazsam; sende konuşma demek istemekte herhalde.
Diyememişti ki; ''muhalefetin sesini kısmaktı amacımız..'' Diyememişti ki; ''medyada %80 kesilen muhalefetin sesi; Meclis'te de %80 kesilmeli!...
21 Mart 2012... Sayın Zeybekçi; Tv8'de Erkan Tan'ın konuğu...
Bir dinleyicinin sorusu üzerine, sözün dönüp dolaşıp geldiği nokta; 12 Eylül Faşist Darbesi'nin lideri Kenan Evren'in yargılanması...
4 Nisan'da hakim karşısına çıkacakmış Kenan Evren. Avukatı da itirazda bulunmuş ve davanın yok hükmünde sayılmasını istemiş.
Gerekçe de; T.C yasalarında darbe yapmanın değil, darbe teşebbüsünün suç olduğu!.. Ve bu nedenle, Kenan Evren ve Şahinkaya'nın yargılanamayacağını öne sürmüş avukat.
Doğrudur; yanlıştır!.. Haklıdır; haksızdır!... Yerindedir değildir... Hukukun bileceği iştir. İtiraz metni, karar metni değildir elbet. Karar, Türk Milleti adına, T.C. mahkemelerinindir..
Tam bu noktada durumdan çıkardığı vazifeyle giriyor devreye Sayın Zeybekçi.. ''Biz!'' faktörünü devreye sokup, bütün azim ve kararlılığı ile atılıyor ileri:
'' ö y l e b i r y a r g ı l a r ı z k i!...''
İşte yeni görevin, top atışlı ilanı!... ''y a r g ı l a r ı z!...''
-Kim!?...
- Biz!..
-Siz kim!?..
- Halkın %50 oy verdiği iktidar!... Milli iradeye itirazınız mı var!?..
- Yoo!.. Hayır!... Güçler ayrılığının çiğnenmesine itirazımız var!.. Milli irade dediğiniz o %50'den yargılama yetkisini de aldığınızı zannetmenize itirazımız var!.. Milli iradenin, iktidarı belirlemesine değil; bu yolla belirlenen iradenin her şeye mutlak hakimi olduğu, onun verdiği kadarına demokrasi, verdiği kadarına özgürlük denmesine itirazımız var!.
Yoksa; Kenan Evren bizim için ''alt tarafı Kasımpaşa''
Sorgularız değil; yargılamanın gerekli koşullarını hazırlarız da değil! ''yargılarız''
Üzerine basa basa; ''mahkemeyiz biz'' demenin; ''cezayı da, beraati de biz veririz!'' demenin kısa yoludur, ''y a r g ı l a r ı z !...''
Kararlı Sayın Zeybekçi!..''kafanı kırarım ben senin'' derken ki kadar kararlı;
''Kırın camları-parası benden!'' derken ki kadar kararlı!...
Düşünüyorduk ama, kavrayamıyorduk ve hep soruyorduk; '' 444 yasasını geçirmek adına, o yüce çatı altında nasıl olur da, tekmeler savrulur, kafalar kullanılır, boğazlar sıkılır diye!..
Meğer demokrasinin, ''Biz!'' faktörlü desteğinin gerekleri konmaktaymış ortaya...!.
Kafa kırmada kararlı daha başkaları da varmış o kutsal çatı altında; seçerek gönderdiğimiz.
Ama yine de teşekkür ederiz muhterem vekilimize... Zira; sayesinde bir önemli iddiamız kanıt buldu sayesinde...
İddia ediyorduk ki; ''güçler ayrılığı kayboldu bu iktidar döneminde!...''
Seçilmişler yapmaktaymış yargılamaları da haberimiz yokmuş!..
Sayın Başbakanın; ''seçilmişleri atanmışlara kul etmem'' sözünün özü de buymuş demek ki!..
Yasama da yürütme de yargı da biziz demenin top atışlı itirafı değilse nedir bu sözün anlamı!..
Tek elde toplansın, tek elden; çıksın isteniyor her karar.. Çatlak sesler yansımasın!... Demokrasi dediğin ne ki!..Takıver çengele gitsin!. Hala; Osmanlı bir yanımız!..
''Y a r g ı l a r ı z!...'' diyor sayın zeybekçi. Sorgularız demiyor!.. Farkına varınca da sirkatin söylercesine düzeltme yapıyor; ''Ben Devletim'' diyor!
Yine farkında değil,''kurum biziz'' demenin daha beter bir itiraf olduğunun!..
''Y a r g ı l a r ı z!..'' demekle yetinmedi Sayın Zeybekçi: ''CHP Türkiyenini en faşit partisidir!..'' teşhisi de koydu!..
Sahi; neydi Sayın Zeybekçi'nin ''vekil'' olmadan önceki mesleği!?...
Özür; özür!... Özür!...
Unuttum; HSYK; Yargıtay; Danıştay; Anayasa Mahkenmesi'nin yeniden yapılandırılmasında ''Allah'ın verdikçe verdiği'' katkıları!...
Düşünemedim; Sayın Zeybekçi'nin ''yargılarız!'' derken güvendiği gücün kaynağını!...
Densizlik ettim; karıştım Allah'ın işine!...