Turnusol Etkisi…
AKP'nin, 17 ve 25 Aralık rezaletlerinden sonraki; baskı, zulüm, kanunsuzluk uygulamaları, bir ölçüde turnusol etkisi doğurmuştur.
Bu ağır imtihan ve çile döneminde, kişilerin asıl şahsiyetleri ortaya çıkmıştır. Gerçekleri görme fırsatı doğmuştur;
1) Çıkarcılar, dindar geçinenler, dindarlıktan geçinenler, dışa bağımlılar, şahsiyetliler, şahsiyetsizler, dalkavuklar, dik duranlar, satılıklar, zalimler, mazlumlar, bölücüler, vatanperverler, rüşvetçiler, hırsızlar, dönekler, nankörler, koltuk düşkünleri, müfteriler, yalancılar, cesurlar, korkaklar, vefalılar, vefasızlar, şişirilmiş şöhretler, karakter sahipleri, karaktersizler, hukuka ve demokrasiye inananlar, inanmayanlar, Cenab-ı Hak'tan korkanlar, zalimlerden korkanlar, mağdur ve mazlumların yanında yer alanlar, zulme destek veren ve alkışlayanlar, basiret ve feraset sahipleri, yoksunları, uyutulanlar, uyutulamayanlar, ürkütülenler, korkutulamayanlar, medyadaki satılıklar vb. karakterler ortaya dökülmüştür.
2) Bu arada, Hizmet Hareketi içine sızmış olan çıkarcılar, vefasızlar, korkaklar, dönekler, işbirlikçiler, de ortaya dökülmüştür. Kimin samimi, kimin ikiyüzlü olduğu anlaşılmıştır. Bir arınma ve silkinme ortamı doğmuştur.
3) Rahmetli İzzet Begoviç; Bosna-Hersek faciası sona erdikten sonra, yaptığı Türkiye ziyaretinde, nezaket ve vefa göstermiş, İzmir'e de gelmişti.
Belediyeyi teşriflerinde, şöyle demişti: "Bu olaylarda çok çile çektik. Kayıplar verdik. Zulme uğradık. Soy kırımına maruz kaldık. Ama Avrupalıyı tanıma imkanı bulduk. Bize karşı, gerçek niyetlerini öğrendik. Bu durumda, kendi özümüze döndük. İnancımıza tekrar kavuştuk."
Demek ki, şerden hayır da doğabilmektedir. Türkiye'de yaşanan bu zulümler de, inşallah bazılarının gözünü açacaktır. Beyin yıkama operasyonlarına karşı dirençli kılacaktır.
4) Okuyup, araştıranlar; beynini ve vicdanını ipotek etmeyenler, ebedi hayatını, üç kuruşluk dünya menfaatine satmayanlar, göreceklerdir ki;
a) AKP, İsrail güdümlü ABD tarafından; BOP Projesine hizmet etmek, Kürt Devletinin yolunu açmak, Ilımlı İslam adıyla, Mübarek Dinimizi dejenere etmek için kurulmuştur. Her türlü destek verilmiş ve senaryo uygulanmıştır.
Ms. Şiir okudu diye hapis cezası verilmesi; bir mağduriyet ve kahramanlık icat etme projesidir.
b) One minute olayı; danışıklıdır. Amaç, Orta-Doğu'da ve İslam ülkelerinde R.T. Erdoğan imajını parlatmaktadır. (Gerçekte, İsrail ile ilişkiler artmıştır.)
c) Başkanlık projesi; tek adam yönetimine, diktatörlüğe, anti demokratik düzene geçmeyi, her türlü muhalefeti sindirmeyi ve yok etmeyi, hedeflemektedir. Zaten, şu anda bile; hukuksuzluk, insafsızlık, keyfilik, terör, bölücülük, rüşvet, yolsuzluk, baskı, tehdit, şantaj, kıyım, hakaret, iftira, zulüm, fikir, ifade, inanç ve teşebbüs hürriyetlerinin engellenmesi, ekonomik çöküntü, tarafgirlik, milli- manevi ve ahlaki değerlerin ayaklar altına alınması tüm ülkeyi karabulutlar gibi kaplamıştır. Hızla, bir felakete, uçuruma gidilmektedir.
5) Son Bank Asya olayına bir bakalım. Tam anlamı ile; hukuka, ahlaka, Türkiye'nin ekonomik çıkarlarına aykırı bir işlemdir. Anayasa'nın ve hukuk düzeninin ihlalidir. Bir kin operasyonudur.
a) Bu olay; iç ve dış yatırımları ürkütecektir. Kredi notumuza, ülke itibarımıza, menfi olarak etki yapacaktır. Ekonomimize darbe vuracaktır. (Nitekim döviz kurları çıldırmıştır.)
b) Mülkiyet hakkına, teşebbüs hürriyetine, tam anlamı ile tecavüzdür.
c) Yandaşlara, yeni arpalıklar sağlayacaktır.
d) Astronomik tutarda Dolar ve Euro'su olanlara, yeni bir vurgun vuracaktır.
Ülkesini seven herkesin, buna karşı çıkması, kanun yollarını kullanması (BDDK aleyhine davalar açması, iç ve dış yargıya başvurması) şarttır. Bu uygulama, mutlaka yargıdan dönecektir. Kent-Bank olayında olduğu gibi, devletin sırtına ağır tazminat yükleri de getirecektir.
Ey halkım, ülkene sahip çık. Zira yarın vakit çok geçmiş olacaktır. Bir kişinin ihtirası, kinleri, kaprisleri yüzünden ülke batacaktır.