Türkiye’yi Neler Bekliyor?
Yeni Dünya Düzeni, özelleştirme, küreselleştirme ve post/modernizm üzerine oturmuştur. Tüm bu kavramlar, bizim gibi azgelişmiş ülkelerin önüne örtülü işgaller, terör eylemleri, toplum mühendisliği, psikolojik harp, algı yönetimi, beşinci kol faaliyetleri, kısacası bilumum karanlık savaş yöntemleriyle birlikte getiriliyor.Dünyada ABD nin çöküşü konuşuluyor. Bu algıyı değiştirmek isteyen ABD; Türkiye’de CIA-FBI-Pentagon danışmanları operasyonlarıyla, Türkiyeciliği savunanları etkisizleştirerek, ülke yönetimine yöne vermektedir.
Bunları; operasyonlar adı altında yaparak, sahte belge üretim merkezlerinde üretilen sahte belgelerle, Türkiye’nin en gözde kişileri, yükselen bir faşizmin tarifine uygun bir şekilde etkisizleştirilmek istenmektedir.
Bu sayede istedikleri gibi, Türk insanını, her kurumu teslim alacaklarını ve yöneteceklerini hesaplamaktadırlar. Bunu da ABD li danışmanları denetiminde taşeronları ile yürütüyorlar. ABD; bu taşeronları sadece içte değil bölgesel olarak ta son kullanma tarihlerine kadar değişik düzeylerdeki operasyonlarda da kullanacaktır. Sonra da son kullanma tarihinde deliğe süpürüleceklerdir. Mubarek’e ve daha öncede Şah Rıza Pehlevi’ye yapıldığı gibi.
Özellikle siyasi Partilerin, Belediye Başkanları, İlçe, Belde, İl yöneticileri, dokunulmazlıkları kaldırılacak olan Milletvekilleri de bertaraf edilecekler arasındadır. Bu operasyonun ise bazılarını seçimden önce bazılarını ise seçimden sonra hazırlanmış plana göre yapacaklardır.
Bunlara paralel olarak ta Dünya Kamuoyunun uyarmasını önlemek içinde bir Türkiye Dışı operasyon yapılacak, hem sözde sanık olarak arananlar ile Türkiye’deki bu faşizme direnen, kamuoyu oluşturma kabiliyeti olan, Türkiye dışındaki bilinen kişilere ve kuruluşlara karşı önce psikolojik savaş arkasından satın alma ve arkasındanda tutuklatma ya da etraflarının boşaltılarak izole etme yoluna gidilecek ve tesirsiz hale getirilmeye çalışılacaktır.
Böylelikle direnecek tüm kişi ve örgütler, gruplar, Milli güçlerin içerisinde yer alan siyasiler etkisiz hale getirilecek, arkasındanda rayından çıkan BOP operasyonu tekrar rayına oturtularak devam ettirilmeye çalışılacaktır. Hiç bir yerellik arz etmeyen bu operasyon sadece bir Amerikan üretimi ve memuru olanlar vasıtası ile gerçekleştirilecektir. Türkiye Laik, Sosyal Hukuk Devleti olmaktan çıkartılarak ABD İslam’ı projesine dahil edilecektir.
Ana hedef; korkutmaktır, ama herkesi, herkesi korkutmak! Korkutmak, sindirmek, yıldırmak ve insanları çaresizliğe düşürmek. Bu siyaseti ve onun hukukunun artık hiçbir engel tanımadığını herkese göstermektir.
Bugün iktidarı elinde tutan güç siyaseti ile Cumhuriyeti kuranlarla, Türk Tarihi ve Türk Milleti ile hesaplaşmaktadır.
Bu siyasetinin hedefinde artık Ne Mutlu Türk’üm diyenler vardır.
Bu siyaseti için artık Müslüman olmanın da bir önemi yoktur, Ben Müslüman Türk’üm diyorsanız eğer, hedeftesinizdir demektir. Hedefleri artık Türk’tür!
Bakınız bazı televizyonlar, boşuna her gün Hz. İsa ve Hz. Musa’yı yayımlamıyor. Anadolu Hıristiyanlaştırılıyor.
Bu akım; artık bir siyasi akım değildir, bir siyasi projedir, ardında Bizans vardır.
Bizanslı AKP, 1071 Malazgirt Savaşı’nın rövanşını oynamaktadır.
Yani paket program olarak, Plan budur ve uygulamalarda bu yöndedir.
Peki, tüm bunlara direnmek için Türkiye’nin kendi paket programı ne olmalıdır? Sözde değil özde milli, gerçekten yerli, bütünüyle ulusal, eşitlikçi, halkçı, kalkınmacı, aydınlanmacı ve emekten yana bir program neye dayanmalıdır?
Milli Mücadele’nin o kutsal ve ulusal sacayağı, yıldız, hilal ve kalpak buluşmalıdırParola: Vatan, İşareti: Namus, diyen öncüler ortak paydalarda birleşmelidir.
Günün Sözü: Herkes plan yapar ancak akılcı gerçekçi, cesur planlar başarıya ulaşır.