content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

30 Tem

Türkiye’nin Lideri: Recep Tayyip Erdoğan

Sevgili okuyucular, 15 Temmuz’da darbe teşebbüsünde bulunanların öncelikli hedefi niçin Sayın Cumhurbaşkanı’nı şehit etmekti biliyor musunuz?.. Darbeci vatan haini alçakların ardındaki bütün güçler neden Recep Tayyip Erdoğan’ı işaret ediyordu; siyonist medyanın

organları CNN’ler, BCC’ler, New York Times’lar neden Sayın Cumhurbaşkanı üzerinde moda tâbiriyle ‘algı operasyonu’ yapmaya çalışıyorlar, AB çevreleri ve Avrupa’nın kaşarlanmış fahişelere benzeyen sözde entelektüelleri ve medyası niçin Recep Tayyip Erdoğan düşmanıdır biliyor musunuz?..

Çünkü, Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Cumhurbaşkanı ve Büyük Türk Milleti’nin yeni lideri ve bu şanlı milleti istikbalin ‘süper güç’ ufkuna taşıyacak olan millî lideridir. 

Birtakım dahilî gafiller de düştükleri kısır politika çukurundan bu hakikati görmemiş ve O’nu Türk/Türkiye düşmanı çevrelerde diktatör olarak lanse etmeye çalışmışlardır. Bugün, iktidarıyla muhalefetiyle bütün siyasî partilerin özlenen ittifakı gerçekleştiği için bu bahsi daha fazla kurcalamak istemiyorum.

Recep Tayyip Erdoğan aslâ diktatör değildir. Türkiye’de bırakınız dikta rejimini, sıkı ve otoriter bir idare tarzı dahi söz konusu edilemez. Söyler misiniz bana, hangi dikta rejiminde medyanın dörtte üçü liderler hakkında en hakaretâmiz yayınlarda bulunabilir?.. Hapishanelerde basın-yayın mensubu olduğu iddia edilen kişilerin bugün hiçbirisi düşünce suçlusu değildir.

Recep Tayyip Erdoğan’ın dirayeti ve cesareti olmasaydı, 28 Mayıs 2013’de başlayan ‘Gezi Olayları’ neticesinde Türkiye’de kaos çıkar, ekonomi ve idarede destabilizasyon meydana gelir ve ülke parçalanırdı. Gezi Olayları, tamamen dış ve iç düşmanlarımız tarafından desteklenmiş ve FETÖ’cü hainlerin sahneye koyduğu bir darbe teşebbüsüdür. Bu olaylar karşısında, ne yazık ki devlet idare etmeyi çıkarcı denge politikası zanneden birtakım zavallılar suskun kalmış ve Erdoğan’ın keskin kılıcı bu sinsi darbe teşebbüsünü önlemiştir.

Gene 17 ve 24 Aralık 2013’deki darbe teşebbüslerine, uydurma bantların iftiralarına dayanmak da her babayiğidin kârı değildi. Erdoğan üzüldü; gözlerinin altındaki halkalar arttı lâkin aslâ ezilmedi. Kendi deyişiyle iri oldu, diri oldu, dik oldu ama dikleşmedi ve bu şerefsizce iddialara göğüs gerdi. Bu alçaklığı yapanlar daha sonra MİT TIR’larını durdurdular ve bu FETÖ’cü köpeklerin vatana ihaneti tescil edilmiş oldu.

Sevgili okuyucular, Recep Tayyip Erdoğan’ı sevmeyebilirsiniz, O’nu bol bol eleştirebilirsiniz ama büyüklerimiz ne güzel söylemişler: ‘Yiğidi öldür ama hakkını teslim et’. Erdoğan da bir yiğittir ve O’nun da hakkını teslim etmemiz gerekir.

Tayyip Bey benim kırk yıllık dostum ve ‘can gardaşım’dır. O’na yapılan suikast teşebbüsünü öğrenince ciğerim yandı gözyaşlarımı tutamadım. Hele, koskoca Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı’nın hain darbe teşebbüsünü eniştesinden öğrendiğini duyunca küplere bindim. Hangi demokratik ülkede istihbarat kuruluşları bu zaafa düşseler derhal sorumluları görevden alınır ve onlardan hesap sorulur. Buradan yarım asırlık devlet tecrübesiyle yazıyorum: MİT Müsteşarı Hakan Fidan derhal görevinden alınmalıdır. Sayın Cumhurbaşkanım kusura bakmasın ama ‘köprüden geçme’ bu durumda beklenemez. Yıllarca meşgul olduğum o Teşkilâtta müsteşarlığa vekâlet edecek kişiler vardır. 

Ben Sayın Cumhurbaşkanımızı çok seviyor ve O’nu hem zamanımızın hem de 22 yıl önce söylediğim deyimle ‘Yeni Türkiye’nin lideri olarak görüyorum.

Lâkin O da 14 yıllık icraat döneminde bazı önemli hatâlar yapmıştır. Şöyle ki, 1 Mart Tezkeresi olayında grup kararı almaması yanlıştı; terörle mücadele konusunda iyi niyetli de olsa ‘Görüşme Süreci’ ve âkil adamlar müsameresi yanlıştı; gene Güneydoğu’da üç yıl kaybettik ve hainlerin yığınak yapmasına seyirci kaldık. Ayrıca, Esed’in köpekleri uçaklarımızı düşürdüğünde hemen karşılık vermeli, Suriye’nin güç merkezlerini enterne etmeli ve Halep’e girmeliydik; hiç değilse ‘güvenli bölge’yi gerçekleştirmeliydik. Şimdi hâlen dahi yapmamız gereken bir icraat var: DAEŞ’in İslâm düşmanı 20.000 milisten ibaret köpeklerini 2 tümen askerle tepeleyebilir ve İslâmafobi’nin gerekçesini kaldırabiliriz.

Şurasını kaydetmeliyim ki, benim sevgili ve muhterem Cumhurbaşkanım cesurdur ama çevresindeki ve Dışişleri’ndeki bazı mahfiller hep O’nun elini ayağını tuttular. Çok şükür ki yeni Dışişleri Bakanımız Mevlüt Çavuşoğlu bu zaaflara düşmüyor ve cesaretle görevini yapıyor.

Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin millî lideri ve İslâm Ümmeti’nin de yegâne ümididir. O’na saldıran FETÖ’cü köpekler, lâikçiler, darbeciler, bu hakikati değiştiremezler.

Biz insanları putlaştırmanın karşısındayız. Millî Mücadele’nin önderi ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal’i de saygıyla yâd eder ama putlaştırılmasını kabul etmeyiz. O’nun da hatâlarını söyleriz lâkin hakkını da veririz. Niyetimiz yeni bir ‘idol’ icâd etmek değildir elbette... Recep Tayyip Erdoğan, Türk demokrasisinin dönüm noktası olan 15 Temmuz’da darbe teşebbüsüne karşı demokratik direnişin önderi olmuştur. Sorarım sizlere, hiç böyle bir kişi diktatör olabilir mi?..

Hülâsa, Recep Tayyip Erdoğan Türkiye’nin millî lideridir ve inşaallah Külliye’de dünkü yapılan tarihî görüşmeden sonra üstlendiği birlik ve beraberlik misyonunu Cumhur’un başı olarak âdil bir şekilde yürütecektir.

Recep Tayyip Erdoğan’a hürmet ve muhabbetlerimle sıhhat, âfiyet ve hayırlı uzun bir ömür niyâz ediyorum.  

Etiketler : , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank