Türkiye Ekonomi Kurumunda Büyüme Tartışıldı
18 Eylül 2014 günü, Türkiye Ekonomi Kurumunda büyüme, sanayileşme, istihdam, verimlilik gibi reel ekonominin tüm boyutları tarihsel ve güncel verilerle konuşuldu, tartışıldı ve güvenilir öneriler geliştirildi.
Atatürk ve arkadaşlarının 1929’da kurduğu bu kurum çok önemli çalışmalar yapmaktadır.
Başkanlığını Prof. Dr. Ercan Uygur’un yaptığı Kurumun salonundaki çalıştayda; Profesörler; Tuncer Bulutay, Zafer Toprak, Korkut Boratav, Bilsay Kuruç ve Erinç Yeldan Osmanlı Ekonomisinden Cumhuriyet dönemine ve günümüz büyüme ve sanayileşme sorunlarına kadar son derece geniş, derin, bilimsel ve güncel bir iktisat platformunda sunumlarını yapmışlar ve sağlıklı bir büyüme için de geçerli ve güvenilir önerileri tartışmaya açmışlardır.
Son günlerde ekonomiden sorumlu Sayın Bakanların da dile getirdikleri konular burada verilerle ortaya konulmuştur. Örneğin;
-Büyümenin hem nicel olarak azaldığı ve hem de finansman yönünden sağlıklı kaynaklara dayanmadığı konusu,
-Önceki dönemde gerçekleşen verimlilik artışlarının gerçek verimlilik kaynakları olan nitelikli işgücü ve yüksek teknolojiye dayanmayıp, sosyal güvencesizliklere, düşük maliyetlere, uzun süreli çalıştırmalara, emek sömürüsüne, işten çıkarmalara dayandığı,
-Türkiye’nin bir “üretkenlik yorgunluğu” içinde bulunduğu, gelir yönünden de “orta gelir tuzağında” yer aldığı,
-Büyümeye kaynaklık eden faaliyetlerin dış ticarete konu olmayıp, iç ticaret, tüketim, inşaat gibi alanlarda yoğunlaştığı,
-Sınaî faaliyetlerin cazibesini yitirdiği, imalat sanayinin milli gelir içindeki payının azaldığı,
- Ekonominin üretim yoluyla dış kaynak elde edebilecek iktisadi faaliyetlere yeterince önem vermediği,
-Türkiye üretiminin uluslar arası rekabet gücünde önemli artışlar yaşanmadığı,
-Ve tüm bu sorunların sadece son dönemlerde yaşanmayıp, tarihsel olarak da hem Osmanlı hem de Cumhuriyet dönemlerinde de davranış, kültür ve yapı olarak köklerinin bulunduğu,
verilerle ortaya konulmuştur.
Bu saptamalardan sonra;
katma değeri yüksek üretimin çok yüksek düzeyde teşvik görmesi, işgücü piyasası sorunlarının hızlıca ve çağdaş ölçülerde giderilmesi, büyümenin mutlaka nitelikli işgücü ve ileri teknoloji üretimiyle bağlantılı olan üretkenlik artışlarına dayandırılması, tasarruf oranlarının arttırılması, sınai çabaların yeniden öne geçirilmesi, ekonomideki üretken sektörlerin başta sanayi ve tarım olmak üzere yeniden öncelik alması, rant arayışlarının önünün kesilmesi, ciddi denetimler uygulanması, temiz üretimin her sektörde önemsenip gerekli denetimlerin yaptırılması gibi çok yönlü önlem ve öneriler üzerinde konuşma ve tartışmalar yapılmıştır.
Tüm sunumların ileride bir yayın olarak da basılacağının duyurulduğu bu Çalıştaydan, hem sanayicilerimiz, hem yetkililerimiz, hem akademisyenlerimiz ve hem de her düzeyde ülke sorunlarını merak eden vatandaşlarımız çok faydalanacaklardır.
Benim önerim, biz büyüme, kalkınma, verimlilik, sanayileşme, gelişme, üretim, istihdam derken hep şu soruya öncelik vermeliyiz;
Evet, büyüme, ama hangi büyüme?
Evet, verimlilik ama hangi verimlilik?
Elbette sağlıklı büyümeden, nitelikli verimlilikten yanayız. “Hangi” sorusunu sorduğumuzda konuyu bilimsel olarak çözümleme ve güvenilir, geçerli öneriler geliştirme olanağını yakalarız.
O zaman haftaya, “hangi büyüme, hangi verimlilik?” sohbetine hazır
olalım.