Türkiye Cumhuriyeti Anayasası Başlangıç İlkeleri
Daha önce bir yazımda, Anayasa'nın ihtilâflara kaynak teşkil edecek 'Başlangıç İlkeleri'nin tamamen kaldırılabileceğini veya kısaltılabileceğini yazmıştım. Ancak, son dönemdeki gelişmelerden sonra
'Başlangıç İlkeleri'nin, Anayasa'nın asıl metninde belirtilmeyen ve üzerinde mutabakata varılabilecek hükümleri ifade edebilmesinin; diğer kısımlardaki ifadelerin ideolojik vurgulardan arındırılması bakımından, bilakis faydalı olacağını düşünüyordu.
Anayasa’nın başlangıcında önemli ve kapsayıcı tariflerin yer alması, asıl Anayasa metni üzerinde mutabakata varılmasını kolaylaştırabilecektir. Başlangıçtaki İlkeler’de dahi Türk, Türk Milleti, Türk Vatanı, Türk Devleti gibi tavsiflere katlanamayanları, ‘Anayasal Vatandaşlık’ mûcidi Sternberger ve Habermas dahi tatmin edemeyecektir.
***
Bizce aşağıdaki metin, Yeni Anayasa’nın ‘Başlangıç İlkeleri’ başlangıç için uygundur. Bu metine dikkat edilirse ‘Türk Milleti’, etnik özelliklerin tamamen dışında bütün vatandaşları kapsayan siyasî bir ‘üst kimlik’ niteliğindedir.
Başlangıç
‘’Türkler, binlerce yıldan beri tarih sahnesinde şerefli yerlerini almışlar ve bin yıldır bugünkü Türkiye topraklarını vatan yapmışlardır. Türk Milleti, ırk, dil, din ve mezhep farkı gözetilmeksizin Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde yaşayan bütün vatandaşların ortak siyasî kimliğini meydana getirir.
Türk Vatanı ve Türk Milleti’nin ebedî varlığını ve Türk Devleti’nin bölünmez bütünlüğünü belirleyen bu anayasa, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurucusu, Milli Mücadele’nin lideri ve kahramanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü şehitlerimizi ve gazilerimizi minnet ve şükranla yâd eder.
Egemenlik kayıtsız şartsız Türk Milleti’ne aittir ve millet iradesi mutlak üstünlüğe sahiptir. Egemenliği millet adına kullanan hiçbir kişi ve kuruluş, bu Anayasa’da gösterilen insan haklarına dayalı hürriyetçi demokrasi ve bunun icaplarıyla belirlenmiş hukuk düzeni dışına çıkamaz.
Her Türk Vatandaşı, bu Anayasadaki hak ve hürriyetlerden eşitlik içinde yararlanarak, demokrasi ve hukuk düzeni içinde şerefli bir hayat sürdürme, kendi kültürünü, maddî ve manevî varlığını bu yönde geliştirme hak ve yetkisine doğuştan sahiptir.
Vatandaşlarımız, sevinç ve kederde, nimet ve külfette ve millet hayatının her türlü tecellisinde ortaktır; birbirinin hak ve hürriyetine kesin saygılı ve birbirlerine karşılıklı içten sevgi ve kardeşlik duygularıyla bağlıdırlar.
Dünya milletleri ailesinin eşit haklara sahip şerefli bir üyesi olan Türkiye Cumhuriyeti’nin ebedî varlığı, refahı, mutluluğu ve çağdaş medeniyet seviyesine ulaşma yönündeki azmi yönündeki çalışmalar neticesini verecek ve Türkiye Cumhuriyeti ebed-müddet bir devlet ve cihana nizamat veren bir güç olarak varlığını devam ettirecektir. ‘Tek Millet, Tek Bayrak, Tek Vatan, Tek Devlet’ esasına göre hazırlanmış ve milletimiz tarafından kabul edilmiş bu Anayasa, bütün evlâtlarımın vatan ve millet sevgisine emanet ve tevdi olur.
Yüce Allah, milletimizi, vatanımızı, devletimizi korusun.’’
***
Yeni Anayasa’nın ‘Başlangıç İlkeleri’nin ruhu bu olmalıdır. Tabiatıyla bu ruh çerçevesinde sunduğumuz metinde değişiklikler yapılabilecektir.