Türkiye Bir Hukuk Devletimi Yoksa Gucuk Devleti mi?
Değerli kardeşlerim, bu başlığı niye attığımı birazdan tüm makalemi okuyunca anlayacaksınız.
Akaryakıttaki komediye bakın…
Sözde EPDK karar aldı ve uygulamaya geçti. Bir aydır aynı tas aynı hamam meselesi. Ha indi ha inecek derken üç dört kuruşluk indirimden sonra ŞAKKADANAK bir okkalı zam geldi. Ve indirim değil BİNDİRİM oldu. Vatandaşa yine bindirdiler. ÖTV den kaynaklanan bir bindirme. İnsan utanır, sıkılır. Allah korkusu kalmamış anladık ta. Bari kulundan utanın diyeceğim ama olmuyor. Böyle akaryakıt fiyatı dünyanın hiçbir yerinde yok. Ülke olarak Dünyanın en pahalı akaryakıtını tüketmeye devam ediyoruz. Geçen yıl afişle dövizle olayı kınayıp eylem yaptık. Bu yıl iki kez eylem yaptık. Sesimizi duyan yok. Umurlarında değil. Vatandaşın sırtından inmek kimsenin işine gelmiyor. İşin garibi bizim vatandaşta bir âlem. Bağırıyoruz çağırıyoruz, yırtınıyoruz kendi davasına kendisi sahip çıkmıyor. Toplumsal bir bilinç yok.
Bana dokunmayan yılan bin yaşasıncı olmuşuz. Kardeşim seninle yılanın sözleşmesi mi var? Gün gelir senide sokar. Gel etme eyleme birlik ol, dayanışma içinde ol ve ses ver. Bu millet olarak topyekun mücadele verilecek bir olaydır. Üyesi olmaya çalıştığınız AB ülkelerinde böyle zam olsun yer yerinden oynar. Bizde herkes seyirci… Kaderine razı. Ama iş konuşmaya lafa geldi mi mangalda kül bırakmazlar. Böyle vergilendirme mi olur? Bakın dünyada bir litre benzinin ülke ülke dolar bazında fiyatlarını vereyim size. Venezuella 0.03 , S.Arabistan 0.11, Çin 0.57, Amerika 0.75, İngitere 1.68, Fransa 1.75, İtalya 1.79, Belçika 1.80, Almanya 1.82, Hollanda 1.90, TÜRKİYE 2.06…. Yazık günah ya… Böyle fiyat mı olur? Verginin vergisi alınırsa olacağı budur. ÖTV içinde birde KDV… Bari gelin canımızı da alın (!)
ADSL kullanırken mecburi telefon hattı
Biliyorsunuz yıllardır eğer siz ADSL hizmeti alacaksanız evinize mutlaka telefon çektirmek zorunda kalıyorsunuz. Üstelik çektirmekle kalmıyorsunuz. Kullanmadığınız halde, görüşmeye kapalı tuttuğunuz halde sırf internet hizmeti için o bağlattığınız telefona sabit ücret ödemek durumunda kalıyorsunuz. Oysa hukuki değil. Yasal değil. Bizler tüketici kuruluşları olarak onlarca dava açtık. Çoğu zaman davalar tüketici hakem heyetlerde tüketici lehine kararlar çıkıyorsa da TELEKOM itiraz ediyor. Ama bu gün Konya da Tüketici mahkemesi örnek bir karar verdi. Yani tüketici ben sabit telefon istemiyorum.
Ben ADSL hizmeti istiyorum. Sen bana zorla neden telefon aboneliği dayatıyorsun ve benden kullanmadığım halde neden aylık sabit ücret alıyorsun diyor. Doğru söylüyor. Ama bu doğru kolay kazanmaya alışmış olanların işine gelmiyor. Artık bu komediye ve melodrama son verilmeli. Tüketiciyi mahkeme mahkeme dolaştırmaktan eziyet etmekten vazgeçin. Çıkartın bir yasa ve bu işi düzenleyin. Ayıp oluyor. Çağdaş hukuk devleti ilkelerine yakışmıyor. Verilmeyen bir hizmete ücret talep edilmez. Milletten zorla bu parayı almak demek HARAÇ almak demek. Hangi devirdeyiz Allah aşkına?
Kendilerine polis süsü veren dolandırıcılara dikkat edin!
Defalarca bu hususta EMNİYET teşkilatı uyarı yapıyor. Ben belki 3- 4 kez uyardım. Bakın bir daha burada yazıyorum. Neden yazıyorum? Önce onu aktarayım. İsmini vermeyeceğim, çünkü kendisi bir devlet memuru. Bu arkadaşımızı 2 gün önce birileri cep telefonundan aramışlar. O da dairesinde çalışıyor. “Senin bu numarandan filanı rahatsız etmişler. Senin telefonun internet şifresini kırıp rahatsız etmişler. Şöyle olmuş böyle olmuş. Ben Ankara’da filanca Emniyet biriminde filanca amirim. Filanca savcının talimatıyla arıyorum” gibi sözler ve daha uzun uzadı anlatımlar. Arayan telefon belli… Ayrıca birde 505’li numara veriyorlar o da belli. Aranan kişi bilinçli...
Söylenenlere sorular sorarak ve kendini tanıtarak cevap verince bakıyorlar yutmayacak ve adam devlet memuru. Korkuyorlar. “Biz soruşturmayı sizin adınıza derinleştirerek devam edeceğiz, siz meraklanmayın deyip” kapatıyorlar… Arkadaş beni aradı olayın sıcağı sıcağına. Ona bunların dolandırıcı olduğunu aktardım. Git şikâyetçi ol polis onları yakalar dedim. Yol da gösterdim, yasal haklarını da aktardım. Şimdi…
Değerli insanlarımız, hiç polis ya da savcı sizi telefonla arayıp sizi suçlayan ifadeler kullanır mı? Bu sizce mantıklı mı? Korkmayın. Yalan! Düzmece.. Entrika. Kontur çetesi bunlar. Dolandırıcı bunlar. Yeni gelişen bir çete türü… Ve o kadar çok insanı dolandırıyorlar ki aklınız şaşar. Kendilerine polis, mit, savcı hâkim havası veriyorlar. Düşmeyin bu tuzaklara. Hemen 155 ‘i arayın. En yakın karakola gidip şikâyetçi olun. Kısa zamanda emniyet onları yakalar. Çünkü telefonları çıkıyor. Çıkmasa bile sizi o dakikada kim aradı savcılık bulur. İmkânlar geniş. Bir daha tekrar ediyorum, savcı da, polis de, sizi telefonla arayıp suçlamaz ve ifade almaz. Devletin usul ve esaslarına aykırı bu iş… Bir suçunuz yâda hakkınızda bir şikâyet var ise Telefonla polis sizi arayabilir. Ama sizi Polis merkezine davet eder ya da savcılığa davet eder. Ki, bu da bu güne kadar olmamıştır. Tebligat yaparlar. Postacı getirir yâda polis getirir. Sizi ya savcıya ifadeye çağırır o tebligat ya da hakkınızda dava açılmıştır mahkemenin gün ve saatini hangi mahkeme olduğunu tebliğ ederler.
Aman bu tuzaklara düşmeyin. Ortada sadece sizi dolandırmak yok. Bu alçaklar önemli işlevi olan Emniyet, Polis, Asker, Jandarma, Savcı, Hâkim, Adalet mekanizmasını da kullanarak, küçülterek kötüye kullanarak o ulvi teşkilatları da zan altında bıraktıkları gibi yıpratıyorlar. Suçları büyük yani… Basit değil. Sadece sizi dolandırmıyorlar devlete karşıda suç işliyorlar. Aman böyle bir olayla karşılaşırsanız hemen 155 i arayın. İhmal etmeyin.