07 Tem
Türkiye Ak Parti – CHP Koalisyonuna Doğru Koşuyor!
6 Haziran seçim sonuçları, Türkiye’nin önüne tarihsel uzlaşma için koşullar yaratmıştır.
90 yıldır devam eden çatışmanın uzlaşma ile sonuçlanması; Türkiye’nin daha doğru mecralara doğru akmasını sağlayacaktır.
Türkiye’nin iki ana damarı şayet bir aksilik olmaz ise AK Parti CHP koalisyonu ile sağlanmış olacak.
Önemli olan koalisyonun ne kadar devam edeceği değildir. Önemli olan koalisyonun gerçekleşmiş olması, her iki damar içinde kimsenin şeytan olmadığını ortaya çıkaracaktır ki, bu bile büyük tarihsel uzlaşma için önemlidir.
****Ne muhafazakarlar ne de cumhuriyetçilerin bu ülke için tehlike olmadığı aksine normalleşmesi gerektiğini yaşanılan deneyimlerden biliyoruz.
****Ne muhafazakarlar ne de cumhuriyetçilerin bu ülke için tehlike olmadığı aksine normalleşmesi gerektiğini yaşanılan deneyimlerden biliyoruz.
AK Parti’nin 2002 yılında iktidar olmasıyla aradan geçen 13 yılda; Cumhurbaşkanlığına Abdullah Gül’ün seçilmesi, 2010 yılında yapılan referandum, Ergenekon ve Balyoz davaları ve Recep Tayyip Erdoğan’ın milletin oyuyla Cumhurbaşkanı seçilmesiye beraber askeri vesayet, kemalist vesayet tarih oldu.
Ancak, AK Parti’nin Gezi olayları sonrasında geliştirdiği dil ve zihniyet sorunu, içine kapanması, herkesin kendisini devirmeye yönelik büyük komplonun içerisinde yer aldığı paronoyası ve Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı seçilmesiyle beraber daha da büyüyen otoriter zihniyet sorunu ancak AK Parti CHP koalisyonu ile aşılabilir.
Gezi olaylarına kadar AK Parti’ye en büyük destek veren batı ve ABD bir anda nasılsa büyük komplonun merkezi oldular. Düne kadar AK Parti’ye destek olanlar, Büyük Ortadoğu Projesi’nin en büyük aktörü olan Erdoğan’ı devirmek isteyenler oldular.
Ve ilginçtir, AK Parti’nin benimsediği dil, zihniyet düne kadar AK Parti karşıtlarının benimsediği bir zihniyet iken, tam bir yer değiştirmenin yaşanması bile yaşanan sürecin akıl dışı olduğunu açık açık gösteriyor.****
AK Parti CHP koalisyonu Türkiye’nin normalleşmesini sağlarken, HDP’nin dışarıdan desteği ile; yeni bir anayasa, yeni seçim yasası, seçim barajının düşürülmesi, çözüm sürecinin daha demokratik ve şeffaf devam etmesi, ortadoğu politikasının yalnızlaşmaktan kurtarılması, batı ve Amerika ile ilişkilerin yeniden normalleşmesi, Türkiye rahatlatır.
Ve son birkaç yıldır kaçan, küresel sermayenin yeniden geri dönüşünü sağlar. Çünkü, Türkiye tarihinin en geniş destekli (yüzde 80) iktidarının olması, piyasaları rahatlatacağı gibi, siyasal olarak demokratikleşmenin hızlandırılması ise son 13 yıldır devam eden devrimin başka bir aşamaya geçmesini sağlayacaktır.
AK Parti, MHP koalisyonu
AK Parti, MHP koalisyonu
Türkiye’yi içine kapatır
Yok AK Parti, CHP koalisyonu gerçekleşmez ise, çok konuşulan AK Parti, MHP koalisyonun gerçekleşmesi, çözüm sürecinin rafa kaldırılması demektir ki, bu Türkiye’nin hangi karanlık mecralara doğru akacağının kimsenin kestiremeyeceği bir süreci beraberinde getirir. Ayrıca piyasalar ise böyle bir koalisyon döneminde hop oturup kalkacağı için sürekli bir istikrarın gerçekleşmesi ise mümkün olmayacaktır.
Ve koalisyon bittiği gün, AK Parti’nin bugünkü yüzde 40′lık desteğini de bulması mümkün olmayacaktır. Böyle bir koalisyondan kazançlı çıkacak olan MHP olacaktır. Türkiye ise apayrı bir mecrada yoluna devam etmesi demektir ki, bu ise tüm kazanımların yok olmasıdır.
Böyle bir koalisyonu da AK Parti milletvekillerinin ve parti teşkilatlarının büyük çoğunluğunun isteyeceğini düşünüyorum. Nedeni ise son iki yıldır AK Parti’nin kullandığı dil ve özellikle seçimler sonrasında partiye hakim olan ‘millete küskünlük, özellikle Kürtlere yönelik bir nefret dili’ ruh hali MHP koalisyonu dayatmaktadır.
Tüm bunlara rağmen 13 yıldır her defasında bir yol bulmuş olan AK Parti’nin rasyonel aklının buna karşı çıkacağını, büyük tarihsel uzlaşmadan yana eğilimin güçleneceğini düşünüyorum.****
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hükümeti kurmak için, Davutoğlu’na görev vermemesini (geciktirmesi) ise seçim tansiyonun düşürmek ve koalisyon seçeneklerini daha gerçekçi konuşulması için zaman kazanmaya yönelik bir hamle olduğunu tahmin ediyorum.
****
****
45 günlük koalisyon kurma sürecinde, dört siyasi parti de, hükümeti kurmamak için ayak sürüyen bir yaklaşımdan özellikle kaçınacaktır. Çünkü tüm aktörler şunu açık açık bilmemektedir. Şayet yasal süre içerisinde koalisyon kurulamaz ise, aktörler yapılacak bir erken seçim de ayak direyenlerin kaybedeceğini görmektedirler.****
Seçimlerden önce özellikle Habertürk TV’de CHP Grupbaşkanvekili Engin Altay’a seçimler sonrasında AK Parti, CHP koalisyonuna yönelik bir soru üzerine kesin bir dille ret etmemesi ta o günden koalisyonun gerçekleşebileceğine yönelik benim için bir mesaj olmuştu.
CHP Sözcüsü Haluk Koç’un seçimlerden sonra yaptığı bir konuşmada, Türkiye’nin hükümetsiz bırakılmayacağına yönelik açıklamasının da bir yeşil ışık olduğunu her zaman değerlendirdim ve ifade ettim.
****CHP tabanında AK Parti ile koalisyon yapılmasına yönelik büyük bir direniş olacağını görmemek için çok akıllı olmaya gerek yoktur. Ancak son 10 gündür kamuoyunda açık açık (özellikle meclis başkanlığı seçimlerinde yaşanan gelişmede) AK Parti, CHP koalisyonu en karşıtların bile dilinde. Çünkü, yüzde 60′lık bloğun koalisyon kuramayacağı ortaya çıkmıştır. Türkiye’nin çıkarlarını düşünenlerin, tarihsel uzlaşmayı gerçekleştirecek koalisyona karşı çıkmayacaklarını da görmek gerekiyor.
****CHP tabanında AK Parti ile koalisyon yapılmasına yönelik büyük bir direniş olacağını görmemek için çok akıllı olmaya gerek yoktur. Ancak son 10 gündür kamuoyunda açık açık (özellikle meclis başkanlığı seçimlerinde yaşanan gelişmede) AK Parti, CHP koalisyonu en karşıtların bile dilinde. Çünkü, yüzde 60′lık bloğun koalisyon kuramayacağı ortaya çıkmıştır. Türkiye’nin çıkarlarını düşünenlerin, tarihsel uzlaşmayı gerçekleştirecek koalisyona karşı çıkmayacaklarını da görmek gerekiyor.
****
CHP kadroları ve tabanı bu koalisyona şöyle ikna edilebilir.
1- Emeklilere ikramiye verilir.
2- Taşeron işçiler sorununda iyileşme yapılır.
3- Dört eski bakan Yüce Divan’a gönderilir.
4- Yeni bir Anayasa, siyasi partiler yasası, seçim barajı başka konularda köklü değişiklikler yapılır.
5- Milli Eğitim Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı CHP’ye verilir. (Milli Eğitim Bakanı Engin Altay, Dışişleri Bakanı Murat Özçelik olur.)
6- Banka borçlarının çok önemli bir kısmı silinir.
7- Köylüye mazot 1.5 tl yapılır.
8- Ahlak yasası çıkartılarak, yolsuzluklara yönelik ciddi bir düzenleme yapılır.****
Öneriler çoğaltılabilir. AK Parti nasıl iktidarda kalmaya mahkumsa, CHP’de iktidar ortağı olmaya mahkumdur. Yoksa bu süreç sürdürülebilir değildir.
45 günlük yasal sürenin sonuna kadar koalisyon görüşmelerinde uzatmalar sürdürülür. AK Parti, CHP koalisyonunun mutlak olması gerektiğine yönelik toplumda büyük bir destek yaratılır. Bugünden bunun belirtileri açık açık görülmektedir.
Tarihi uzlaşma son 13 yıldır devam eden devrimin büyük ikinci aşaması olur. Ve ikinci aşamalarda ancak büyük uzlaşmalarla mümkündür. Çünkü, büyük uzlaşma gerçekleşmeden, toplumsal gerginlik ve çatışma sürdürülebilir değildir. Büyük kırılma yaşanmasının da engelleyecek olan, 90 yıllık büyük tarihsel uzlaşmanın iktidar da yan yana yürüyebilmesidir.Ferrali adam…
Bir fıkra ile yazımızı noktalayalım. (Cengiz Alçayır’a teşekkürler…)
Otoriter bir babanın kızı hamile kalır. Kız korkarak durumu ailesine anlatır. Düşük tehlikesi vardır. Babası çok serttepki gösterir. “Bu nasıl bir namussuzluk, nasıl bir ahlaksızlık, nasıl bir utanmazlık” diyerek ortalığı birbirine katar. “Kim seni hamile bırakan bu ahlaksız” sorusunu sorduğu anda, kapının önüne bir ferrari yaklaşır.
Kız, babasına döner, “beni hamile bırakan, adam bu” der.
Adam içeri girer. Babaya hitaben, “kızınız hamile, eğer çocuk doğar kız olursa, iki villa, beş daire, hesabında bir milyon dolar olacak.”
Ve ferrali adam devam eder: “Eğer erker olursa, iki katını vereceğim. Ama düşük olursa…” der demez, baba söze karışır. “Aman oğlum bu nasıl bir söz. Düşerse bir daha denersin.”
Son söz: Bu koalisyon gerçekleşir… Hatta bu koalisyona karşı çıkan AK Partili ve CHP’lilere lazım olan sadece birazcık zaman… Zaman herşeyin ilacı olur… Duygusal tepkiler zaman içerisinde yerini rasyonel akla teslim eder… Olacak olan da odur…
Çetin Altan’ın dediği gibi, enseyi asla karartmayın, hayat akması gereken yere doğru akar… Ayrıca piyasalar ise böyle bir koalisyon döneminde hop oturup kalkacağı için sürekli bir istikrarın gerçekleşmesi ise mümkün olmayacaktır.
Ve koalisyon bittiği gün, AK Parti’nin bugünkü yüzde 40′lık desteğini de bulması mümkün olmayacaktır. Böyle bir koalisyondan kazançlı çıkacak olan MHP olacaktır. Türkiye ise apayrı bir mecrada yoluna devam etmesi demektir ki, bu ise tüm kazanımların yok olmasıdır.
