Türkiye’yi Yöneten Mevzuat Hazretleri – III
Dünden devam...
Peki gelelim Petkim’e. Dünya petrokimya sektöründe kapasitelerin yüzde 35-40’lara kadar düştüğü bugünlerde Petkim’in durumu ise iyi gidiyor. Son dört ayı kapasitelerini kısarak ürünlerini satmaya ağırlık vererek geçirdiklerini belirten Kenan Yavuz uyguladıkları farklı stratejilerle kapasitelerini yeniden kriz öncesi döneme çıkarttıkları müjdesini verdi. Şu anda yüzde 95 kapasite ile çalışıyorlar. Bu kapasite ile büyük olasılıkla Türkiye’de en yüksek kapasite ile çalışan tek şirket olmalılar. Petkim’i SOCAR & Turcas ortaklığı satın almıştı. SOCAR Azerbeycan devleti şirketi. Bakü Tiflis Ceyhan boru hattından Ceyhan’a inen petrolün sahibi. Daha önce Ceyhan’da yapmak istenilen rafineri projesi durduruldu. Şimdi Petkim arsası içinde 10 milyon tonluk yaklaşık 3 milyar TL değerinde bir rafineri kurulacak. Yatırımı Sokarturkas ortaklığının rafineri ayağı yapacak. Petkim sadece liman, elektrik su, buhar, personel gibi altyapı verecek.Ayrıca PETKİM limanını da büyütmeye kararlılar. Kenan Yavuz bu konuda hayli iddialı. “Limanımız Türkiye’nin en büyük lojistik merkezi haline gelecek. Limanımıza 8 bin TEU’luk konteynır gemileri girebilecek. sini Türkiye’de bu büyüklükte gemiyi limanına sokabilen kimse yok. Pire Limanı’na rakip olacağız. Ayrıca özel kimyasallarda stratejik ortaklıklar kurarak alanımızı geliştirmeye devam edeceğiz.” diyor.
*****
PETKİM’in 3 milyar dolarlık yatırımla gerçekleştirilecek sadece rafineri projesi dahi Türkiye’nin son otuz yıldır en önemli projesidir. .Bütün sektörlerin temel hammaddesini üretmeye odaklanmış en büyük üretim projesi olacak. Dolayısıyla heyecan yaratıyor ve gerçekten de herkes Türkiye’nin yatırım fukaralığı yaşadığı bu süreçte bu yatırıma destek olmalı Kenan Yavuz da destek isteğini açıkça şöyle dile getiriyor:
“Artık sürekli Ankara’ya gidip yapacağımız projeleri anlatmaktan yorulduk. … Biz böyle bir projeyi Çin’e yapmaya kalksak Çin büyükelçisi benim kapında altı ay yatar. Nereden biliyorum? Çin PVC’sine bir antidamping koydurmuştuk. Çin büyükelçisi randevu almak için benim peşimde altı ay dolaştı. Çin mucizesi kendiliğinden olmuyor. Türkiye sanayide bir tıkanma noktasına geldiyse bu da bir anda kendiliğinden oluşmuyor”