Türkiye’yi Dünyada Tanıtacak Kitap
Türkiye’yi Dünyada Tanıtacak Kitap: Kürk Mantolu Madonna
Medyada bir haber: Sabahattin Ali’nin Romanı Türkiye’yi tanıtacak. Bu güzel haberi duyunca çok sevindim.Gururlandım. Gerçekten de çok yerinde bir karar. Sabahattin Ali romanlarıyla olsun, öykü ve şiirleriyle olsun ülkemizde yetişen dünya çapında bir sanatçı-yazar.
1907’de doğuyor ve 1948’de çok dramatik bir biçimde öldürülüyor.
Senaryolaştırılarak filme çekilecek olan Kürk Mantolu Madonna’yı ikinci kez okudum bu yakınlarda. Bazı temel kitaplar ikinci kez okunursa ve bunu da biraz daha olgun yaşlarda yaparsanız çok daha iyi anlaşılıyor.
Acaba dedik, bizim ev halkıyla tartıştık, romanın hangi yönü ülkemiz için mesaj olacak?
Emre Can bir saptamada bulundu: “romanın seçilmesi edebiyat gücünden” dedi..
Çünkü Sabahattin Ali; Dostoyevski ve Gogol çapında, romanları da ruh çözümlemeleri açısından aynı tadı içermektedir.
Romanın bir yerinde, sayfa 75’te, roman kahramanı Raif efendi şöyle sesleniyor: “…küçüklüğümden beri saadeti israf etmekten korkar, bir kısmını ilerisi için saklamak isterdim…” Ne ilginç değil mi? Mutluluğu bile tasarruf etme anlayışı!..
Örneğin kitabın sayfa 109 ve 110’da çok derin, açıklayıcı aşk yaklaşımları bulunmaktadır. “İçinde hakikaten sevmek kabiliyeti olan bir insan hiçbir zaman bu sevgiyi bir kişiye inhisar ettiremez… Ne kadar çok insanı seversek, asıl sevdiğimiz bir tek kişiyi de o kadar çok ve kuvvetli severiz. Aşk dağıldıkça azalan bir şey değildir…
Aşk, içimizde zaten mevcut olan hislerin bizi şaşırtacak kadar şiddetlenivermesinden ibarettir… O bütün mantıkların dışında, tarifi imkânsız ve mahiyeti bilinmeyen bir şey. Sevmek ve hoşlanmak başka, istemek, bütün ruhuyla, bütün vücuduyla, her şeyiyle istemek başka… Aşk bence bu istemektir. Mukavemet edilmez bir istemek!”
Sabahattin Ali yalnızca bu romanıyla değil, diğer romanları; İçimizdeki Şeytan, Kuyucaklı Yusuf, öyküleri; sırça köşk, kağnı, ses, şiirleri; dağlar, başın öne eğilmesin, aldırma gönül, gibi kalıcı eserleriyle de Türkiye edebiyatını dünya sahnesine taşımıştır. Modern edebiyatımızın öncü yazarlarından biridir
Seçilen bu eserin büyük kısmında tutkulu bir aşk hikâyesi anlatılmaktadır.
Eleştirmen Füsun Akatlı’ya göre; Kürk Mantolu Madonna “…Türk anlatı edebiyatının küçük ve zarif bir mücevheri gibidir…”(sayfa 8)
Alın size romandan çarpıcı ve kalıcı birkaç cümle daha;
“Dünyanın en basit, en zavallı, hatta en ahmak adamı bile, insanı hayretten hayrete düşürecek ne müthiş ve karışık bir ruha maliktir! Niçin bunu anlamaktan bu kadar kaçıyor ve insan dedikleri mahlûku anlaşılması ve hakkında hüküm verilmesi en kolay şeylerden biri zannediyoruz?”(sayfa 38)
“…İnsan, bilhassa kadın ve erkek münasebetleri o kadar karmakarışık ve arzularımız, hislerimiz o kadar anlaşılmaz ve bulanık ki, hiç kimse ne yaptığını bilmiyor ve akıntıya kapılıp gidiyor”.(sayfa 99)
“Bu insanlar… hayata bir şey ilave ediyorlardı. Ben neydim?”(sayfa 127)
Yazar yazma eylemini “insanın kendini boşaltması” olarak algıladığını belirtiyor.
Gerçek edebiyat zevkini tatmak isteyen her okura başta Sabahattin Ali olmak üzere Sait Faik’i, Yaşar Kemal, Orhan Kemal’i, günümüzden İnci Aral, Ayla Kutlu, İnci Gürbüzatik, Kaan Arslanoğlu gibi yazarlarımızı salık vermek isterim.
Doğal ki, daha çok yazarımızı önermek olası. Bir kitap okuyunca elbette hayatımız değişmez, ama yaşam felsefemize çok yeni, renkli, çeşitli bakış açıları gelebilir.
Türkiye’yi dünyaya tanıtsın diye seçilen kitabı önce kendimiz okursak, ülkemize de, kendimize de çok yararlı katkılar eklemiş oluruz.
Sokakta, kahvelerde ve evlerde TV karşısındaki gençlere Sabahattin Ali'nin kim olduğunu ve Kürk Mantolu Madonna'yı okuyup okumadıklarını sorsak,acaba ne cevaplar alırız?
Ocak 4th, 2011 at 00:44Selamlar.
Murat Bey, haklısın..
Sanırım gençlerin çok azı kitap okumakta.
Yine de var gücümüzle okumayı, nitelikli edebiyatı ve yazarlarımızı salık vermeliyiz.
Sevgi ve selamlarımla..
Ocak 4th, 2011 at 08:48