Türkçe Olimpiyatları
Her yıl Ülkemizin çeşitli illerinde gerçekleştirilen ve bu yılda 9 uncusu düzenlenen Türkçe olimpiyatlarının bir ayağının Sivas’ımızda, yapılması memleketimiz, milletimiz ve özellikle İlimiz adına gurur verici olmuştur. Devasa bir organizasyon.
Böyle bir organizasyonun gerçekleşmesinde emeği geçen herkesi canı yürekten kutluyor, Allah razı olsun diyorum. Malum yüz otuz ülkeden bine yakın öğrenci ve o öğrencilerin mayalanmasında emeği bulunan öğretmenler gelmiştir. O öğretmenleride ayrıca tebrik ediyorum. Öğretmenlerin, gurbet hasreti çeken anne ve babalarına sabır diliyorum. Hasretliğin ne demek olduğunu bilip yaşayanlardan biriside benim. Dikensiz gül yetişmiyor, gurbet, hasret, özlem gibi duygular yaşanmadan da, böyle gurur verici tablolar ortaya çıkmıyor. Yüz otuz ülke dedik, belki o ülkelerden birçoğu Türkiye’ nin adını bugüne kadar duymamış, haritada hangi kıtada veya bölgede olduğunu bilmiyorlardı. Memleket ve milletimizin Dünya ülkelerinde tanımına vesile olan, ülkeler arası gönül köprüleri kuran gönül erlerine Cenabı Allah uzun ve hayırlı ömürler diliyorum. Her sene katlanarak artan ülke insanlarının dilleri, dinleri, ırkları ayrı olsada ortak dil olarak Türkçe konuşmaları bizler adına gurur vericidir. Başka ülkelerde Türk bayrağını dalgalandırmak ve İstiklal marşını okutmak top ile tüfek ile muktedir olamazken, fedakâr gönül erlerimiz sayesinde çok şükür topsuz ve tüfeksiz gerçekleştirilmektedir. Ülkemizin tanıtımı elbette ki çok önemlidir. Dünyada yüz milyon insanın Türkçe konuşmuş olması elbette ki takdire şayandır. İnşallah böyle devam ederse Türkçemiz Dünya ülkeleri arasında ortak dil halini alacaktır. Türkiye’mizde yapılan organizasyonlar sadece burayla sınırlı değil, bütün dünya ülkelerinde çeşitli iletişim araçları ile izlenerek şevk ve heyecanla aynı duygular paylaşılmaktadır. Uluslar arası arenalarda ismimizin duyulması ile sınırlı kalınmayıp, birçok konularda söz sahibide olmaya başladık. Gelin hep birlikte bu organizasyona sahip çıkalım. Bir komite tarafından organize yerine , Türk Milleti adına millileştirilmiş bir bayram havası içerisinde gerçekleştirelim. Bu vesile ile Nijerya da öğretmenlik yapan oğlum için yazdığım “OĞUL “ adlı şiiri okuyucarın istifadesine sunuyorum.
Sen gideli ıssız kaldı bu yerler
Yolumuz gurbete çıkıyor oğul
Size mesken oldu sahralar çöller
Hasretlik bağrımı yakıyor oğul
** **
Ne idi bu gurbet ah zalim gurbet
İçerime koydu acıdan bir dert
Sade ben değilim ananda hasret
Üzülüp canını sıkıyor oğul.
** **
Sabır dedim bastım bağrıma taşı
Yakup gibi döküyorum gözyaşı
Önüme koyunca ekmeği aşı
Lokmalar boğazım tıkıyor oğul
** **
Telefonun gelipte zili çaldıkça
Mutlu oluyoruz haber aldıkça
Siz orada biz burada kaldıkça
Gözlerimin yaşı akıyor oğul.
** **
Dertli Şükrani’m de daha ne diye
Mevla’m gönlünüzce versin hediye
Belki bugün yarın gelecek diye
Anan yollarına bakıyor oğul
23.09.2005
(ŞÜKRANİ)