content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

15 Kas

Türk Kadınına Kelepçe…

Ya Rabbim. Ülkemizi ve halkımız koru. Bu AKP iktidarında daha nelere şahit olacağız? Ne tür baskılara, zulümlere, hakaretlere, iftiralara, maruz kalacağız?

1-yıllardır, devamlı olarak başörtüsü istismarı

yapan, bu vesile ile herkesi suçlayanlar; şimdi başörtülü hanımefendilere kelepçe takıyorlar. Sabahın erken saatinde, evlerini basıyorlar.

Bunlar katil mi? Terörist mi? (Terörist olsalar, saygı görürlerdi.) vatan haini mi? Hırszılık, yolsuzluk mu yapmışlar? Rüşvete mi bulaşmışlar? Hayır, hayır, hayır.

Tek suçları, iktidara biat etmemek. Hür iradeleri ile, yardım faaliyetlerine iştirak etmek. Ve ‘’paralelci’’ sıfatı ile damgalanmak.

Bu hanımefendiler, polisin elinden mi kaçacaklar? Silah mı çekecekler? Şüphesiz, hayır. Zaten kendileri avukat. Hukuka hizmet eden bir mesleğin mensubu.

İnsanda, birazcık utanma-vicdan-insaf olur. Bu masumlar ile uğraşacağına; zirve yapan kadın cinayetleri ile, tecavüzlerle, çocuk yaşta evlendirilen kız çocuklarımızı kurtarmakla, meşgul olur. Zulüm yapmaz. Zulme karşı, kanunsuzluklara karşı, mücadele eder. Teröre taviz vermez. Ülkenin silah ve patlayıcı deposu haline getirilmesine; kurtarılmış bölgelere; bölünmeye; engel olur.

Ama, ne yapılıyor? İktidara yaranmak için, Manisa, bir açık hava hapishanesi haline getiriliyor. Samimi inanç sahiplerine zulmediliyor.

2-Bir diğer rezalet de, Eskişehir’de, icra ediliyor. MİT destekli operasyonlar yapılıyor. (MİT’in asli görevlerine ayıracak hiç vakti kalmıyor) üniversite yurdu hallaç pamuğu gibi atılmıyor. Kur’an-ı Kerim sahifelerinde delil aranıyor. Ders notlarına el konuyor.

3-Antalya’da yapılacak G-20 toplantısına, yandaş olmayan medya mensuplarının alınmaması, ayrı bir rezalet. Tam bir yüz karası. Çağ dışı bir sansür uygulaması.

4- Ve CNN muhabiri, Amanpour soruyor; ‘’ Erdoğan ve AKP’nin ülke içinde ve dışında; otoriter, anlayışsız, zorba, otokrat, ayrılıkçı, kavgacı ve paranoyak şeklinde tanımlanması hakkında ‘’ ne diyorsunuz?

Başbakan cevap veriyor: ‘’ Herkes bizi eleştirebilir. Ama, bunlar gerçeği yansıtmıyor. Basın özgürlüğü, benim için kırmızı çizgidir.’’(???)

Pes doğrusu. Kimi kandırıyorsunuz. Ülkede; fikir-irade-teşebbüs-inanç- basın hürriyeti ve can-mal güvenliği kaldı mı? Yandaş olmayan medyaya ve özel sektöre, hayat hakkı tanıyor musunuz? Niçin; haksız yere işgaller, yasaklamalar, el koymalar, vergi denetimleri, uygulanıyor? Niçin, yargıyı politize ettiniz? Kaldı ki; herkes biliyor ki, tüm yetkiler Cumhurbaşkanının elindedir.

O, ne derse olur. Balkon konuşmalarının filan bir anlamı yoktur. Zira, kendi koltuğunuz bile , pamuk ipliğine bağlıdır.

5- Halkınız, dış Dünya, bu yalanları yutmuyor. Seçim öncesi, (Merkel’in aldığı tavizlere göre) ertlenen, AB ilerleme Raporunda ne demektir?

a)    Yargıçlar ve savcılar, büyük/siyasi baskı altında kaldı. Sözde, paralel yapıya karşı başlatılan kampanya, yargı bağımsızlığına zarar verdi.

b)    Yolsuzlukla mücadele, hiçbir ilerleme sağlamadı. Yolsuzluk algısı, ülke geneline yayıldı. Yolsuzluğa karşı, caydırıcı yaptırımlar getirilmedi.

c)    Gazeteciler ve basın kuruluşlarını hedef alan baskılar ile internet yasası üzerinden sosyal medyayı bloke etme adımları, ciddi kaygı uyandırdı.

d)    Vs. vs. yani, yalanları , inkarları, kimse yutmuyor. 

Neticede ; Türkiye, basın özgürlüğünde, 180, ülke içinde , refah listesinde 78.-girişim fırsatlarında 68. Eğitim düzeyinde 85.sağlıkta 57. Güvenlikte  109. Kişisel özgürlükte 100. Olmak gibi, tam anlamı ile zillet içine düşürülmüş olutor. 13 yıl içinde, her açıdan harabe haline dönüyor.

Dünyevi çıkarlar için, bu kadar altına girmek, akıl karı bir davranış olabilir mi?

Etiketler : , , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank