Türk-Ermeni İlişkilerinin Psiko- Sosyal Analizi
Bir yandan Soykırım iddiaları, bir yandan Fransa'da oylama, bir yanda Dink le ilgili verilen karara gösterilen tepkiler, hepsi bir planın parçalarıdır.
Soykırım iddiaları altında
Ermenilere emlak verme ve Türkiye'yi tazminat ödemeye zemin hazırlama çalışmaları her alanda sürdürülüyor.
Birinci Dünya savaşında, Ermeni'lerin; Rus, Fransız ve İngiliz emperyalistlerinin iğfaline kapılarak huzur içerisinde yaşamakta oldukları ülkelerine nasıl ihanet ettiklerini ve bu ihanetleri esnasında Müslüman halka reva gördükleri işkenceleri ve çok yakın bir tarihte Hocalı'da yaptıkları katliamı nedense kimse yazmamakta ve bütün bunlar örtbas edilmeye çalışılmaktadır.
Ermeni Patrik Vekili Aram Ateşyan'ın çevrelerinde Müslüman Kürt olarak bilinen Ermenilerin asıl kimliklerine dönmeye başladığı yolundaki açıklamıştı. Kimse yeterince üzerinde durmadı. Oysa Türkiye'de, en az 500 bin kripto Ermeni var.
Amerikalı tarihçi ve Osmanlı uzmanı Prof. Justin McCarthy, Londra'da verdiği konferansta, Ermeni katliamı iddialarının İngiliz propagandası olduğunu açıklamıştı.
Ermenilerin, sözde soykırım iddiaları için kendilerine neredeyse yegane kaynak seçtiği ünlü Mavi Kitapın, İngiliz hükümetince oluşturulan Savaş Propaganda Bürosu'nca yürütülen dezenformasyon faaliyetinin bir parçası olduğu belgelenmiştir.
ABD eski Başkanı Reagan'ın danışmanı Fein: sözde Ermeni soykırımı iddialarını değerlendirdi. Ermenilerin bu iddialarının son derece asılsız olduğunu belirten Fein, Reagan'ın başkan olduğu 1981′de bu konunun Beyaz Saray tarafından araştırıldığını ve iddiaların asılsız olduğunun belgelendiğini söylemişti.
İşte sözde Ermeni soykırımı konusunda Fein'in açıklamaları:
"Osmanlı İmparatorluğu'nun azınlıklara karşı "müthiş" sayılabilecek bir özen gösterdiği gerçeğini unutmamak gerekir. Azınlıklar, kendi dini özgürlüklerini ve hayatlarını son derece rahat bir şekilde sürdürdü.
Ermeni terör çeteleri I. Dünya Savaşı sırasında Fransa ve Rusya ile birlikte Osmanlıları öldürdü. Bu rakamın 2 milyon civarında olduğu bir gerçek. Ermeni kayıplarının ise 500 bin civarında olduğu araştırmalarla kanıtlandı. Burada asıl önemli konu, Ermenilerin ihanetidir. Osmanlı da kendisini savundu. Özellikle ABD'de yaşayan Ermeniler, soykırım yalanı ile büyük getirim sağlıyor. ABD yönetimi de büyük paralar döndüğü için Ermenileri karşısına almak istemiyor. Ermeniler ısrarla kendi arşivlerini açmıyor. Çünkü yıllardır soykırım yalanı ile dönen getirimi kaybetmek istemiyorlar. Arşivler açıldığı anda gerçek ortaya çıkacak."
Hrant Dink, cinayeti hakkında verilen karar, katiline verilen ceza ile azınlık medyası da, yakaladığı bu fırsatı Türkiye aleyhine alabildiğine istismar etti ve halen de bu istismarını sürdürmeye devam etmektedir.
Bugüne kadar Türk, Kürt, Çerkes, Laz, Boşnak katledildi, onlarda vurgulanmayan etnik kökenin, Dink cinayetinde öne çıkarılması, masum bir kozmopolitizm değildir.
Dink ne demişti; Türk'ten boşalacak zehirli kanın yerini dolduracak temiz kan, Ermeni'nin Ermenistan'la kuracağı asil damarında mevcuttur. cümlesi, masum bir cümle değildir.
Mecazen de olsa, bir milletin kanının zehirli mi, zehirsiz mi olacağına kimse karar veremez. Falanca etnik yapı iyi, filanca etnik yapı kötüdür, denemez.
Dink konusunda gösterilen hassasiyetin, diğer mazlumlar için de gösterilmesi gerekir.
Türkiye'de sadece bir Ermeni öldürüldü diye yürüyüşler yapılmakta ve Türkiye'de kaçak olarak çalışan 100 binlerce Ermeni ellerine tutuşturulan pankartlar ve ceplerine konulan üç beş kuruşla bu propagandaya alet edilmektedirler.
Oysa Abdülhamid'e suikast düzenleyenlerde, İttihat Terakki liderleri Talat, Cemal, Enver'i, sonrasında onlarca diplomatı ve Hocalı'da Türkleri vahşice katledenlerde Ermeniydi.
Unutmamak gerekir ki, bir kişiye yapılan bir haksızlık, bütün bir topluma yöneltilmiş tehdittir.
Ölçü; çok açık, kesin ve net olmalıdır. Haksızlık kimden gelirse gelsin, kime yönelik olursa olsun, mazlumdan yana, zalime karşı. Zalim babamız da olsa, mazlum düşmanımız da! Birilerine olan öfkemizin bile bizi onlar hakkında adaletsizliğe sevketmemesi gerekir. Haksızlıklar karşısında susanlardan olmamalıyız.
Türk milleti hoşgörülüdür. Türk devleti şefkatlidir. Türk yargısı adildir.
Günün Sözü: Sevgiyi, adaleti özümleyen ve yaşayan yaşatan insan, aydınlatan insandır.