Türk Cerrahi Derneği Basın Açıklaması
Türk Cerrahi Derneği basın açıklaması:
Hekimlere yönelik idari baskılar gündelik yaşamın taciz edilme noktasına vardı!
Bursa’nın Mudanya ilçesinde yılbaşında ameliyat olan 8 yaşındaki ZSK’
ya moral vermek için Noel Baba kostümü giyerek hemşirelerle birlikte evini ziyaret eden derneğimizin üyesi Op. Dr. İlker Şahin hakkında ‘Hastanede Noel Baba kostümüyle dolaştığı şikâyeti üzerine’ Bursa İl Sağlık Müdürlüğü tarafından soruşturma başlatılmıştır.
‘Silver Russel Sendromu’ ile mücadele eden ve aynı hastanede çalışan hemşire Aysun Kaya’nın kızı olan ZSK’ ya çene büyütme ameliyatı yapılmıştı. Uzun süre Mudanya Şaziye Rüştü Devlet Hastanesi’nde yatarak tedavi görmüştü. 6 aydır burnundan midesine gönderilen bir plastik borudan beslenmekteydi.
Yeni yılı kutlayamayan ZSK’ya moral vermek için, tedavisiyle ilgilenen 15 hemşire ve Op. Dr. Şahin, sürpriz yapmaya karar verdiler. Yeni yıl hediyeleri aldılar. Dr. İlker Şahin, mesai saati sonrasında, hastanedeki odasında Noel Baba kıyafetini giydi ve pek çok çalışma arkadaşı ile birlikte, ZSK’nın evine gitti. Hasta bir çocuğu güldürdü, eğlendirdi. Neresinden bakılırsa bakılsın örnek bir iyi hekimlik davranışı olarak nitelendirilecek bu yaklaşım, idarecileri rahatsız etti!
Op. Dr. İlker Şahin hakkında aradan 2 hafta geçtikten sonra, bu ziyaret nedeniyle Bursa İl Sağlık Müdürlüğü tarafından soruşturma açıldı. Hastaneye gelen müfettişlere ifade vermek zorunda kalan Dr. Şahin “Hastanede Noel Baba kıyafetiyle dolaşmadım. Sadece odamda o kostümü giyerek, hastaneden arkadaşlarla birlikte ayrıldım. Bu soruşturmaya bir anlam veremiyorum” diyerek savunma yapmak zorunda bırakıldı.
Dr. İlker Şahin’in yanı sıra ziyarete katılan diğer sağlık çalışanlarının ifadesini alan müfettişler, bununla da yetinmeyip geçirdiği ameliyat nedeniyle 6 ay boyunca yatarak burnundaki borudan beslenmek zorunda kalan, 8 yaşındaki ZSK’yı da hastaneye getirterek ifadesini aldılar…
Türk Cerrahi Derneği olarak üyemiz Op. Dr. İlker Şahin’e bu soruşturma aracılığı ile yapılan baskı ve tacizi şiddetle kınıyoruz.
İdarecilerin elinde tuttuğu ve çalışanların üzerinde Demokles’ in kılıcı gibi sallanan soruşturma yetkisini, bir yıldırma aracı olarak kullanması, ülkemizde sıradan bir davranış haline geldi.
Ancak bu son olayda, idari baskının geldiği trajikomik boyut, bizi yalnızca hekim olarak değil vatandaş olarak da tedirgin ediyor.
Soruyoruz:
Gündelik hayatı bu kadar siyasileştirmeye ne hakkınız var?
Çocuklarımızın masal kahramanlarını siz mi seçeceksiniz?
Op. Dr. İlker Şahin, Keloğlan kıyafeti giyse sesinizi çıkarmayacak, Nasreddin Hoca kıyafeti giyse mutlu mu olacaktınız?
Hasta çocuklarla iletişim aracı olarak ne kullanacağımızı politikacılara, bürokratlara mı soracağız bundan sonra?
Sağlık Müdürlüğü her yıl şu oyuncaklar, bu masallar kullanılacaktır diye bir liste mi yayınlayacak?
Yoksa tümden mi karşısınız bu iletişim biçimlerine?
O zaman mesai dışı kılık kıyafet yönetmeliği mi yayınlayacaksınız?
Bizi sıkıcı, tek tip, içinde sevecenlik, eğlence olmayan bir dünyaya hapsetmek mi istiyorsunuz?
Gündelik yaşamı bu denli siyasileştirme hakkını nereden buluyorsunuz?
Hangi ulu refleksleriniz hasta bir çocuğun mutlu edilmesinin önüne geçebiliyor?
Hangi çığırından çıkmış güç sarhoşluğu ile, hasta bir çocuğu evinden hastaneye getirtip, saçma sapan sorularla onun masum dünyasını siyasi tercihlerinizle kirletiyorsunuz
Binlerce yıllık hekimlik mesleğinin ethos’una yaptığınız bu çirkin müdahalenin aracı olarak genç bir cerrahı kullanmaya ne hakkınız var?
Bir hekimin hekimlik anlayışını, bir insanın insanlık anlayışını sorgulamaya nasıl cüret ediyorsunuz?
Meslektaşımızın bütün yaptığı; mesleğini insancıl biçimde, sevgiyle, sevecenlikle yapmaktan ibaret!
Bu iş yasayla, baskıyla, tehditle yapılmaz! Bu iş hem gönülle hem de yürekle yapılır! Artık öğrenin: Buna “iyi hekimlik” denir!
İyi hekimliğe, hastalarımıza insanca davranmaya, hastamızı her şeyin önüne koymaya, sağlık hakkını, mesleki değerleri savunmaya devam edeceğiz!
Bu olay maalesef idareci baskısının münferit bir örneği, ya da sağlık ortamında yaşadığımız kaosun yol açtığı bir çatışmadan ibaret değildir. Türkiye’de demokrasi, iyi niyet ve hoşgörü ortamının tümüyle yok edilmekte olduğunun bir göstergesidir.
Sağlık Müdürü’nü istifaya, Sağlık Bakanı’nı göreve, vatandaşlarımızı demokrasiye sahip çıkmaya davet ediyoruz.
Türk Cerrahi Derneği Yönetim Kurulu