content

27 Nis

Turhan Dilligil’i Arıyor ve Özlüyorum (I)

Vefatla aramızdan ayrılanların zaman içinde adeta unutulmuş olmaları, birinci derecedeki yakınları, dostları, arkadaşları, üyesi oldukları kuruluşların yönetimde kalanları tarafından hatırlanmayışları beni son derece üzüyor.

Vefa dediğimiz insan özelliğinin artık kalmadığını, Türkiye’den göç ettiğini gördükçe, toplum olarak nereye geldiğimizin sıkıntılarını, üzüntü ve burukluklarını yaşamaktan başka elimizden başka bir şeyin gelmediğini görüyoruz.

Turhan Dilligil, ülkemizin yetiştirdiği önemli gazetecilerinin başında geleni olarak, prensipleri, kuralları ve çalışma anlayışıyla farklılığını hep gösterdi. Ondan hepimiz çok değişik çalışma özelliklerini almaya çalıştık. Sahibi olduğu Adalet Gazetesinde çalışanlar, yazanların hepsi görüşlerimizin doğruluğunu teslim edeceklerdir.

Türk basını içerisinde şüphe yok ki, birçok gerçek vardır.

Bunların başında ‘Turhan Dilligil gerçeği’ ilk sıralarda yer almaktadır.

O, peşin hükümlü karar ve idamlarıyla, Yassıada Mahkemelerinin düzmeceliğini hep yazdı, anlattı ve savundu.

Ada komutanı için ‘Allahsız Gardiyan’ adıyla kitap yazdı.

Öteki kitaplarıyla bayraklaştı.

Adalet gazetesinde yıllarca köşe yazarlığı yaptığım, İsa Kayacan ve Kaya Burdurlugil imzalarıyla yazılar yazdığım için biliyorum, Turhan Dilligil gibi bir gazete patronu dünyaya bir daha gelmeyecektir. İnandığı fikirleri sonuna kadar taviz vermeden savunan bir başka gazete sahibi, gazeteci görmediğimi ifade etmeliyim.

Turhan Dilligil, gözü gibi sevdiği, çocuğu gibi büyüttüğü, üzerine titrediği Adalet Gazetesini 1986 yılında Alâeddin Kaya’ya bütün haklarıyla devrettiğinde, üzüntülü günler yaşadı. Alaeddin Kaya, Adalet Gazetesinin ismini sonradan ‘Zaman’ olarak değiştirdi.

Bugün yayınlanmakta olan Zaman gazetesi, Adalet Gazetesinin devamıdır.

Turhan Dilligil’in altın değerindeki görüş ve yorumları vardı.

Bunlardan ikisi şöyledir:

1-Adalet Gazetesi, davasına inanmış ve inandığı dava uğrunda her fedakârlığa katlanmayı şeref saymış bir kadronun malıdır.(03 Nisan 1963)

2-Bizde, usta-çırak geleneği vardı. Biz mesleği öğretenleri usta olarak kabul etmişizdir.Tabii boynuz kulağı geçer.Ama ne kadar geçerse geçsin,usta meslekte her zaman saygı görürdü.Türk Basını gerçekten çok büyük aşama kaydetmiştir.Ben çağ atlama lafını kabul etmiyorum (14 Kasım 1991)

Turhan Dilligili’in kurucusu ve sahibi olduğu Adalet Gazetesinde her kademeden geçerek, yıllarca muhabirlik ve yöneticilik yapmış Bülent Karaboncuk’un ilk günlerinde gazetede nöbetçiyken yaşadığı bir Turhan Dilligil anısı ilginçtir.

Karaboncuk bu anısını şöyle naklediyor:

“1967 yılında Adalet’in bir çömezi olarak oradan oraya koşuyorduk. Yorucu bir günün sonunda, gece nöbetçiydim. Odacı Nafi’ye;’ Ben lokantadayım. Arayan olursa yıldırım hızıyla haber et’ dedim. İtiraf edeyim ne kadar süre orada kaldığımı bilmiyorum. Gazeteye döndüğümde masanın üzerinde Genel Yayın Müdürüm Turhan Dilligil’in notunu buldum.’Bir gazetenin sorumluları, onu öyle sahipsiz bırakmazlar. Teessüf ederim. 07 Eylül 1967 imza Turhan Dilligil…”

Merkezi Ankara’da bulunan Gazeteciler Cemiyeti yayınları arasında gün yüzü gören, vefatla aramızdanayrılan, sonsuzluğa uğurladığımız 540 gazeteci
ve yazarın biyografilerinin yer aldığı, bu satırların yazarı İsa Kayacan
imzasıyla yayınlanan “Türk Basınında Unutamadıklarımız” adlı kitabın,116, 117
ve 118. sayfalarında yer alan:  “Turhan
Dilligil’in biyografisi” ile vefatından sonra hakkında yazılanlar, söylenenler
üzerine şöyle bir göz atalım:

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank