content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

30 Ağu

Tünel Acıları

Bazen haber ayağına gelir. Ummadığın kişi burnunun ucunda yaşanan dramların acıların üzerindeki perdeyi açıverir. Bazı gerçeklerin insanların canlarını yakmaya başladığını bir tesadüfle öğrenirsin...

Sevgili annem, gece onun için geç sayılacak bir saatte eve gelip kendini koltuğa atıverdi. Her zamanki gibi yaşadıklarını anlatmaya koyuldu.

Nasıl geçti bugün?

Dilek, biliyor musun kimlere gittim?

Anne nasıl bilebilirim.

Haydi tahmin et.

Ya işim gücüm var.

İyi tamam. Hani süt annemin kızı vardı ya onun oğlan kardeşi vefat etti, karısına başsağlığına gittim.

Çok da kolaymış, nasıl tahmin edemedim!!

Dalga geçme kapı gibi adam öldü.

Neden ölmüş?

Tünel yüzünden. Konak tüneli yapılıyor ya, o yüzden.

Birden başım kalktı bilgisayardan.

Nasıl yani tünel inşaatından başına bir şey mi düşmüş?

’Ya sen hala espri yapıyorsun’ diye kızdı annem ve devam etti.

Yalnızca o da değil, mahalledeki herkes dertli. Karşı apartmanda Hatice Hanım da sıkıntıdan mide kanseri olmuş, önceki gün sizlere ömür.

Damlacık’ta mı oturuyorlar?

İlgisi yok, çok üstte, Zafer Mahallesi Çimentepe’ye yakın.

Annemin ‘bana inanmıyor musun’ tepkisine rağmen telefonla arıyorum yakın akrabayı!!.

Kısa bir başsağlığı diledikten sonra kalp krizini neden tünel konusuna bağladıklarını soruyorum; hakikatten çok mu sıkıntılı günler yaşanıyor oralarda.

400 TL KİRA YARDIMI

Çok güzel konuşuyor, tane tane ifade ediyor yaşadıklarını.

“Tünel yapılırken çatlamayan duvar, kırılmayan cam yok neredeyse. Birçok aile bizim gibi taşınmaya mecbur ediliyor, evlerimizi bir ay içerisinde boşaltmamız için yazı gönderildi. Taşınacak olanlara 400 TL’lik kira yardımı önerdiler mahalleliye. O paraya ancak dökülen ev bulunabilir. Kaldı ki sonrası belirsiz. Evsahipleri olarak da evlerimizin ucuz fiyata kamulaştırılmasından ürküyoruz.”

Şu an tüm mahallenin diken üstünde olduğunu, eşinin evden taşının yazısı gelmesinin ardından bu konuya taktığını, evlerine yok pahasına el konulacağı vehametine kapıldığını ve sonunda kalp krizi geçirdiğini anlatıyor. “Annen doğru söylemiş kızım hakikatten bu tünel hepimizi sıkıntıdan öldürecek” diyerek kapatıyor telefonu.

Açıkçası üzerimdeki ilk duygu biraz utanç ve şaşkınlık.

Utanç annemden değil, tünelin yapımı nedeniyle Damlacık’ta çıkan isyanlara karşı bugüne kadar, ‘böyle büyük yatırım için 35 evin kamulaştırılması normal gözüyle’ bakmış olmamdan. Hatta evler kamulaştırıldıktan sonra bölgenin rekreasyon alanlarına dönüştürülmesini teklif etmişliğim var.

Demekki iki konuyu ıskalamışız. İlki kamulaştırmaların bazen yıllar sürdüğü ve insanları mağdur ettiği.

İkincisi yıllar boyu oturdukları evlerinden çıkmak için zorlanan insanların manevi olarak da zarar görebileceği gerçeğini. Görünen o ki Konak Tüneli’nin yapımı nedeniyle zarara uğrayan ev ve hane sayısı Damlacık’la sınırlı değil. Mağdurların haklarıını korumak için kurulan Tünel Mağdurları Derneği de kendilerine sağlıklı bilgilendirme yapılmadığından yakınıyor.

Tünelin İzmir’e katksı elbette büyük olacak buna kimsenin itirazı yok. Ancak etkilerini siyasi olarak örtmeye çalışmak insani değil. Semt sakinleri ölümleri bile yaşadıkları sıkıntılara bağlıyor. Öyle ya da değil, buraya tarafsız bir projektör tutulmalı.

Yaklaşık beş bölgede, sayısını bilemediğimiz yüzlerce hanede tünel çalışmalarının can alıp almadığı belirsiz ama can yaktığı kesin.

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank