Tüfekçi’de Balayı!
Geçen Cuma Günü tansiyonu yükselen eşim Ferdane MERT hanımı Çukurova Aşkım Tüfekçi Hastanesi Acil Servisine götürdüm.
Son derece ilgili davranan nöbetçi arkadaşlar ve özellikle de o günün Nöbetçi Uzman Doktoru Berna KAYA’ nın tavsiye ve telkinleriyle tetikleri yapılan hastamızın Nöroloji Servisine yatırılmasına karar verildi.
Bir Gazeteci ve Televizyon Programcısı için özelliklede seçim sürecinden geçtiğimiz bu günlerde hastanede refakatçı olarak kalmak çok kolay olmasa gerek! Ancak ‘başa gelen çekilir’ esprisince ‘ya sabır’ diyerek yaklaşık beş gündür gece gündüz kaldığım hastane ile ilgili müspet –menfi, ilginç bazı gözlemlerimde oldu.
Bizzat şahit olduğum bazı tespit ve gözlemlerimi önemine binaen, Başta Sayın Sağlık Bakanımız, Adana Valimiz ve Kamu oyuyla MERTÇE paylaşmak istiyorum.
Mesela kaldığımız servisteki odamızın hemen yanı başında devasabir hastane inşaatı devam ediyor. (Allah razı olsun) yapılan inşaatın etrafında ne bir koruma nede korkuluk yok!
İnşaatın bütün tozları dumanları olduğu gibi hastanenin pencerelerinden içeriye giriyor.
Yani şifa bulmak için yatırdığımız hastamız bir taraftan toz-duman yutarken bir taraftan da başında bekleyen bizler hastalık riskiyle karşı karşıya kalıyoruz.
Hastanede herkime sordu isem, Başhekim SayınHalil NACAR adam gibi adamdır dediler.
Böylesine efsaneleşmiş bir başhekimin özellikle o devasa inşaatın etrafını ve benim kaldığım Noroloji Servisi 4 numaralı ve şimdi 10 numaralı odaların havlu asılan Lavabodaki demir aksamlarının kir ve pas içinde olmasını görmemesi neyle izah edilebilir?
Haydi buna baraj yolu arka kapıdan girişte merdivenin sağındaki terkedilmiş eski eşya mezarlığını, masa, sandalye vs.. dayanılmaz katlanılmaz görsel estetiği olmayan eşyaları efsane baş hekimimizin bilgisine sevgi ve saygıyla arz edelim.
Hastanenin temizlik, asayiş ve personel davranışları 10 numara desem abartmış olmam.
Şu an 32 yaşındaki oğlum Selçuk MERT’ in doğumunu yaptırdığımız eski SSK yeni Adıyla Çukurova Aşkım Tüfekçi Hastanesi gerçekten çağın tüm tıbbi teknik teknolojik aletleriyle donatılmış, nitelikli personeliyle hizmet vermeye devam ediyor…
Her gün sabah namazdan sonra yürüyüşümü ve sporumu yaptığımı, Devletin ikram ettiği refakatçı yemeklerini hastalarla birlikte yediğimi veküreselleşen bilgi iletişim çağının nimetleriyle zemin Kat Noroloji Servisi 10 numaralı odayı bir çalışma bürosuna çevirdiğimi takdirlerinize sunuyorum.
Yani uzun sözün kısası yaşamımızda yarın neyin ne olacağını kestiremiyoruz.
Sabretmek, şükretmek ve Cenabı hakka güvenmek ve teslim olmaktan başka elimizden bir şey gelmiyor.
Ancak; “Güzel gören, güzel düşünür, güzel düşünen hayatından lezzet alır.” esprisince farz et ki hanımımla ben 60’ı devirdiğimiz şu günlerde bir hafta yada on günlüğüne bir tatile yani balayına gittik. Bu tatil de bize yardımcı olan başta;
Aşkım Tüfekçi Hastanesi Baş Hekimi Halil NACAR bey’e,
Baş Hekim Yardımcısı, adam gibi adam dostumun dostu Sevgili Kardeşim Dr. Süha BİNGÖL beyefendiye,
Ortapedi Uzmanı kadim dostum ve sevgili meslektaşım diyebileceğimiz Dr. Ercan ATALAY Bey’e,
Bizi cesaretlendiren ve moral veren Nöroloji’nin genç ve gülen yüzü Uzman Dr. Berna KAYA hanım ve fedakar ekibine ve dahi servisin baş hemşiresinden temizlikçisine, yemekçisinden kapıdaki korumasına kadar herekse bitimsiz TEŞEKKÜRLERİMİ arz ediyorum…
BİR AYET
Biz sizi biraz korku, biraz açlık ve biraz mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltmeyle imtihan edeceğiz. Sabredenleri müjdele!
BİR HADİS
Sabreden derviş muradına ermiş…
BİR SÖZ
Narında hoş nurunda hoş..
yukselmertoglu@hotmail.com